bugün

1856 tarihinde osmanlının imzaladıgı çok saçma bi anlaşmadır.tanzimat dönemini kapsar.
bu ferman 1856 tarihli paris antlaşması nda azınlşık hakları konusunda ezilmemek amaçlı ilan edilmiştir.
yine osmanlı'nın sonuç bulmaz çabalarında birisi iç işlerine karışılmaması ümidi.
bununda esasları:
1) gayr-ı müslimleri küçük düşürücü ifadeler kullanılmayacak (bkz: gavur) (bkz: gavur dolu) v.s.
2) halka din ve vicdan hürriyeti tanınacak
3) azınlıklarda artık memur olabilecek ayrıca il meclislerinede girebilecek
4) askerlik için nakti bedel kabul edilecek *
5) vergisini ödediği surece gavurlarda mal mülk sahibi olabilecek
6) mahkemelerde herkes kendi dinine gore yemin edebilecek
7) vergiler yine gelirlere gore toplanacak *
8) tarım ve ticaret yeniden düzenlenecek.
1-) Ülkede bulunan hiristiyan ve diger gayri müslimlere, ecdadim tarafindan daha önce verilen her türlü ayricalik ve bagisiklik aynen yürürlüktedir. Bunun için hiristiyan ve diger gayri müslim toplumlari özellikle Patrikhanelerde olusturulacak meclislerce, fetihler babasi Ikinci Sultan Mehmet'in patrik ve piskoposlara lütfettikleri izinlerde dahil olmak üzere bu ayricalik (imtiyaz) ve bagisikliklar (Muafiyet) yeniden gözden geçirilerek:
a) Patriklerin seçim usulleri, toplumlarin Bab-i Ali ile anlasmalari halinde tespit edilecek esaslar dahilinde yeniden yapilacak seçim sonunda Patriklik Berati onaylanmak kosulu ile bu kisiler ömürboyu görevde kalabileceklerdir.
b) Rahiplere her ne ad altinda olursa olsun; hediye, bahsis verilemez ve alamaz ve gelir getirebilecek kaynaklar olusturulamaz. Bunlarin yerine Patriklere ve toplum baslarina belirli gelir tahsis edilir ve diger ruhbanlara derecelerine ve gördükleri isin tasidigi öneme göre hakkaniyete uygun maas verilecektir.
c) Hiristiyan ve sair gayri müslim toplumun tasinir ve tasinmaz mallar ile sehir kasaba ve nahiyelerde mevcud olup toplumlar tarafindan görevlendirilmis kisilerin veya toplulugun idarelerindeki binalar, okullar, hastaneler, mezarlik gibi yerler olduklari gibi korunacak, tamir ve islahlarina engel olunmayacak ve fakat yeniden yapilacaklar için yerel idarelerin onama ve onayi alinacaktir.

2-) Her toplum, diger toplum ile birlikte hareket etmemek kosulu ile ayinlerini serbestçe yapabilecektir. Gerekli tedbirler idarece alinacaktir.

3-) Mezhep, dil, cinsiyet gibi hususlarda bir sinifin diger sinif hakkinda küçültücü söz, yazi, davranislar ve namusa dokunacak her türlü tanim ve niteleme tamamen ve kesinlikle yasaktir.

4-) Hiç kimse din degistirme hususunda zorlanamaz.

5-) Hangi din mezhep ve ulustan olursa olsun, kendi kabiliyet ve ehliyetlerine göre, yürürlükteki mevzuat dahilinde kamu hizmetlerine girmeleri serbesttir.

6-) her toplum, ilgili bakanligin gözetim ve denetiminde olmak kosulu ile; egitim, zenaat ve sanayie dair okullar açabilirler. Buralarda görev alacak ögretmenler ve ders programi toplum ve idarece olusturulacak karma bir meclis tarafindan onaylanmak ve Ferman onama kosuluna baglidir.

