bugün

kendisi türkiye'deki 'hayat guruları'ndan biridir.. tv'de garip skeçlerle trt tarzı programlar yapar, falan filan.. şöyle anlayışlı olun böyle ılımlı olun..
ama kendisinin en azından benim şahsımda bıraktığı apayrı bi etki vardır ve programlarını bir kere bile izlediyseniz beni anlarsınız eminim.
zmanında lisedeyken bi arkadaşla aramızda aşağıdaki diyalogun geçmesine sebep olmuştur:

arkadaş: üstün dökmen diye bi adam var ya, oğlu bizim okulda heralde geçen gün onu bizim veli toplantısında gördüm.
ben: napıyodu?
arkadaş: .. oğlunu dövüyodu..

bu geyiğe rahat yarım saat falan gülmüştük ama öss zamanlarıydı tabi stresliydik.
(bkz: boş işlerin adamı olmak)

ama tabi iyi biridir ve işini iyi yapar hem bir kişiye bile moral verip anlayışlı olmaya teşvik ettiyse saygı duyulası biridir

farkındayım iğrenç çelişki dolu bi entry oldu ama yazdık bi kere (bkz: pilavdan dönenin kaşığı kırılsın) (bkz: papaz her gün pilav yemez) (bkz: pilav)
doğan cüceloğlu tadındaki, mantığındaki eğitimci kişi.
Prof. dr. üstün dökmenden "bir başkadır benim memleketim" analizi;

"...çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz hemen masayı döveriz, "he

masa ehhhh sen niye orada duruyorsun" diye. Çocuk masa orada
durmasa kafasını çarpmayacağını sanır ve büyüdükçe yaptığı her

hatayı yükleyecek birini veya bir şeyi mutlaka bulur."

Malum...

Mesela, bizim Balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160 Kilometrehız

yaptırdılar. ilk virajda sizlere ömür... Kimin üstüne kaldı? Makinistin.

Mersin'de bayrağımız yakıldı, yırtıldı. Askere taş attılar, panzere

molotof... Memleket ayağa kalktı.
Kimin yüzündenmiş?......... iki veled...


Gelene geçene ayran tost falan satan, kendi halinde sakin bir kasabaydı,

Susurluk...
içişleri Bakanlığı, MiT, Jitem, generaller, özel tim polisleri,

kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları... Bin kişi falan
yargılandı. Her şey kimin başının altından çıkmış?

Yeşil'in.

Deprem oldu... 7 vilayette 50 bin kişi öldü. Binlerce bina yıkıldı, on
binleri ağır hasarlı. Hepsinin sorumlusu olarak kimi kulağından tutup

hapse tıktık?
Veli Göçer'i.

Edirne'de bebeler şakır şakır öldü... Hiç utanmadan bisküvi kolilerine

koyup, gömdüler.
"Araştırdık, ihmal yok" dediler. Peki neden öldü bu yavrular? Klima'dan...

Dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.

Rakıdan öldük. O gün ile bu gün arasında ne değişti?......

Kapağın rengi...

Sanal "sorumlumuz" bile var...

Yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor.

Trafik Canavarı'ndan...


Dolar patlarsa?

Enflasyon Canavarı'ndan...

Hatta "sorumlu olmayan sorumlumuz" da var... Milli takım oynayıp
yeniliyor. Suçlusu kim?

Takıma alınmayan Hakan...

Domatesleri Ruslara kakalayamıyoruz...
Sinekten...

Deli dana geliyor.
Inekten...

Millet hormonlu diye tavuk yemiyor.
Erman Toroğlu'ndan.

Evleri su basıyor.
Yağmurdan.

Ormanlar yanıyor.
Sigaradan.

Gemi batıyor.

Dalgadan.

iyi de kardeşim, uçak neden düşüyor?

Rahmetli pilottan...

Peki bu şartlarda hayatta kalmayı nasıl başarıyoruz?

Allah'tan...
o anlatsın biz dinleyelim dedigimiz şeker pamuk kişilik...*
empati nin önemini ortaya çıkaran işinde başarılı şahsiyet.
yaptığı televizyon programları babaya ve anneye zorla izlettirilmesi gereken Prof. Dr. kişidir.
küçük şeyler programının hazırlayıcısı ve sunucusu, aynı zamanda aynı isimli kitabın* yazarı.
eğlendirirken öğreten bir kişidir kendisi. 4 saatlik empati eğitimi sonunda gülmekten karnınız ağrıyabilir.
doğan cüceloğlu nun öğrencisi. ayrıca ankara üniversitesi, eğitim fakültesinde prof. luk yapan dinlenesi,okunası psikolog.

