bugün

küçük kürdistan ı büyük kürdistan takip eder

dün görsel ve yazılı basından takip etmişsinizdir.
türkiye cumhuriyeti hükümeti başbakanlık seviyesinde kuzey ırak a gitmiştir.
recep tayyip erdoğan ın kuzey ırak yetkililerine uzattığı el, türkiye cumhuriyetinin elidir.
basının olaya bakış açısı ise barzani nin başbakanı uçak kapısında sıcak karşılamasından ve ekonomik ilişkilerin türkiye ye kazandıracaklarından ibaret.
pkk ya açık şekilde ev sahipliği yapan erbil in sözde hükümeti, türkiye nin pkk mücadelesinde olumsuz şekilde taraftır.
pkk yı hem siyasi olarak destekleyen(bir kediyi bile teslim etmeyizler ne çabuk unutuldu) hem de örgütsel destek veren kuzey ırak yönetimine uzatılan el, türkiye yi ileriye dönük sorumluluklar altına sokmuştur.
kürdistan ı artık siyasal olarak reddemezsiniz.
küçük kürdistanı tanıdığınız an aslında büyük kürdistanı tanıma yolunda da dev bir adım atmış oldunuz!
pentagon da yetmişli yıllardan itibaren çizilen haritaları görmezden gelerek, bir yere varamazsınız.
bugünkü erbil merkezli kuzey ırak abd içinde, abd güdümündeki kuzey ırak yönetimi içinde büyük kürdistan planının ilk aşamasıdır.
abd, bu planı hayata geçirmek yolundaki kararlılığını, türk hükümetini bizzat kuzey ırak yönetiminin ayağına götürterek ortaya koymuştur.
dün ü hatırlamak gerekirse, türkiye cumhuriyeti başbakanlarının, cumhurbaşkanlarının özel izni ile ankara da ağırlanan talabani ve barzani, uluslararası kamuoyuna türkiye hamiliğinde demeçler veren sıradan aşiret liderleri idi.
turgut özal ın karşısında, çocuğun babasının karşısında durduğu gibi minnet ve çekingenlikle duran bu aşiret yöneticileri on yıllar içinde gerek abd desteği, gerekse de türkiyenin ileriyi göremeyen pasif politikaları nedeniyle geçmişi unutmuş ve turgut özal ın koltuğuna oturanlarla eşit pozisyona gelmiş, o koltukta oturanlara meydan okumuş, en sonunda da dün süklüm püklüm kapısında bekledikleri mevkileri ayağına getirtir olmuşlardır.
balkan savaşları sonrasında osmanlı padişahının kulu olan beylerin padişahvari tavırlarla osmanlı imparatoru ile kendilerini eşit adletmesi hatta birçoğunun osmanlı ya kafa tutması gibidir küçük kürdistanın piyon yöneticilerinin hali.
o zamanki acziyetle şimdiki acziyet arasında da çok büyük bir fark yoktur.
birileri masa başında oturup, okyanus ötesinden bu ülkeyi ve geleceğini şekillendireceklerse kimse bu ülkenin iradesi olduğunu söylemesin boşuna.
eğer bir irade varsa kararlı ve net tutumlarla ortaya konulmalıdır.
dünün peşmerge liderlerine ve o sözümona liderler yönetimindeki geçmişi olmayan sunni devletçiklerine, türkiye cumhuriyetinin köklü geçmişinin ve o geçmişten güç alan mevkilerinin elini bu kadar kolay uzatırsanız, eli kapan kolu da ister, başı da.
küçük kürdistanı en yetkili makamlarla tanıyan hükümetimin yetkililerine bize rağmen on yıllradır kuzey kıbrıs yönetimini hiçbir düzeyde tanımayan koca dünyayı hatırlatmak isterim.
kuzey kıbrıs türk cumhuriyetine bakıp, türkiyenin kale alınmayan iradesini görsünler ki, kuzey ırak yani küçük kürdistana uzatılan elin yanlışlığını okuyabilsinler.
dış politika konusunda türk hükümetinin önceliği türkiyenin çıkarları olmalıdır.
kuzey ırak bölgesel yönetimine bu kadar üst düzeyde yapılan ziyaretler ve başbakanlık seviyesinde uzatılan eller, türkiyenin bölgesel çıkarları için yapılabilecek en büyük hatalardan biridir.
unutmayın ki 600 yıllık imparatorluk tarihinin mirasçısı, 37 yıllık türkiye cumhuriyetinin başbakanı bile beyaz sarayda amerikanın güçlü başkanı ile görüşebilmek için saatlerce beklemiştir.
güçlü devlet olmanın belirli göstergeleri vardır.