7-) Müslüman ile hiristiyan ve sair gayri müslim arasinda veya hiristiyan ile diger gayri müslimlerin birbirleri arasinda ticaret ve cinayete dair uyusmazliklari karma mahkemelerde görülecektir. Durusmalar açiktir. Taniklar kendi inanç ve mezheplerine uygun olarak yemin ederler. Hukuk davalari eyalet ve illerde vali ve kadilarin hazir bulunduklari mahkemelerde hakimler tarafindan seriat ve yasalar hükümlerine göre görülecektir. Hiristiyanlar ile gayri müslimler arasindaki veraset davalarinin sahipleri istedikleri takdirde davalarinin patrik veya ruhani meclislere gönderilmesini isteyebilirler. Durusmalar süratle tamamlanarak tutanaklar ülkede mevcut tercümanlara tercüme ettirilir. Davalar insan haklarina ve adalete uygun sekilde sonuçlandirilir. Tutuklama ve göz altinda bulundurma mümkün oldugunca kisa süreli olmalidir. apishanelerde iskence, eziyet ve cismani ceza uygulanmasi kesinlikle yasaktir. Aksine davrananlar veya emredenler cezalandirilirlar.

8-) Vergilerde esitlik esastir.

9-) Hiristiyan ve diger gayri müslimler de, müslümanlar gibi askerlik görevlerini yaparlar. Bedel veya para ödemek suretiyle kisa süreli askerlik yapilabilir. Bu gibilerin askerlik siniflarinin ve siniflar içindeki görevlerinin tayin ve tespiti askeri makamlara aittir.

10-) Eyalet ve il meclislerine, seçilme belirli usul ve esaslara göre yapilir. Toplumlar oranlarina göre temsil edilirler.

11-) Alis-veris ve mülk edinme konusundaki yasa ve tüzükler, bütün vatandaslar hakkinda esitlik ilkesi içinde uygulanir.

12-) Eyalet ve il meclislerine üyeler 1 Yil için seçilirler.

13-) Yasa ve tüzükler bütün vatandaslar arasinda esitlikle uygulanir.

(Ülkemizde Anayasa Hareketleri - irfan Bingöl)
avrupa uyum yasaları'nın osmanlıcasıdır. azınlık haklarını savunur. milliyetçiliği engeller. osmanlı'nın yıkılış sebeplerinin arasında gösterilmektedir. ***
osmanlı imparatorluğu'nun çökme döneminde, devletin yıkılmaktan kurtarılması için, siyasi kuruluşlar, kişi hakları, yeni kurumların kurulması konularında yapılması düşünülen köklü değişiklikler için abdülmecid ve abdülaziz zamanlarında çikartilan fermanlardır.
sadece gayrimüslümlere ayrıcalık tanıyan ferman. gayrimüslümlere sivil ve askeri okullarda okuma yetkisi verilmiş patrikhanenin de yetkileri artırılmıştır.
Tanzimat Fermanı ile birlikte ortaya çıkarılmaya çalışılan yeni düzenin tatbiki için, genellikle gayrimüslimler lehine yapılan düzenlemeleri içeren bir fermandır. Fermanın içeriği, Tanzimat'ın mimarı olan Mustafa Reşit Paşa tarafından bile çok ağır bulunmuş ve fermanı hazırlayanlar* hain olarak itham edilmiştir.
Fermanın ilan edilmesinin temel sebeplerinden birisi, 1856 Paris Antlaşmasının gayrimüslimler lehinde ıslahatlar yapılmasını öngören ilgili maddededir. Osmanlı idarecileri bu düzenlemeyle bir nebze de olsa, üzerilerindeki baskıları hafifletmeye çalışmışlardır.
avrupalılara yaranmak için yayınlanmış bir fermandır.azınlıkların hakları genişletildiği zaman avrupalıların iç işlerine karışmayacağını zanneden osmanlı nın yaptığı hatalar zincirlerinin sadece biridir.azınlıklar verilen haklara osmanlı aleyhinde çalışmalar yaparak teşekkür etmişlerdir.diğer taraftan müslüman halk verilen hakları fazla,gayri müslümler ise az bulmuşlardır.
ıslahat fermanının 1856 yılında geçerli olduğunu düşünenlere bilgi.geçenlerde gündeme gelen vakıflar yasası ıslahat fermanını aratmayacak hatta daha da geniş haklar verecek şekilde düzenlenmiştir.yabancıların mülk edinmesi vakıf yasası adı altında daha da kolaylaştırılmıştır.
fransız ve ingilizlerin bizim adımıza kazandıkları kırım savaşı sonrası bize iyi bir pay vermeleri sebebiyle sultan abdülmecid idaresi altında buyrulan bir fermandır; lakin pek birşey elde edememişizdir.

