bugün

siyad

siyad' a saldırı amaçlı olmadığını ve ötekisinema' ya destek olmak amacı ile ekşi sözlükten murattolga' nın yazısını paylaşmak istediğim başlıktır.

film eleştirmenlerinin üyeliğe kabul edilmediği ama "sinema yazarları" için olduğu iddia edilen derneğidir.

iddia diyorum çünkü üye kriterlerinin tümüne haiz olarak büyük bir hevesle derneğe üye olmayı denedim ama yapmadılar!

2005'de öteki sinema ile başlayan sinema yazma hali iyice ciddileşince girdim sitelerine, üyelik başvurusunu kimler yapabilir diye baktım. diyorlar ki " yazılı, elektronik veya görsel kitle iletişim araçlarında en az iki yıldır sinemayla ilişkili olarak yazmış, sinema dergisi ve yayınlarında bizzat görev almış ve yayınlamış, radyo ve tv kanallarının, internet sitelerinin birinde sinema programı hazırlamış, sunmuş ve bu programlarda etkin görev almış kişiler" gelsin.

ben de memleketin en çok okunan sinema blogunu 6 senedir yapan, majör internet sinema sitesi beyazperde.com'da, yine en çok okunan online sinema dergisi cinedergi'de 2 senedir yazan, arada da yeni harman, modern zamanlar gibi basılı yayınlara dosyalar hazırlayan bir "sinema yazarı" olarak, "olur bu iş" zannedip gittim. zaten sinema yazarlığınızı tescil ettireceğiniz başka bir merci de yok. keşke olsa...

türlü, çeşitli bahanelerden sonra gelen 6 aylık erteleme sırasında 3 yıl önce öteki sinema'da yayınlanmış ama kaldırılmış bir yorumu google önbellekten bulup, oradaki derneğe yönelik eleştiriyi kabul edilemez bulmuşlar. kabul, ağır laf etmişiz ama zaten o tavrı sürdürmeyip yazıyı çoktan kaldırmışız. "devir değişti e tabii çelik de değişti" dedim ama dinletemedim.

adı üzerinde bir meslek örgütü ama üye alma kriterlerini uygulamak yerine kafayı başka şeylere takmışlar gibi görünüyor. eleştirmenlerin derneğini eleştirdim diye kabul edilmemem acıklı ama komik! bu durumda ola ki basın gösteriminde warner bros'un bir filmini izleyip de hiç beğenmediğimiz bir yazı döşenirsek adamların bizi bir daha basın gösterimine almama hakları var. neredeyse aynı mantık...

söylendiğine göre, vakti zamanında yazdıklarımın diyetini ödüyormuşum. yeni sinema hareketini destekleyen bir dernekten böylesi bir yeşilçam avantürü yaklaşımı oldukça ilginç... kolumu kesip dernek binasının önüne, "alın diyetinizi!" diyerek atasım geldi. ama bir dernek binası/ofisi bile yok ki!

neyse, reddecekleri iyice belli olup da üyelik başvurumu geri çekmemin ardından (gönderdiğim maile cevap dahi yazılmadı) derneğe iki yeni üye daha alındı. bir önceki üye alımındaki aynı yaklaşımla... biri türkiye'de dahi yaşamayan bir akademisyen, diğeri boğaziçi üni. destekli 3 ayda bir çıkan yeni film'den (severek okurum) bir arkadaş... üye almakla ilgili heves çok belli... tüzükte yazan kriterlerin hiç biri aslında umurlarında değilmiş gibi görünüyor. akademisyen ya da boğaziçi/mithat alam klanındaysan gel, değilsen, hele de internette önemliysen deneme bile...

bu işi hiç bir zaman ayrıcalık kazanmak için yapmadığımdan, bu haksız ve keyfi karardan dolayı "siyad giyen adamlar"dan biri olmanın beni ilgilendiren tarafı kalmadı ama dernek bu şekilde nereye gider onu da bilemem. "film eleştirmenleri" için kurulan bir dernek, bağlı bulunduğu fipresci (the international federation of film critics) tüzüğüne rağmen sinema yazarları dışarıda bırakılarak akademisyenlerle dolduruluyor. yeni tüzükte onu da bir kılıfa sokmuşlar gerçi... tabi bir sürü "film eleştirmeni" sinema yazarı bunun farkında olarak üyelik başvurusu için yeltenmiyor bile... derneğin asli unsuru olan "film eleştirmeni" olmak, osmanlı sarayının türklere yaklaşımına benzer bir şekilde siyad içinde en aşağılanır şey olmuş. kitabın, tezin, senaryon varsa daha bir kıymetlisin. üyelerin çoğu da bu durumdan üzgün ve şikayetçi ama yılmışlar. "şimdi olsa bizi bile almazlar" diyorlar çaresizce...

