bugün

batıda soyluluk sınıfının en alt basamağındaki iyi yetiştirilmiş,ülkü sahibi,cesur,atlı savaşçıya verilen isimdir.
masallarda da sık sık geçer.en kötü ve acımasızı kara şövalyedir.
ayrıca (bkz: centilmen)lerde bir parça şövalye ruhu taşır.
(bkz: romantik şovalye)
(bkz: ilber ortaylı nın şövalye olması)
ilk olarak Avrupa'da 7. yüzyıl savaş ortamlarında ortaya çıkmış daha sonra simgeleştirilmiş asalet ve savaşçılık mertebesi. şövalyeler bir lordun emrinde bulunurlar ve onun için savaşçı yetiştirirler. savaşlarda büyük, ihtişamlı ve aynı zamanda çoğ ağır metalden zırhlar giyerler. ayrıca süvarileri komuta ederler. haçlı seferlerine kadar şövalyelik pik yapmış fakat bundan sonra bozulma evresine girmiştir. peki nasıl şövalye olunur? Şöyle:

önceleri şövalye olmak için asil bir soydan gelmek şart idi. fakat 12. yüzyıldan sonra bir nevi haçlı seferleri'nden sonra buna gerek kalmamıştır ve uygun görülen, gerekli eğitimlerden geçmiş, kendisinden beklenen erdemleri göstermiş her kişi şövalye olabiliyordu. bu eğitim ve erdemleri şöyle özetleyebiliriz. bir şövalye kendisinin seçtiği veya ona tavsiye edilen özgür olarak doğmuş şövalye adayını 7 yaşından itibaren yanına hizmetkar (page) olarak alır. çocuğun eğitiminden ve güzel erdemler kazanmasından sorumlu olur. yani herşeyiyle ilgilenir. daha sonra buluğ çağı'ndan itibaren esas olarak şövalyelik erdemlerine yönelinir ve kılıç kullanma, ata binme üzerinde yoğunlaşılır. ve hizmetkar artık squire (asilzade) olarak adlandırılır. asilzade efendisini savaşlarda ve toplum içinde izler, nasıl davranması gerektiğini öğrenir. bir asilzadenin şövalye olabilmesi için üstün öğrenme ve uygulama yeteneği (prowess), cömertlik (generosity), efendisinin hanımına platonic aşka varacak derecede sevgi ve bağlılık gösterme (courtesy), onur (honour), imtiyaz sahibi olmak (franchise) erdemlerini göstermesi gerekir.

bunlardan sonra asilzade 18-21 yaşları arasında şövalye ilan edilmeyi bekler. bu sırada hergün vigil ismi verilen tanrıya ibadet ve yakarış içeren bir ritüel düzenler. daha sonra da şövalye olmaya hak kazanmış kişi lord ya da bazı özel olanlar kral tarafından şövalye ilan edilir. lordun önüne diz çöken asilzadenin omzuna üç defa kılıçla dokunulur ve asilzade şöyle der:"in the name of god and st. george, i dub thee a knight". türkçe'si "tanrı ve aziz george adına artık bir şövalyeyim".artık asilzade "sir" olarak anılır ve adını lekeleyecek bir şey yapmadığı sürece ünvanını korur. fakat dediğim gibi 12. yüzyıldan sonra kişiler bu yüksek mertebeyi insanlara zulum yaparak ayaklar altına almışlardır.

şövalyeler, şövalyelikten başka bir işle uğraşamazlar ve bu büyük bir asaletsizlik olarak görülür. ihtiyaçları (para, zırh, at vs.) lordları tarafından karşılanır ve bu lordlara hizmet mecburiyetleri vardır. şövalye lorda her yıl belli miktarda savaşçı yetiştirmek zorundadır.

ayrıca ek bilgi olarak ingiliz asalet mertebeleri küçükten büyüğe doğru: baron, viskont, kont, marki, dük. lord (efendi) bunlardan herhangi biri olabilir.

günümüzde şövalyelik mertebesi devlete ve insanlığa büyük faydası dokunmuş kişilere hala ingiltere kraliçesi 2. elizabeth tarafından verilmektedir. fakat "sir" ünvanını kullanabilmek için ingiliz vatandaşı olmak şartı vardır. mesela yakın tarihte U2 grubunun solistine insanlığa yaptığı yardımlardan dolayı şövalyelik ünvanı verilecektir, fakat aslen ingiliz olmadığından sir ünvanını kullanamayacaktır.

şövalye ilan edilen birkaç ademoğlu:
(bkz: isaac newton)
(bkz: francis bacon)
(bkz: winston churchill)
(bkz: elton john)
orta cag avrupasinda ozel egitimle yetismis atli savasci....
ayrıca Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanına verilen isim.
kral ya da imparatordan alınan, orta çağ avrupasının asalet ünvanı. genelde soylu ailelerin kendini kanıtlamak isteyen çocukları, savaşlarda piyade olarak ya da ata binme ve kılıç kullanmada varlık göstererek, uzun bir süre sonucunda bu ünvanı elde ederdi. ingiltere' nin derby şehrinde, şövalyeler karşı karşıya gelir ve boy gösterisi yapardı.
"ata binen" demektir.
cüneyt arkın filmlerinde kepazeleri oynayan gevur askerleri.
(bkz: sturm brightblade)
(bkz: avrupa delikanlısı).
(bkz: battal gazinin yandan yemişi)
fethiye körfezinde bir ada.
(bkz: sparhawk)
vassalite zincirinin en alt basamağında yer alan atlı ve zıhrlı insanlar.11.yy civarı ortaya çıkmışlardır.yani avrupalılar araplardan koşum sistemini öğrendikten sonra.bir nevi tank gibi bakılır bu adamlara.feodalizmin uzun yıllar ayakta kalmasını sağlamışlardır.
(bkz: lancelot)
eski zaman robocopu.
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş anlamına gelen sözcük.

ayrıca erkan kızılaslan'ın bir bayan ile düet yaptığı güzel şarkısı.

Şştt bebeğim uyan, geçti tamam

Ama sen yoktun nasıl korktum anlatamam

Şövalyen işte merak etme

Hep ayırdılar korkuttular bir adım gitme

Bir kabustu geçti gitti
Kokun sinmiş yastığın kıyısından
Bir rüzgardı uçtu gitti
O bulutların uçurtmaların arasından

Seni benden alamazlar
Kaderimsin yeniden yazamazlar
Kolay değil yapamazlar
Yeminim var billahi bozamazlar

Bir koklar öperim, korktuğun anda

Muaah şovalyem öpsün gamzeler aksın yanaklarımdan

Sımsıkı sarılır nöbetini tutarım

O zaman korkmam üstümü açmam sarılır yatarım
erkan kızılaslan adındaki şahsın şöylediği şarkıdır.

http://www.facebook.com/v...=1107246532627&ref=mf
(bkz: est sularus oth mithas)
(bkz: onurum hayatımdır)
a knight s tale isimli eğlenceli filmin türkçeye çevrilmiş adı.
bir şövalyenin uymasi ya da benimsemesi gereken hayat felsefesi denilebilecek 10 temel kural vardır :

Kutsal saydığı değerleri ölümü pahasına korumak.
Savunmasız ve acizleri korurken onlara saygı göstermek.
Ülkesini sevmek.
Düşmandan önce savaş meydanından geri çekilmemek.
Tek bir bayana karşı aşk beslemek, ona bağlı olmak.
Kötülüklerin ve acımasızlığın karşısında durmak.
inandığı değerlerle çakışmadığı sürece, emri altında olduğu amirlerinin tüm emirlere uymak.
Sözüne sadık olmak, onurunu küçük düşürecek davranışlardan uzak durmak.
Cömert olmak, kendisine gösterilen iyiliği asla unutmamak.
Her durumda doğruluğun ve iyiliğin temsilcisi olmak.

wikipedia dan alıntıdır.

Aslında çocukluğumuz ile orta yaş arası geçirdiğimiz dönemlerde bunların hepsi bize öğüt halinde verilmiştir,belki ailemiz belki öğretmenimiz belki bakkal amca belki de hiç tanımadığımız biri tarafından..
simsiyah atıyla feodal kaleler yıkan yürek.
kalbine göre adalet,aşk ya da onur uğruna cesurane eylemler yapıp ilahi ve şiirsel bir güzelliğin tecellisini sağlayan kişi. aklınızı alır valla. acımaz. *
(bkz: soren kierkegaard)