bugün

potasyum aluminyum sulfatın halk arasındaki ifadesi.
Askerde yemeklere konan baharat.
(bkz: şapa oturmak)
(bkz: sap ayarı)
kıs satınalma gucu paritesi
şap; alüminyum ve potasyum sulfatından meydana gelen bir bileşiktir. halk arasında tuz yoğunluğu açısından yüksek olan maddelere ve kantaşı na da bu ad verilir.
ayrıca özellikle orduda askerlere verilen yemeklere şap katıldığı ve böylece onlardaki cinsel dürtünün azaltıldığı kanısı yaygındır. oysa cinsel dürtüsü az olan askerlerin iyi savaşçı olamayacakları kesin olduğundan bu yönteme başvurulması gereksizdir. diğer yandan ordu ve yatılı mekteplere ilk katılanlarda alışılan ortamdan bir süre uzaklaşmak ve belirli bir disiplin altına girmek zorunluluğu psikolojik bakımdan bunalıma yol açabilmekte ve bu bunalımın bir belirtisi de cinsel dürtünün azalması olduğundan ve bu durum oldukça yaygın bir şekil aldığından, bu durum yanlış olarak "yemeğe özel olarak bu amaçla şap katıldığı" şwklinde yorumlanmaktadır.
* şap, insanlarda cinsel dürtüyü azaltıcı bir madde değildir.
bir çeşit tokat efekti.
askerde yemeklere atıldığı söyleyen cinsel arzuyu azaltıcı ilaç, anti-viagra da denilebilir.

edit; söylenenlere bakılırsa cinsel arzuyu azaltıcı bir ilaç falan değilmiş efsaneymiş ama ereksiyon sorunu yarattğı söyleniyor.
geçen gün kansere iyi geldiğini öğrendiğim *, deniz tuzu görünümündeki madde.
Yatılı okullarda okuyan, ergenliğinin doruklarında yaşayan öğrenciler için ve askeriyede aklının yer değiştirmesi sonucu kendisiyle bir "başına" kalmış askerleri bir nebze olsa da dizginleyebilmek için yemeklere katılan maddedir. Gelişme döneminde kullanılmaması gelişimi yavaşlattığı için doktorlar tarafından önerilmez.
zemin kaplama malzemesi olarak kullanılır. üstüne başka bir kaplama kullanılmadığında veya örtülmediğinde ayak tabanlarından yumurtalıklarına kadar üşütür adamı. bir de ruminantlarda görülen şap hastalığı vardır. çok görülen bir hastalık olduğu için şap enstitüsü bile vardır.
askerde ve üniversite yurtlarında azgın gençlerimizi bir nebze olsun frenlemek adına yemeklere katıldığı iddaa edilen madde. henüz bu bir efsane mi? yoksa gerçek bir olay mı ? kimse net bir şekilde bilmemektedir. *
potasyum alüminyum sülfat dekahidrat.
kalso4.10h2o
hormonları azalttığından kısırlığa neden olabilir, dehşet kıllandırır ve acaip kilo aldırır.
lise yurtlarında özellikle çorbalara koyuyorlar. hurafe değil kesin bilgi.
eskiden var mıydı yok muydu bilmiyorum ama askerdeyken şöyle birşey yaşanmıştır.

kütahya hava er eğitim tugay komutanlığı yemekhanesinde bizim malum kısa dönem arkadaşlar çorbayı test etmek için tuz ve limonla şap olup olmadığını deniyorlar ve morlaşan çorba hakkında şap olduğu kanaatine varıyorlar ve tabi o dakikadan itibaren bizim çükler düşüyor...

eğitim sahasında bölük komutanının "bir sıkıntınız var mı arkadaşlar" şeklindeki sorusuna yakın arkadaşım olan devrem şöyle bir soru yöneltiyor ve diyalog başlıyor. -ki kendiside bu şap olayından epey etkilendiğini birkaç kez bana söylüyor-

- bir sıkıntısı olan var mı arkadaşlar?
- xxxx izmir müsadenizle bir konu arzedebilir miyim komutanım!
- söyle arkadaşım, dinliyorum.
- komutanım yemeklerde şap var mı? (herkes kahkahalarla gülmektedir...)
- ne şapı oğlum, şap mı kaldı artık!
- ama komutanım biz denedik...
- neyi denediniz oğlum (yine kahkahalar...)
- çorba denemesi yaptık komutanım. çorbanın rengi değişti...
- peki o zaman sana soru, biz nerede yemek yiyoruz?
- bizimle komutanım.
- peki yemekte şap olsa biz sizinle aynı yemeği yer miyiz?
- yemeyiz komutanım!
- eeee

yani iş bundan ibaret. tamam yurtlarda veya eskiden askeriyede kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum, olabilirde olmayabilirde ama ben şuna kanaat getirdim ki; cinsellik dediğimiz şey tamamen psikolojiktir. zira o günden sonra bölükte akşamları duş alanların sayısı epey artmıştı...
abaza her yerde abazadır.
(bkz: şap alıp sabahlara kadar sevişen abaza)
psikolojiktir... öyle birşey yoktur ama şap efsanesine inanıp o yemeği yediğiniz için tam 1 ay kalkmaz... her ne kadar gece çadır kurduğumu iddia eden arkadaşlarım olmuşsa da hayalgücüyle dahi doğrulmamıştır...

çok iyi hatırlıyorum. mayısta giden ben ilk gusülü taa ağustosta yapmıştım. onda da şok yardım etti sağolsun...
ruminantlarda stomatitis ile seyir eden hastalık. hayvanı eritir bir nevi. ağzında,burnunda,memede,ayakta vezikül ve bullalar ile karakterizedir. tedavisinde semptomatik tedavi uyguladır. korumasında şap teşhis edilen ya da şüphenilen bölgede bütün hayvan haraketleri yasaklanmalıdır. 6 aydan büyüklerde her 6 ayda bi bölgenin suş/suşlarına göre hazırlanan aşı yapılmalıdır.

7 suşu vardır : a, o, c, sat1, sat2, sat3, asya1
kepek önleyici şampuanlarda light ve diyet yazan ürünlerde, mide yanmasını geçiren ilaçlarda bulunur.
12 saat etkisi vardır. sulu yemeklere konulur.

peki nasıl anlayacağız?

sulu bir yemeğin suyundan bir kaşık alıyoruz, fazla dağılmamasına da dikkat ederek düz bir yere döküyoruz. daha sonra tuzluktan bu suyun üzerine, suyun üzerinde biraz fazla tuz tanesi kalacak şekilde döküyoruz. tuz yemeğe karışmıyor, ama yemeğin suyu tuza bulaşıyor ve tuzu ıslatıyor. kapito? sonra bu yemeğin suyuna hafifçe bulanmış tuzun üzerine bir iki damla limon sıkıyoruz. ve bum!!! 10-20 saniye içinde tuzun rengi maviye dönmüşse, akşamki tuvalet ve şok gazetesi ile olan randevunuzu iptal edebilirsiniz.
iki türlü uygulaması vardır.

1. makinayla dozu ayarlanarak yerinde yapılan şap
2. beton şap (brüt beton)

zor ve zamana karşı yapılan bir inşai uygulamadır.

şu şekilde atılır.

1.şap atılacak mahale kodlar verilir. ekseri artı 1 kodu verilir. şap ın kalınlığı bu koda göre belirlenir. düz bir zemin yapmaktır amaç. misal 10 cm kalınlığında şap atılacaksa. artı bir kodundan 90 cm inilerek şap uygulaması yapılır.

2. beton şap atılacak zemine yapıştırıcı dökülür. örnek: master tob 300

3. beton şap atılacak yere gelir. bu ya pompa ile olur. ya da bobcat, japon arabası, veya traktör ile olur.

4. beton yüzeye yayılır.

5.mastar çekilir.

6.perdah yapılır (helikopterle)

7. yüzey sertleştirici uygulaması yapılır.

sonra nivo ile gider bakarsın. şap kodunda mı diye. değilse babayı yersin. hele kodun üstündeyse şapa oturdun demektir.
yansıma kelimeler grubundan bir tanesidir. genellikle iki şeyin birbirine çarpması sonucu çıkan sestir.
kan taşı olarak berberlere, doğal deodorant olarak doğal meraklılarına satılan potasyum alüminyum tuzudur. her geçen gün birşeyler öğreten googleye şükranlarımı arz ederim. ana kullanımı, şehir şebekesinin temizlenmesiymiş.
gelmiş geçmiş en büyük askeri hurafedir.

askere ilk gidildiğinde psikolojik olarak zaten bunalımda olan birinin cinsel olarak aktif durumda olması imkansızdır. etrafta bir sürü erkek, koğuş kokusu, nöbet psikolojisi, eğitim ağırlığı, disiplin.... öyle zor günler olur'ki o ilk başlarda dünyanın en güzel kadını önünüzde diz çöküp "beni becer lütfen" diye inlese " meşgulüm " der sırtınızı dönersiniz.

ancak bu normal insanlar için geçerlidir. bazıları vardır'ki, sabah 5 de kalkıp hayvan gibi eğitim yaptıktan sonra sizin üst katınızda uykuya dalmadan önce çavuşu tokatlar! anlam vermezsiniz amk, bu kadar eğitime, sosyal hayattan uzak olmaya rağmen halen sikinin keyfini düşünmesine anlam veremezsiniz. hele birde banyoda sağa sola attıranlar vardır'ki tutup sikesiniz gelir, keşke amk yemeklerine şap koysalar dersiniz.

ben bir tek uyandığımda normal olarak sabah ereksiyonu yaşıyordum o da işedikten sonra geçiyordu amk. hani şap map hikayedir! net
abla yurtlarında özellikle çorbalarda bulunan maddedir. hepimiz evliya olduk mübarek.
Lise dönemimizde okul yemekhanesinin yemeklerinde olduğunu düşündürdük.
Tirastan sonra yuze uygulanan madde. Tatbik sobnrasi ciltteki yanma, tahrisle dogru orantilidir.