buda oglumuz mahmut

eve gelenler çocuksuz aile üyeleri ya da yaşıtınız çocuğu olan aile üyeleri ise kapının önüne kadife halı sererek içeri alınırlar. Sürekli taşkınlık yapan çocukları varsa aramalarına da yanıt vermem.
Mesela amcamlar gelecekse kapıyı yarım saat önceden açarım. Ne kadar abazan kuzenim Baran da gelecek olsa da. En azından salak değil de abazan. Salak da olabilirdi. Ayrıca kahvaltıda amcamla bir olup gavat Baran ile uğraşmak harika bir aktivite.

Yakında bankamatiklerde inşallah.

küfür olarak ne dedi merak ettim doğrusu. acaba basit adiyane edilmiş bir küfür müydü yoksa yakası açılmamış, gün yüzü görmemiş bir küfür müydü?

--spoiler--
fotoğraftakini ben mi sandınız? gülşen o. * facebook'tan bulmuştum.
--spoiler--

torbacısı sağlam mal satan genç bir arkadaşımız.

Çok tatlis bir gün.

islam'a göre bir yetimi evinde büyütemezsin.

Cinsiyetine göre ya sana namahremdir ya karına.

heyecandan altıma işediğim olmuştu.

Telefonla konuşurken evde telefonu aramak, üzerine telefondaki arkadaşın da şuraya baktın mı, bilmem nereye baktın mı diyerek yardımcı olmaya çalışması.

dahi anlamındaki de'yi herkes biliyor. gerizekalı anlamındaki de ise ayrı yazılması gerekiyorken birleşik yazılan de oluyor, bu da herkesin malumu. bir de ruh hastası anlamındaki -te -ta var. orada bağlaç var biliyor, ayrı yazmış ama -de veya -da yazacağına sert sessiz uyumunu gereksizce gözetip bağlacı -te veya -ta ile yazmış. evet adamı ruh hastası eder bunlar.

Sürekli barıştığımızı görüyorum. Kusacağım artık.

öleni hatırlamak isteyen mezarını istediği sıklıkta ziyaret edebilir.
çocuk, yaşam umududur ve umudu kırmaya kimsenin hakkı yoktur.

Ölenlere rahmet diliyorum. Yeni doğan çocuğa hayata dair yeni bir yaşam olduğu için herkesten bağımsız iki kişinin ortak kararı kulağa hoş gelen ve anlamı güzel bir isim konulması taraftarıyım. Misal abim çocuğuna babamın adını koydu. Babamın yanında çocuğa seslenmek çok garip oluyor. Bence aileye saygı isim koymakla olmamalı. Çocuğa her sesleniste o acı anlar akla gelir. Çocuk adının hikayesini duydukca psikolojik olarak etkilenebilir.

bence ben bu konuda hassasım diyerek olayın noktalanması ve çocuğa her bakıldığında ölen birilerinin hatırlanması hiç ama hiç hoş değil. şahsen bana ben daha yeni doğduğumda larenks kanserinden ölmek üzere olan babaannemin adını yine yukarıdaki olayla aynı tavırla babamın diretişi ile vermişler. çocukken ağlardım amk babam ağlama sen benim annemsinn..." derdi. psikolojik işkenceye bakar mısınız? ağlıyorum diye suçlanıyordum bu sefer de. çünkü bir çocuk olarak beni en çok annemin ağlayışını görmek kırıyordu. babamın üzülmesine neden oluyorum diye düşünüyordum. halbuki sadece çocuktum. yine babam tarafından "annem çok eziyet çekti sen onun gibi olmayacaksın" denerek uzunca süreler psikolojik baskı yapıldı. el kadar sabi iken "ben kötü olmamalıyım iyi şeyler yapmalıyım" diye düşünmeye itilmek hoş değil. seksek oynamalıydım aklım bi karış havada.

mesela amcam da kızının ilk adını annesinin adı koymuştu ama kimse o kıza o isimle seslenmiyor. herkes 2. adını kullanıyor. benim seçeneğim de yok, tek isimle devamke.

mesela yukarıdaki kardeşim büyür de isminin hikeyesini öğrenirse ben eminim gelecekte doğum yaparken "ya ben de ölür gidersem doğumda.." kaygısı yaşayacaktır. kimsenin buna neden olmaya hakkı yok.

ve yine eminim hem annenin hem babanın dile getirse de getirmese de aklında bir isim vardır her zaman. annemin baban 'ben anamın adını koyacam kıza' dedi, ... koydu adını. halbuki ben bahar olmasını çok isterdim." deyip boynunu büküşü de gördüm.

belki de bahar olsaydı bu kadar asabi melankoliye yatkın hayattan zevk almayan bir ruh hastası olmazdım. belki de çiçekler açardım.. kim bilebilir?

Sonsuz saçmalamak. Kimse neden bunu böyle yazdın vs demiyor. He bir de entry yazdıktan sonra kimse seni düzeltmiyor. Kendi halinde özgürce sacmalak güzel.

şüphesiz ki deyzeye her şey yakışır. sormana gerek yok.

iki çocuğun birden adını parsellemek de biraz adaletsiz. “Bu konuda ben hassasım” diye bir tartışma konusunu kilitlemeyi makul bulmuyorum.

Sorun rahmete giden yeğenmiş, ablaymış değil; usulen değil gerçekten sorulmuş bir “peki sen ne diyorsun?” Sorusunun eksikliği..

Issız bir adada bir kadın ile tıkıldınız evlenmek istiyorsunuz ne nikah dairesi ne şahit ne topluluk var. Orada türünüzün tek dişi ve erkek üyesisiniz.

iki kişi de evlenmeye niyetli çocuk yapmak istiyor ama ne şahit ne nikah memuru ne süslemeler ne konfetiler ne izleyenler ne pasta var.

Onlar nasıl evlenecek. Ben tanrıya göre evliler zaten diyorum. Niyet var. Hür irade ile seçim var.