bugün
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi17
- sözlüğün yaşlılar heyeti üyeleri12
- fenerbahçe'nin ligden çekilmekten yine vazgeçmesi14
- sözlüğün en güzel kızı belli oldu20
- insan olmaya ceyrek kala26
- karabük üniversitesi14
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın37
- eski yazarları özlemek14
- chp'nin kölesi olmak11
- üsküdar da açık alanda mastürbasyon yapan adam17
- yazarların elit zevkleri17
- 31 mart 2024 yerel seçim sonuçları14
- ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği19
- sözlük erkekleri sözlüğün kanseridir18
- oruç tutmayan müslüman18
- moskova saldırısını yapanların türkiyeden geçmesi14
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar13
- yolda çırılçıplak bir kadın görsen ne yaparsın15
- kutsal perşembe ritüeli11
- 2024 yerel seçimleri12
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz12
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi9
- şeriate göre lgbt'nin hükmü16
- allahın insan suretine bürünmesi imkansız mı15
- zalbert ramstein tipi yıkıklık14
- sahurdayız uludağ sözlük17
- en iyi çikolatalı gofret markası15
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl25
- anın görüntüsü8
- icardi190544
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- icardi1905 silik olsun kampanyası13
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi10
- iftara davet edilecek sözlük yazarları23
- heykele tecavüz eden adam8
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil10
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük8
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- bir sözlük erkeğini öpmek10
hayat boyu izi kalan ve asla unutulmayan bir dövme biçimidir.
cetvelin kafada kırılmasıyla sonuçlanabilecek eylem. ilkokulda bir arkadaşımın başına gelmiştir.
bi de parmakları bir araya toplatıp * vuran psikopatlar vardır. hatırlarım sıktırırdı parmakları üzerine vururdu parmagı patlayıp kanamıstı kızın. sonra da veli toplantısında veliler üzerime geliyo diye zırlamıstı manyak.
4. sınıf. ilk aylar. 3. sınıftan sonra sınıf öğretmenimiz emekli oldu ve yerine yeni bir öğretmen gelmeye başladı. sınıfın iki iri cüsseli kişisi olarak ben ve emre adında bir arkadaşım üç kişilik sıralara tek kişi oturmuş ders sırasında arkada sohbet ediyorduk. derste konuşanlar oluyordu sesimiz ortamdaki gürültüye karışıyordu fakat hoca bizi gördü ve elinde 1 metrelik cetvelle yanımıza geldi. sıralarımızın üzerindeki defter kitap ve bilimum kırtasiye malzemesini yere savurdu. bunu yaparken hızını alamadı ve bir darbe de elime geldi. bundan sonra ise ruh hastası bir hocanın 4. sınıf çocuklarıyla bir olup şikayet eden annemin hıncını benden çıkarması ve sınıfın beni dışlaması ardından ise ilk dönem bile bitmeden okulumun değişmesi.
belki de özel okulları bu kadar sevmem hatta karşı gelenin karşısında durmam sonuna kadar savunmam bundandır.
belki de özel okulları bu kadar sevmem hatta karşı gelenin karşısında durmam sonuna kadar savunmam bundandır.
cetvelin türk eğitimindeki yerinin bir göstergesidir.
sıra dayağı sırasında en sonda olmanın fayda sağlayacağı dayak biçimi. çünkü hoca, sona gelene kadar içindeki hıncını çıkarmıştır ve size belki de vurmaz bile.
sınıf öğretmenlerinin kalitesizliğinden kaynaklanan durum. evet kalitesizler. arada ilkokulun yanından geçerken filan görüyorum, kadın sadece sıraya girmedikleri için çocuğun kafasına vura vura itiyor çocuğu. ilkokuldayken aşırı uslu bir çocuk olmama rağmen suçsuz yere kendi sınıf öğretmenim dışında 2-3 defa tokat yemişliğim vardır. ama diğerlerinin yediklerinin yanında hiç tabi bu. tabi bir de ailemin önemi var ki, bana bağırsa bile öğretmen giderlerdi hemen okula. neden giderlerdi, çünkü bana haksız yere böyle yaptı derdim. annem babam bir tokat bile atmamışken, zaten o insanların bana attığı tokatlar hala hatrımda. görsem suratlarına tükürürüm.
