bugün
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı16
- sözlük kızlarının ayakkabıları16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- patiswiss18
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi23
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- boşuna yaşıyorum hissi12
- ruh okuzu8
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- anın görüntüsü15
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak14
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu27
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- icardi190511
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- sözlük kızlarının don renkleri9
- karınıza range rover alır mısınız18
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- galatasaray9
insanları diğer mahlukatlardan ayıran en belirgin özelliği, sanılanların dışında birgün öleceğinin farkında olmasıdır. hayvanlar olümlerine yakın belki bunu hissederler ama insanların farkındalıkları bundan tamamen ayrıdır. işte dinler ve onların işlevselliği burada ortaya çıkar.
bir insan düşünün ki heran ölebileceğini ve bunun mutlak bir kesinliğe sahip olduğunu bilsin ve ruh sağlığını koruyabilsin. tabi ki bu çok iddialı bir genelleme olur ama hiç değilse bu farkındalığın ciddi bir kaygı sebebi olduğunu yadsıyamayız. kaldı ki kitle iletişim araçlarının olmadığı, ortak insan aklının ve onun birikiminin henüz yolun başında olduğu, insanların maneviyata herzamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu eski devirlerde vaad edilen ve hemen her dinin en büyük kozu olan 'öteki dunya' ya da 'yeniden doğma-yaşama' gibi etkenler düşünüldüğünde insanların bu kaygıdan din yardımıyla çok daha kolay kurtulacağı kesindir. işte dinin insana kazandırdığı en bariz şey bu bir çeşit savunma mekanizmasıdır.
dinin kazanımlarından bir tanesi de eşitsizlik yaratmasıdır. şöyle ki; insanlık tarihinde insanoğlunun yaşam evrelerine bakıldığında doğum ve ölüm hariç her bireyin değişik sosyal düzeylerde,değişik maddi imkanlarla ve doyumlarla yaşadığı gözlenir. bir insan beşeri yaşamında ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar zeki ya da güzel veya da zengin olursa olsun kapı komşusuyla aralarındaki bu eşitsizlikleri ölüm dengeleyecektir. sözü geçen bu adam niteliksiz komşusuyla aynı toprağa gömülecek, toprağın altında benzer yokolma süreçlerini yaşayacaktır. işte din bu nokta insan hayatındaki tek gerçeği-eşitliği yine eşitsizliği çevirme işleviyle karşımıza çıkar. (hemen her inanışta) yaratıcı ve onun beşeri elçisi tarafından kendilerine inananların ölümden sonra muazzam bir hayata kavuşacakları beyan edilir.
öte yandan dinin ortaya çıkışına baktığımızda insanoğluna daha doğru ve sınırlayıcı bir ifadeyle yönetici sınıfa ya da bu sınıfın oluşumuna kazandırdığı başka birşey daha görürüz. slogan vari bir deyişle:din=ilkel iktidar aygıtı. iktidar aygıtının dünya üzerinde iki insan yaşasa bile ya da'yaşarken bile' varolduğuna şüphe yoktur. ancak kastettiğim iktidarın kurumsallaşmasıdır. işte dinin kazanımlarından biri de iktidarın kurumsallaşmasi noktasında ortaya çıkar. şüphesiz uğruna savaşlar yapılan,dünya düzeninde her daim etkisini gösteren; bireysel anlamda bakıldığında da milyonlarca insanı kendi yaşam disiplinin de tutan din gibi bir faktörün bahsi geçiyorsa kazanımlarından(!) ve etkilerinden daha uzun uzun bahsedilebilir.
bir insan düşünün ki heran ölebileceğini ve bunun mutlak bir kesinliğe sahip olduğunu bilsin ve ruh sağlığını koruyabilsin. tabi ki bu çok iddialı bir genelleme olur ama hiç değilse bu farkındalığın ciddi bir kaygı sebebi olduğunu yadsıyamayız. kaldı ki kitle iletişim araçlarının olmadığı, ortak insan aklının ve onun birikiminin henüz yolun başında olduğu, insanların maneviyata herzamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu eski devirlerde vaad edilen ve hemen her dinin en büyük kozu olan 'öteki dunya' ya da 'yeniden doğma-yaşama' gibi etkenler düşünüldüğünde insanların bu kaygıdan din yardımıyla çok daha kolay kurtulacağı kesindir. işte dinin insana kazandırdığı en bariz şey bu bir çeşit savunma mekanizmasıdır.
dinin kazanımlarından bir tanesi de eşitsizlik yaratmasıdır. şöyle ki; insanlık tarihinde insanoğlunun yaşam evrelerine bakıldığında doğum ve ölüm hariç her bireyin değişik sosyal düzeylerde,değişik maddi imkanlarla ve doyumlarla yaşadığı gözlenir. bir insan beşeri yaşamında ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar zeki ya da güzel veya da zengin olursa olsun kapı komşusuyla aralarındaki bu eşitsizlikleri ölüm dengeleyecektir. sözü geçen bu adam niteliksiz komşusuyla aynı toprağa gömülecek, toprağın altında benzer yokolma süreçlerini yaşayacaktır. işte din bu nokta insan hayatındaki tek gerçeği-eşitliği yine eşitsizliği çevirme işleviyle karşımıza çıkar. (hemen her inanışta) yaratıcı ve onun beşeri elçisi tarafından kendilerine inananların ölümden sonra muazzam bir hayata kavuşacakları beyan edilir.
öte yandan dinin ortaya çıkışına baktığımızda insanoğluna daha doğru ve sınırlayıcı bir ifadeyle yönetici sınıfa ya da bu sınıfın oluşumuna kazandırdığı başka birşey daha görürüz. slogan vari bir deyişle:din=ilkel iktidar aygıtı. iktidar aygıtının dünya üzerinde iki insan yaşasa bile ya da'yaşarken bile' varolduğuna şüphe yoktur. ancak kastettiğim iktidarın kurumsallaşmasıdır. işte dinin kazanımlarından biri de iktidarın kurumsallaşmasi noktasında ortaya çıkar. şüphesiz uğruna savaşlar yapılan,dünya düzeninde her daim etkisini gösteren; bireysel anlamda bakıldığında da milyonlarca insanı kendi yaşam disiplinin de tutan din gibi bir faktörün bahsi geçiyorsa kazanımlarından(!) ve etkilerinden daha uzun uzun bahsedilebilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar