bugün

uğursuz biri geliyo hayatının içine sıçıyo gidiyo bütün hayatını o sıçılmışlıkla yaşıyosun anladığım bu.
mario oynarken yaratığın üstüne değil de yanına zıplasın ve ölürsün ya. sonra o meşhur müzik çalar, onu anlatıyor.
hiç mi eski fotoğrafları kırpmadın?
yani diyor ki
bazı orospu çocukları hayatımıza giriyorlar , miladımız oluyorlar , dinlediğimiz müzikten giydiğimiz boxera kadar her şeyi değiştiriyorlar ,
sonra da siktir olup gidiyorlar
ama
biz o şerefsizin önde gideniyle yaşadığımız o tüm anları
normal hayatımızdan çok farklı olduğu için ,
eşekler gibi , hayvanlar gibi
adeta bir öküz gibi
hatırlayıp duruyoruz.

gece 00.58'de yorumlamam anca bu kadar...
"şu anda seninle geçirdiğim vakitlerime yazık oluyor." galiba.
boşver boşver arkadaş başka bulursun
bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun.
Hayatını bir film şeridi gibi düşün ona geldiğin bölümde makasla kesiyosun ve koca hayatın bir yana onunla yaşadıkların bir yana oluveriyor.

Sanırım öyle bişey anlatmak istemiş. Ne de güzel demiş.
biri gelip hayatını önce ve sonra olmak üzere ikiye bölüyor, öncesini yaşamamış sayıyorsun.
bölüyorlar hayatını.
@2 kanırtmış havada parende artırmış demek istemiş.
iyi ya da kötü, biri hep farklı.

Kimi gelir kötü hayatınıza bir makas atar onun kesip attığı yer hayatınızın en güzel bölümü olur bütünden farklı olarak.

Kimi gelir iyi hayatınıza bir makas atar onun kesip attığı yer hayatınızın en kötü bölümü olur bütünden farklı olarak.

farklı olan yer kesilip çıkarılmıştır bütün bozulmamış ama sizi eksik bırakmıştır.

Yazar ne demek istemiş bilemiyorum ama ben bunu anladım.
Serbest cagrisim: (bkz: şair ceketli çocuk)..
Yorumlarla alakası olmayan bir şey anlatmış, fakat uzun sürer anlatmam şimdi.

Zaten anlamazsınız.
okuduğumda şuan ki ruh halimi bir daha yüzüme vurmuş şair. yani diyor ki; evlat sen çükü tuttun bununla yaşayacaksın.
Hayatını bir bütüne ve yaşadığın o anı da hayatının bir parçasına ,o anı yaşatanı ise kesen bir makasa , o makasın kesdiği bölümü de hayatının dışında kalan bir yere bezetiyor .
üç şair bir kadın.

edip cansever cemal süreya ve turgut uyar üçü de tomris uyar a aşıktır şiirlerinin çoğunu bu kadına yazarlar.

cemal süreya ile çeviri yaptıkları dönemde bir süre aşk yaşarlar ama edip cansever hep uzaktan hasretle sever. arkasından gidişini seyrettiği şiirler yazar.

sonunda tomris turgut la evlenir. ama dostluklarını ölümleri bile sonlandıramaz.

şair yaşadığı bu parçalanmışlık hissini dile dökmüş olmalı şüphesiz.

fikrimce bu kadını kötü değil vazgeçilemez yapar. zira kötü kadınlara böyle şiirler yazılmaz.
Yürü bre ehli deve endamını göreyim
Sensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyim
Mecnun gibi top muyum bir am için öleyim?
Leyla'yı da sikeyim Mecnun'u da sikeyim.
Bana yar olmayan karının izzetini itibarini sikeyim...
Yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim.
Düşmüşüz bir orospunun belasına,
Koymadık diye taaa amının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına...
Ben böyle hatıranın hikayesini sikeyim!

Kerem dağları deler bir amcık uğruna, aslı gitsin de ona buna vurdura...
Bir karı için değer mi hiç bütün bunlara, her taraf amcık dolu mala iyi vurana.
Fuzuli am peşine düştün gurbete, am serindir am derindir şifa verir millete,
Ye kebabı iç şarabı vur karpuz göte, bu gidişle yarrağımı gidersin cennete.
Şair baya malmış.
saçmalamış aq.
"da" ayrı şair(!)
Giden kişinin elinden gelen bir şey daha fazla bir şey yapamayacağı için bir çaresi olmadığı için gitmek zorunda kalmış. Kalanlar zaten artık umutsuz vaka hiç bir şey yapılamaz mantığı.

He ne anlamda kullandığı ayrı meçhul. Sevgili ilişkisi muhtemelen. Çok derin bir söz değil anca bu kadar.

Sırf destek amaçlı yazıyorum bunları da. Yoksa böyle sözleri okumak bile zeka düşürür *
Daha de bağlacını yazamıyorsa çok da umutlanma sözün anlamından.