bugün

batı çalışma grubu

--spoiler--
28 Şubat Süreci'ni planlayıp yürüten merkez BÇG'dir. BÇG'ye dair, TSK bünyesinde alınmış resmî bir onay veya emir yoktur. Bu örgütün kanunî bir dayanağı da bulunmamaktadır. Bu birim, devlet içinde oluşmuş bir çetedir. Devlet imkânlarını kullanan, devlet memuru sıfatını haiz, üstelik silah taşıyanlardan meydana gelen bir çete toplumun önüne çıkmaktadır. 28 Şubat Süreci, işte bu çetenin eseridir. 28 Şubat Süreci denildiği zaman aklımıza hangi isimler geliyor? isimleri alt alta koyduğunuz zaman bu askerî müdahalenin emir-komuta zinciri içinde yapılmadığı, bir cuntanın eseri olduğu ortaya çıkmaktadır.

Batı Çalışma Grubu'nun adı ilk defa irtica brifinglerinde duyulur. Bu illegal oluşumun başlangıçta Deniz Kuvvetleri'nde kurulduğu, sonra isim babalığını Çevik Bir'in yaptığı biliniyor. 28 Şubat'ın postmodern olaylarından biri olan "Köstebek olayı", gerçekte bu çetenin bütün belgeleri ile deşifre edilmesi; mukabilinde, deşifre edenlerin yargılanması olayıdır. BÇG, bir çete olarak bir onbaşı marifetiyle çökertilmiştir. Ancak süreç fazlasıyla dallanıp budaklandığı için, bu yırtık elbirliği ile yamanacaktır. Ele geçen çete belgeleri, içişleri Bakanı tarafından başbakan yardımcısına, oradan Başbakan'a, Başbakan eliyle Cumhurbaşkanı'na, oradan Genelkurmay'a, Genelkurmay'dan da ilgili birimlere ulaştırılmış ve BÇG yerine, BÇG'yi deşifre edenler hakim önüne çıkartılmıştır. Refah-Yol hükümeti sona erdikten sonra bir basın toplantısı ile BÇG belgelerini açıklayan ve bu örgütün illegal olduğunu söyleyen Meral Akşener'e Genelkurmay'dan tek kelimelik bir cevap bile gelmemesi, durumu özetlemektedir. Aynı şekilde BÇG belgelerini açıklama suçundan yargılanan Hasan Celal Güzel, mahkemeden defaatle BÇG ile Genelkurmay arasındaki ilişkinin sorulmasını istediğini kaydetmektedir. Mahkemenin yazılı müracaatlarına bugüne kadar herhangi bir cevap gelmemiştir. Bu örgüt, kelimenin en dar ve en geniş anlamları içinde bir çetedir. Karargâh subaylarından oluşan bu çete, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendisini değil, kurumsal itibarını cepheye sürmüştür.

Ali Bayramoğlu, önemli bilgiler içeren kitabında Batı Çalışma Grubu'nun totaliter devletlerdekine benzer şekilde keyfî istihbarat toplayan bir örgüt olduğunu açıklamıştır. Yayınladığı bir belgeden, Silahlı Kuvvetler mensuplarının ailelerinin de istihbarat elemanı olarak seferber edildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde toplanan bilgilerle insanların fişlenmesi, istihbarat teknikleri açısından bir faciadır. Stalin dönemi Sovyet uygulamaları gibi devlet, Batı Çalışma Grubu eliyle bir istihbarat devletine dönüştürülmektedir. BÇG'nin keyfîliği herkesi korkuttuğu için, irtica brifinglerinde görülen manzaralar ortaya çıkmıştır. Allah'tan bu kadar bilgi ve istihbaratın altından BÇG de kalkamamış, bu sistem çok sayıda masumun canını yakmasına rağmen daha fazla ileri gidememiştir.
--spoiler--

mümtazer türköne'nin bu harika yazısının tamamı için bkz: http://www.zaman.com.tr/w...r/haber.do?haberno=506352