anadolu ve cemaat müslümanlığı arasındaki farklar

-anadolu müslümanı kadını eş, ana, hala, yenge, nine sayar ve ister yakını olsun ister olmasın saygıda kusur etmez. cemaatçi, kadını sikilecek yaratık olarak gördüğü için elinde büyüdüğünüz, yaşını başını almış yengenize sarılmayı bile ''belki onu tahrik edersin, dayanamayıp düzüşürsünüz'' diyerek yasaklar.

-anadolu müslümanı, edebe aykırı olmayan her şeyi giyer, cemaatçi ise ''erkeğe benzemek haram'' diye kadına pantolonu yasaklar, ya da sünnettir diye milleti yöresel arap kıyafetleri giymeye zorlar.

-anadolu müslümanı bilgiye kıymet verir, kendisi okuyamamışsa bile eşşek gibi çalışır, evlatlarını okutur. cemaatçi ise ''çocuklarınız dinsiz olur'' diye okulu yasaklar, mahmut ustaosmanoğlu gibi psikopatlar daha ileri gidip üniversite okumayı günah sayar. (bkz: üniversite okumak günahtır)

-anadolu müslümanı, efendimiz'in (s.a.v) emrettiği gibi diğer dinlerden olanlara da yumuşak davranır, ayrıca yaşadığı coğrafyanın sosyolojik ve tarihi yapısı da bunu zorunlu kılar, cemaatçi ise sabah akşam gavura sövüp işi düşünce fethullah gülen gibi birden papasever oluverir.

-anadolu müslümanı, eğer kendine saygısı varsa derli toplu gezer, üstüne başına dikkat eder. cemaatçi ise badem bıyık-kolormatik gözlük-beyaz çorap üzeri terlik kombinasyonu ile göz zevki bozar, daha da psikopatsa sarık (onu da sarmayı becerse),cüppe, şalvar triosu ile tarihi film setinden kaçmış figüran gibi piyasada dolaşır, üzerine de sapık şeyhinin öğüdü ile bıyığı komple kazıyıp sakalı göbeğe indirir. o iğrenç hacıyağı kokusunun da desteğiyle mideleri kaldırır.