bugün

annelerde ve kızlarında görülen bir hastalıktır. halı ve baza altlarından itinayla zulalanmış zara, mango, tommy, lacoste çantaları çıkmakta. örgü işlerini, güne giderken bu poşete doldururlar. sanırsın ki, akmerkez'de alışverişten geliyorlar. şahinlerden alınan donu bile lacoste torbasına koyup dışarı çıkanlar var.
hiç kıyılmaz ama maaalesef kağıttan olanları yıpranıyor. doğayı koruyacağız diye hanımları hava atmaktan mahrum ediyorlar haberleri yok.
atmıyorum çünki, markası gibi oda kaliteli.

sakla zamanı gelir zamanı misali...
(bkz: zara poşetli kadın)
(bkz: bakın ben nerelerden alışveriş yapıyorum)
(bkz: bim)
bir nevi görgüsüzlük alametidir. şöyle ki, bir poşet adı üstünde poşettir. poşetgillerden türemiştir. pazar poşeti, balık poşeti, pancar poşeti, ayakkabı poşeti vs. vs. bütün poşetlerin ana maddesi poşet olmasıdır. ya da nam ı diğer torbadır. bir torba sınıflandırıldığı zaman 'mango' 'zara' 'cacharel' 'vs.'aristokrat torbalar sınıfına girer ve fakat içinde barbunyalar vs. olan torbalar 3. sınıf poşet durumuna düşürülür. torbalar arası oluşturulan bu ayırımcı sınıfsal bakışın ortaya çıkmış hali 'torbaya kıyamamak' olarak insanlar üzerinde tezahür eder.
ünlü markalardan alınan ürünleri kullanmaya kıyamamaktan hallice tepki güzellemesi.
Bunu tek yapan benimdir diye düşünüyordum.
'zara' torbasıyla özellikle fakülteye gelinir ama dersliklere girilip torba ziyan edilmez, illa amfi olacak, 100den az kişi görürse ziyan olur, olmaz.
(bkz: * çöp atılan bim poşetlerinin isyanı)
tikky diye tabir ettiğimiz kaşar kızlarımızın kendilerini; ellerinde pembe Victoria's Secret poşetlerle resimler çektirip daha sonra bu resimleri face te yayınlamaya zorunlu hissetikleri için yapmak zorunda oldukları eylemdir.

hayır link verip; en az dört beş tanesini deşifre etmek farzdı şimdi ama neyse deyip allaha havale edelim
evet genelde öyle olur ama bakkalın manavın verdiği naylon torbadan daha iyi taşıma yapılabileceği için.
(bkz: fırat)
(bkz: bişey yaparım ki ben bunla)
hatta bez olanları ki tutma yerleri genelde tahta olur, annelerin örgü çantası olmaya mahkumdur. Bu ünlü markaların poşetlerini atmaya kıyamayan insan aynı zamanda gittiği her lokantada aldığı ıslak mendili kullanmayıp saklayan insanın emmioğludur.
alakasız bir yere giderken içine ıvır zıvır konur. elde taşırken, bak ben buradan alışveriş ediyorum, mesajı verildiği düşünülüp içten içe hava atılır. kadınız işte.
lan??

ben de kaldığım ünlü otellerin laundry poşetlerini alıp saklıyorum.
sonra hanım onları bulup çöp torbası yapıyor. havalı çöpümüz oluyor.
Ne yazık ki, büyükler tarafından zorla taşıttırılan tencere benzeri malzemeleri bu ünlü markaların poşetlerine koyarak dışarıya farklı bir görüntü verilebilir. Değerlidir atılmaz.