özal ın körfez savaşında abd yi desteklemesine benzer aslında; ödün ver babayı al!
tanzimat döneminde devletin parçalanmasına büyük olanak sağlayan fermanlardan birisidir.

osmanlı devletinin yıkılmasını hızlandıran, aslında ilk başta "osmanlıcılık" düşüncesini oluşturmak ve osmanlı topraklarında yaşayan bütün azınlıkların müslümanlarla eşit sayılıp, istedikleri okullara gitmelerini, isterlerse bedelli asker olup belediye başkanı bile olabilecekleri ve bu hakları azınlıklar ve diğer dış ülkelerin az bulduğu ve bunun sonucunda devletin dış ülkelerin osmanlının ekonomisine, iç işlerine, dış ülkelerin bu bahaneyi öne sürerek karışmaları sonucu osmanlının parçalanmasını hızlandıran fermanlardan birisidir.
Padişah Abdulmecid'in ilan ettiği bir fermandır.Gayr-i müslimlere eşitlik sağlamak için yapılmıştır. Avrupalı devletlerin osmanlı'nın iç işlerine müdahalesini engellemketir amaç. Fakat tanzimat fermanı gibi bu fermanda bir işe yaramamıştır.
1856 yılında pasişah abdulmecit tarafından ilan edilmiştir. tanzimat fermanının tamamlayıcısıdır. temel amacı müslümanlar ile gayrimüslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktı.
bu ferman tanzimat fermanının devamı niteliğindedir. kırım savaşı esnasında hazırlanmıştır.
kırım savaşının görünürdeki nedeni rusya'nın ortodoks dünyasının haklarının genişletilmesini osmanlı devleti'nden istemesi idi. bunun için ingiltere, fransa ve avusturya, rusya'nın bahanesini ortadan kaldırmak için 16 aralık 1855'te viyana'da toplanarak taslak bir ıslahat metni hazırladılar. fakat bu durumu içişlerine karışma olarak gören osmanlı devleti kabul etmemiştir.
bunun üzerine osmanlı devleti kendisi bir ferman hazırlayarak paris antlaşmasına yetiştirdi. osmanlı'nın amacı bu antlaşmaya azınlıklarla ilgili madde konulmasını engellemekti. yani osmanlı devleti içişlerine karışılmasını istemiyordu.
yayınlanma nedenleri: azınlık hakları müslümanlarla eşit statüye getirerek ayaklanmaları önlemek ve kırım savaşı sonunda avrupa devletlerin desteğini alabilmektir.
sonucu: ilk kez azınlıklar çeşitli devlet kademesinde görev almıştır. *bu tanzimat osmanlının tekrar dirilmesini sağlamamıştır.
tanzimat fermanında vaat edilenlerden ayrı olarak hristiyanların memur olabilecekleri, askerlik hizmetlerine ve okullara alınacakları, kiliselerin onarımına ve yeniden yapılmasına izin verileceği, hristiyanların il meclislerine gireceği gibi maddeler bulunan, 31.osmanlı padişahı abdülmecit tarafından ilan edilen ferman.
günümüz kürt açılımı ile paralellik gösteren ferman.
Gayrimüslimleri daha ayrıcalıklı hale getiren fermandir.
bazı hazımsızlara kapak olmuştur.
tanzimat fermanı ile çok farklıdır. tanzimat fermanını osmanlı devleti kendi isteğiyle hazırlarken ıslahat fermanı yabancı devletlerin baskısıyla hazırlanmıştır.
yüz elli yıl sonra tekrar gündemdedir. adı değişmiş olsa da içerik aynı.
Osmanlıda azınlıkların haklarının güvence altına alındığı ve azınlıklara yeni haklar verilen ilk resmi belge.
Islahatlar Fermani'na "imtiyazlar fermani" da denilmektedir. Islahat Fermani'nda azinliklar lehine yeni duzenlemeler yapildigi icin Musluman halk tarafindan imtiyazlar fermani olarakta adlandirilmistir.
Tanzimat fermanı yeterli bulunmayarak, gayr-i Müslimlere daha fazla hakların verilmesi için 1856'da yayınlanan ferman. Gül hane Halt-i hümayünu gibi, imparatorlukta yapılması kararlaştırılan yeni bir düzenin program ve prensiplerini içine alır. Bu ferman esas olarak Tanzimat hükümlerini tekrarlayan, onları açıklayan ve genişleten bir fermandır.
Uluslararası arası bir antlaşma metnine girerek (sokularak) osmanlı yı taahhüt altına sokmuştur.
Bu yönüyle mustafa reşid paşa nın bile hışmına uğramıştır.