(bkz: küçük şeyler)
yaptığı programlar tadında ders anlatan, yok başka böyle biri diye düşündüren profesör, yazar, psikolog. devlet tiyatrolarınca sahnelenen komşu köyün delisi isimli bir tiyatro oyunu vardır. gerek kitaplarında, gerek derslerinde, gerekse tv programlarında insan davranışlarını, ilişkilerini esprili bir dille, yaşamdan kesitler sunarak anlatır. anlattıklarında kendinizi ya da ailenizi ya da ayşe teyzeyi görürsünüz. nasıl bu kadar iyi bir gözlemci olduğuna, sahip olduğu bilgiyi satmakta nasıl bu kadar başarılı olduğuna şaşırır kalırsınız.
yaptığı televizyon programının tiyatral açıdan ya da gereksiz kadın programlarına alternatif olması yönüyle desteklenmesi gerekmekle birlikte bunun bilimsel(psikolojik) yönü kesinlikle bulunmamaktadır. gözlemlediğim kadarıyla insanları aşırı şekilde genelleme eğilimi bulunmakta ve bilimsellikten çok eğlenceye veya sanata hizmet etmektedir. bu açıdan psikolog sıfatını ortaya koyması doğru değildir. her şeye rağmen iyi işlerin kısıtlı olduğu ülkemde yanlış anlaşılmaması şartıyla desteklenmesi ve devam etmesi gerekmektedir.
kitaplarında küçük ağacın eğitimi adlı kitaptan alıntılar yapan ve bu kitabı çok sevdiğini her fırsatta belirten kişi.
Yurdumun Pollyana temsilcisidir.
hocası doğan cüceloğlu ndan yüz kat daha akıcı ve anlaşılır bilimsel dili olan psikolog yazardır.
eşi zehra dökmen, ankara üniversitesi hocalarındandır. en az üstün dökmen kadar zeki ve kafa insanıdır. psikometri bilgisinde kimse eline su dökemez. üstün dökmen'in programları yada kitaplarındaki seslenişleriyle her defasında eşini takdir etmesi, tüm yurdum erkeklerine örnek olası bir davranışıdır. kendisini çok seviyoruz.
yeni işe başladığımda şirket tarafından, yeni başlayanlar için üstün dökmen semineri düzenlenmişti. başlarda sevdiğim bi kişiydi ama 4 saate yakın direk bu adama maruz kalınca gerçekten sinir bozuyor.

seminere gelince doğrular da vardı elbette ancak çoğu şeyi abarttığını düşünüyorum.herşeyin uç noktalarına değnerek yanlışlığını göstermek filan da değil amacı direk abartmak için abartmakta.
Programında eşiyle bir diyaoloğa girmiştir. Eşine harika cümleler kurmştur. Söz sırası eşindeyken eşi birkaç basit cümle kurarak hocamızı yüz ifadesinin değişmesine sebep olmştur. Kitaplarındaki tavsiyeler gerçek anlamda uygulandığında işe yarar. birçok tavsiye gibi için boş değildir.
seminerlerde izleyicilerdeki sazanları ortaya çıkarmayı başarabilen, rezil edebilen, güldüren, düşündüren ve ağlatan eğitimcidir. seminerlerindeki abartma olayına bende katılıyorum. *
' pek cok kisi televizyondaki 'KÜCÜK SEYLER' adlı programımızı izledi., begendi. Kitap ve televizyon farklı seyler . televizyon renki kitap ise gerekli. televizyonda paylasamadıgım tartısamadıgım konuları kitapta ele alaya calısacagım.' diyen KÜCÜK SEYLER adlı kitabın yazarı prof.dr'DUR kendisi.
birilerinin 'garip skeç' dediği özgün dramatik canlandırmalar ilk kez onun programı ile, ki bu yöntemin bu kadar geç uygulanması bu ülkede ne kadar samimi olduğumuzu gösteriyor eğitim hususunda, girmiştir bu güzel ülkeye...
ankara üniversitesi eğitim bilimleri fakültesi'nde hocadır. daha önce odtü'de fizik okumaya başlamış, bırakıp eğitimci olmaya karar vermiştir. yok efendim, rahat nefes alın, hadi halka deneyi yapalım, on dört kişi gelsin de şu halkayı kaldırsın, bakın neden yapamadınız, çünkü önce aranızdan bir lider seçmeniz gerekirdi, o lidere inanmalıydınız ve o sizi yönlendirmeliydi, o zaman halkayı kaldırabilirdiniz vs. vs. gibi sığ muhabbetlerin insanı.
profesörlüğünün, eğitimciliğinin, yazarlığının ve tv sunuculuğunun yanı sıra hala yeni projeler peşinde koşan, çalışkan insan. imza attığı onlarca başarıya rağmen kimsenin olamayacağı kadar alçakgönüllü olabilen, sohbetine doyum olmayan insan. insana değer veren insan gibi insan. isminin geçtiği her yerde övülmesi gereken insan.
televizyon programı adıyla yayınladığı küçük şeyler 1 ve 2 kitaplarının yazarıdır.
Ve şöyle der;
küçük şeyleri,küçümsemeyin,fazla da önem vermeyin.
küçük şeylere hakkını verin.
küçük şeylere hakkını vermek,yaşama hakkını vermektir.
Doğan Cüceloğlu' nun talebesidir.

1954' de istanbul' da doğmuştur. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümü'nü bitirdi. 1986 yılında doktorasını Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında yaptı. 1988'de doçentlik, 1995'de profesörlük derecesini aldı.

''iletişim Çatışmalar ve Empati'' isimli bir kitabı vardır.
Trt'de'' Küçük Şeyler'' programını yaptı. Aynı adlı kitabı da vardır. Kitaplarından başka oyunları da vardır.

Devlet tiyatrolarında 200' den fazla perde açmış olan oyunu ''Komşu Köyün Delisi'' Üstün Dökmen' e aittir. Başka bazı oyunları şunlardır:
Bir Yumurtanın Tarihçesi veya Bir Yumurta Pişirme Tarifi
Toplumsal Cinsiyet
Yağmurda Yangın
Selam.

Ve ''iletişim Çatışmalar ve Empati'' kitabının ön sayfasına koyduğu ''Tanışma'' isimli şiirinin son dörtlüğünü yazalım da aktaracaklarımızı tamamlayalım.

Yer tanık olsun, gök tanık olsun,
Bütün doğmuşlarla ve doğacaklarla tanışmak mümkün.
Akıllarda ve yüreklerde gözgöze geldik bugün.
Bin yıl önceden bana selam söylediler;
Bin yıl önceki anneler, annemden az mı sevdiler?

17.8.1989
Prof. Üstün Dökmen