yönetim ve işleyiş kurulları arasındaki zihniyet farklılıkları da ayyuka çıktı. işte geçen günlerde üye takip kurulu da istifa etti. adamlar sitemkar. yönetim lütfedip bunu bile duyurmamış üyelerine. haber medyada patladı ve siyad üyeleri kendi okurlarından bile sonra duydu. aynı sitede yazan iki kişinin olduğu 3 kişilik üye takip kurulu da masum değildi gerçi, hele benim durumumda ilk itiraz onlardan geldi. ben yönetimle çok iyi anlaşıyorlar sanıyordum ama öyle değilmiş anladık. ne olursa olsun, istifalarının sebebi benim de takıntılı olduğum bu "akademisyenler" meselesi.

neyse, öyle biri olarak üye olmak istemişim ki siyad'a, hani gerçekleşse siyad çökecekmiş gibi bir algı yarattılar. iki lafa bu kadar takılanların ha bire film izleyip eleştirmesi de çok ilginç değil mi? derneğin kurucusu ve manevi başkanı atilla dorsay zaten uzun zamandır sesleniyor, "arkadaşlar, yapmayın etmeyin, böyle gitmez. bu durumları abartırsanız siyad bir fildişi kulede oturan, büyük kitleden ve giderek toplumdan kopmuş bir seçkinler kulübüne dönüşür" diye... ama duyan var mı?

gayet iyi yazan yüzlerce sözlük/blog sinema yazarına rağmen, onursal üyeleri dışında kaçının halen "film eleştirmenliği" yaptığını merak ettiğim 92 üyesiyle türkiye'de "sinema yazarlığı"nı temsil ettiğini düşünen bu derneğe başarılar diliyorum. bana göre siyad misyonundan sapmış ve geri kalmıştır. ayrıca yönetimin özellikle baş kısmının kendi haklarında çıkan olumsuz yazılara karşı aşırı bir tahammülsüzlüğü var. ama aynı yönetim, yazdığı bir yazı yüzünden bir film şirketiyle başı belaya giren yazarını savunurken fikir ve ifade özgürlüğünün önemine vurgu yapmakta... sadece kendi fikrine özgürlük istemenin tanımını yapmaya kalksak nereye varırız dersiniz?

bazı has üyelerinden gayrısının lafını dinlemeyen (kim o has üyeler diye merak ediyorsanız büyük festivallerin siyad jürilerine bakın) ve "ille de bizim dediğimiz olur" diye diretenlerin arasına girsem de barınamazmışım zaten. saray içi entrikalardan anlamam, düz ovada veririm savaşımı... 2005'ten bu yana bu mesleği heves ve aşkla yapıyorum ve ne mutlu ki, siyad etiketi olmadan da basın gösterimlerinde, festivallerde, her yerdeyiz. güzel gelişmeler oluyor; altın portakal'da bu yıl 3 blog/sözlük yayını var: (öteki sinema, ekşi sinema, ters ninja) siyad bu çabaları görür ya da görmez, kendi bilecekleri iştir. ben emeğimi bu medyaları ciddiye aldırmak için harcayacağım ama inadına değil hakedilmiş olduğundan. siyad'a girme amacım da buydu.

özellikle belirtmek isterim ki, siyad'lıların hiç birine kinli falan da değilim. aralarında çok iyi dostlarım, feyz aldığım mükemmel yazarlar var. siyad'ın o fildişi kulelere taşınmadan önce memleket sinemasına katkısı büyük olmuştur. zamanında bana tüm harçlığımı sinema kitaplarına harcattıran, bu işe hayran bırakan adam da bir siyad'lıydı. hem de kurucusu üstelik... ne diyelim; hepimizin yolu açık olsun.
(murattolga, 16.08.2011 14:52 ~ 20.08.2011 18:03)

alıntı yapılmıştır. ~http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=24976336 ~