bugün

entry'ler (43)

öksürük krizine iyi gelen şeyler

denenmiş ve faydası görülmüş iki yöntem önermek istiyorum.

1- havluyu ütüleyin ve daha önce kullanılmamış bir sabunu (mümkünse sade ve doğal sabun) havlunun her tarafına sürün. sabunlanmış havluyu önce sırt bölgenize koyun. bir saat sonra sırtınızdan çıkardığınız havluyu tekrar sabunlayın aynı işlemi göğüs kısmınıza uygulayın.

2- siyah turpu yıkayıp tepe noktasından açtığınız bir oyuktan içine bal koyun. bir bardağın veya kabın içersinde turpu en az 7-8 saat bekletin. akabinde turptan sızan karışımdan sabah akşam ikişer kaşık için.

kendiniz hakkında neyi beğenmediğinizi söyleyin

''insan kendini beğenmezse çatlar ölür.'' çok doğru bulduğum bir atasözüdür. insanın doğasında var olan duygudur kendini beğenmek.
bakış açım bu olduğuna göre, samimi bulmadığım beyanlardır.

not: kişisel mizaç ile ilgili olan (çabuk inanıyorum, çok dürüstüm, detaycıyım vb.) söylemlerle ilgili bir yorumdur benimki.
fiziksel anlamda rahatsızlık duyulan, beğenilmeyen (kaşım, gözüm vs.) kişinin zevki ve kendini daha iyi hissetmesiyle alakalıdır. yorum yapılmaz.

liseye yeni başlayanlara tavsiyeler

popüler olma kaygısı gütmemek ve not tutmayı alışkanlık haline getirmek bu dönem için en önemli tavsiyeler gibi görünse de,
yaş ve hormonlar gereği çoğunlukla uygun ayar tutturulamaz.
yine de ilave tavsiye olarak;
efendi ve güçlü görün. (ol demiyorum dikkat edersen)
ve coşkunu kontrolün altında tutmaya çalış.

göğe bakmak

.....
Şimdi otobüs gelir biner gideriz.

Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç

Bir ellerin bir ellerim yeter, belliyelim yetsin.

Seni aldım bana ayırdım, durma kendini hatırlat.

Durma, kendini hatırlat..

Durma, göğe bakalım..

turgut uyar

bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirirseniz

nur topu gibi büyük bir derdin de sahibi olunur.
hayat bir amaca bağlanmalı, kişilere değil..

el bakımı

kadın erkek ayırmaksızın bir tavsiye mektubu niteliğindedir.

hele ki bırakmamak üzere tutmak istediğin, ellerini içinde hapsetmeyi düşündüğün bir el ise...
öyle olmalı ki tuttuğun el;
sıcaklığını, yumuşaklığını ve güveni hissettirirken, ayrılmak istediğinde kayarcasına avucundan gideceğini bilmeli insan..

kadınların kadınlarda çekemediği tavırlar

''doğallık'' ve ''cinsiyet eşitliği'' kavramlarını dayanak noktası alarak,
''prenses'' olmayı reddetmelerini bir yerde haklı bulmakla beraber,
''conan'' gibi yaşayıp hal ve hareketlerde bulunmalarını, çekememezlik değilse de dayanılmaz buluyorum.

sevilen şiirin en vurucu cümlesi

ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

Ahmet Hamdi Tanpınar

mahatma gandhi

tam adı Mohandas Karamçand Gandi'dir. Hindistan ve Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin siyasi ve ruhani lideri olarak tarihe adını yazdırmış,
yüce ruh ve baba sıfatlarıyla ödüllendirilmiştir.
Gerçek ve kötülüğe karşı aktif ama şiddet unsuru içermeyen direniş ile ilgili olan Satyagraha felsefesinin öncüsüdür. (bu felsefe hindistan'ı bağımsızlığına kavuşturmuştur.)
hakkında verilebilecek çoğu bilgi önceki entry lerde yazılmış. ilave olarak; giydiği geleneksel giysilerini (dhoti ve örtü) kendinin yaptığını, önceleri vejetaryen iken daha sonra yalnızca meyve ile beslenip kişisel arınma ve protesto amaçlı bir ayı aşan oruçlar tuttuğunu yazabiliriz.

gerçeğe ulaşmak için hiddetten, kendini beğenmekten ve nefret duygusundan arınmanın şart olduğunu öğütleyen sözleri kılavuz niteliğindedir. fiziki yeterlilikten kaynaklı gücün güç olmadığını, boyun eğmeyen iradenin en büyük güç olduğunu yaşamıyla kanıtlayan gandi'nin, doğduğu gün olan 2 ekim (2 ekim 1869- 30 ocak 1948) bmgk kararıyla ''dünya şiddete hayır günü'' olarak ilan edilmiştir. (ne yazık ki hindistan'ın da aralarında bulunduğu çoğu ülke, yaşanılan kaos ve iç savaş nedeniyle barıştan ve huzurdan uzak günler geçirmektedir.)


''Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin;davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin;alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…''

kaliteli gülümsemek

Gülümse
Kemal Burkay

Hadi gülümse bulutlar gitsin.
işçiler iyi çalışsın, gülümse
Yoksa ben nasıl yenilenirim
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
iklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok
Çakıl taşlarım vardı benim
Ama sen başkasın anlıyor musun?
Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm
Tüm şehir bana küskün
Bir kedim bile yok anlıyor musun?
iklim değişir, Akdeniz olur, gülümse..

güvenmek

''hayatta kimseye güvenmeyeceksin demek saçmalıktır inan. ama kime 'iki defa' güveneceğini hesaplamalı insan.''
(victor hugo)

''hiç kimseye güvenmiyorum'' diye bir şey yoktur, ''zamanında o'na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum'' diye bir şey vardır.''
(aziz nesin)

sözlük yazarlarının takıntıları

endişelerin artık hayattan zevk almanı engelleyecek zirveye ulaşması olarak bilinen ''takıntı'' rahatsızlığına en belirgin örnek;
benim de başımda olan, bardağın çoğunlukla boş tarafını görmektir.
gerçekçi olup her şeyin kontrol edilmesinin mümkün olmadığını idrak edince, yaşam kaliteni düşürmüyorsun.

depresyona girmek için uygun hırka bulamamak

çaresi var.
depresyon hırkasını satın alabileceğiniz yer:(bkz:http://www.bilenzi.com/55...rkasi-nerede-satilir.html

kadın aşağı kadın yukarı

(bkz: insan sevdiğini yerden yere vururmuş)

ben bu yazıyı sana yazdım

sensiz geçecek olan 14. kurban bayramı da geldi.
acım ilk günkü gibi büyük, çok zor bu günlerinin ağırlığını yaşamak..
eksikliği dayanılır gibi değil, o güzel ellerinle hazırladığın kahvaltılarla güne başlayıp,
bayramları gerçek bir bayram tadında geçirmekten mahrum olmak.
bayram gelmiş.. bana ne ki annem...

bazen, meleklerin ulaştırmasını istediğin yazılardır.

masal

çocukken hayal gücünü geliştiren, büyüdüğünde hayallerinin yerle bir olduğunu görünce;
'' birileri anlatsa yine inanabilsem'' dediğin edebi eserlerdir.

1 ekim dunya yaslilar gunu

yaş da sevgi gibidir, saklanamaz..
şimdiki zamanı değil, geçmiş zamanı övmeye başlarsınız. vücudun eskisi kadar güçlü değildir artık, iş hayatın sona ermiştir.
bütün zevklerinden neredeyse uzak kalmışsındır, hayallerinin yerini artık anılar almıştır.
en kötüsü ölüme yakınsındır ve bir telaş sarmıştır bedenini, zihnini..nefesin daralmıştır ama görüş açın genişlemiştir..

bu karamsar tabloya her ne kadar çooook var daha gibi yanılgıya düşsem de, toparlanmam uzun sürmüyor.
zamansız erken yaşlarda gidenleri görünce üstelik, yaşlanmanın dahi büyük bir lütuf olduğunun farkına varıyorum.
hepimiz uzun uzun yaşayalım diyoruz ve istiyoruz, lakin yaşlanmayı istemiyoruz. böylede bir çelişki var değil mi?

her yaşlı insanımızın yüzü buruşmuş olsa da ruhlarının çok güzel olduğunu bilelim ve kısa yollarında onlara eşlik edelim..
onları saymak yetmez, sevmeyi bilelim...

onu unutmak için yapılması gerekenler rehberi

(bkz: )http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/11807773.asp
25 madde olarak sevgiliyi unutma yöntemi verilmiş.
benim için en uygun olan;
16. madde: 6 ay uykuya yatın.

çocukluğa dair iç burkan detaylar

annem vardı.
o gitti, çocukluk bitti...

sözlük yazarlarının ruh halleri

kiminin beyninin, kiminin ruhunun, kimininse kalbinin olmadığını bilince, ''ruhum '' kadar insan olacağıma inananlardanım.
bu yüzden gönlümü olgunlaştırma çalışmalarım şu anda da devam ediyor. çünkü yüreğim olgunlaşıp temizlendikçe, ellerim hiç bir zaman kirlenmeyecektir.

''dünyayı içine sığdırabilen bir ruh hali içindeyim..''
iyi şeylere seviniyor, kötülüklere üzülüyorum.