anımı paylaşayım bir de başlığı görünce celallendim:
bizim sınıfta bir çocuk vardı, babası almanya'da annesiyle ayrıydı filan. çocuğun ilgileneni yok tabi pek. bir iki defa hırslığa karışır gibi olmuştu adı, ama bir türlü hani kimse gidip "sen hırssızsın" diyemedi çocuğa.
bir gün öğretmenimizin* dolma kalemi kayboldu. aradı taradı bulamadı. "sen aldın di mi!?" diye bu çocuğa girişti. "Vallaha almadım, alsam neden söylemiyim, hırsız değilim ben!" diye bağırdıkça arkadaş, o cani "şey" tekmeledi çocuğu. tekmeleyerek dışarı atıyordu ki, sınıfın kapısı çalındı, içeriye nöbetçi öğrenci girdi ve "bu sizinmiş sanırım öğretmenim, koridorda buldum" diyerek o dolma kalemi masanın üstüne koydu. çocuk yerde kıvranırken "söylemiştim, ben almamıştım" diye ağladı.
hayatı boyunca öğretmeni tarafından el üstünde tutulmuş, diğer öğrencilerden bariz bir şekilde ayrılmışımdır. ayrım yapılmıştır. sıra dayağı atıldığında, benim elime ve benim gibi olan bir arkadaşımın eline "daha yavaş" vurulmuştur.* sonuç: o kadını gördüğüm her yerde kafa çeviriyorum. bana dokunmayan bin yıl yaşasın mümkünse, ama sürüne sürüne.
anımı paylaşayım bir de başlığı görünce celallendim:
bizim sınıfta bir çocuk vardı, babası almanya'da annesiyle ayrıydı filan. çocuğun ilgileneni yok tabi pek. bir iki defa hırslığa karışır gibi olmuştu adı, ama bir türlü hani kimse gidip "sen hırssızsın" diyemedi çocuğa.
bir gün öğretmenimizin* dolma kalemi kayboldu. aradı taradı bulamadı. "sen aldın di mi!?" diye bu çocuğa girişti. "Vallaha almadım, alsam neden söylemiyim, hırsız değilim ben!" diye bağırdıkça arkadaş, o cani "şey" tekmeledi çocuğu. tekmeleyerek dışarı atıyordu ki, sınıfın kapısı çalındı, içeriye nöbetçi öğrenci girdi ve "bu sizinmiş sanırım öğretmenim, koridorda buldum" diyerek o dolma kalemi masanın üstüne koydu. çocuk yerde kıvranırken "söylemiştim, ben almamıştım" diye ağladı.
hayatı boyunca öğretmeni tarafından el üstünde tutulmuş, diğer öğrencilerden bariz bir şekilde ayrılmışımdır. ayrım yapılmıştır. sıra dayağı atıldığında, benim elime ve benim gibi olan bir arkadaşımın eline "daha yavaş" vurulmuştur.* sonuç: o kadını gördüğüm her yerde kafa çeviriyorum. bana dokunmayan bin yıl yaşasın mümkünse, ama sürüne sürüne.
mesleğimin utanç kaynağı.
bu eğitim sisteminde o kadar normal bir davranış olmuştur ki artık t cetvelini eline alıp gimli'ye bağlayan teknik resim hocaları, cetveli bileyerek hz.ali'nin kılıcı formuna sokan din hocaları görürsem beni şaşırtmaz.
öğretmenin sağ kolunda bulunan "cetvelle" yazılı dövmedir.
(bkz: lafı farklı organlarla anlamak)
(bkz: lafı farklı organlarla anlamak)
okula yardım parası ödemeyenlerin isimlerini okul önüne asan öğretmenin yaptığından daha hayırlı olan eylem.
öğretmenlik yapmaya çalışan şahsın utanç veren eylemi. küçücük masum çocuklar üzerinde cetvel kıran zihniyet insan değildir; iç güdüleriyle hareket eden bir canavardır. bu zavallı O cetvelin üzerine oturasıdır, kafasına osurulasıdır. Evet, hatta sıçılasıdır.
parmakların birleştirilme emriyle daha da acı verebilecek olan eylemdir.
(bkz: sıra dayagı)
"döv de adam olayım" yazarmış cetvelin üzerinde. hoca gelir "oku bakayım evladım şunu yüksek sesle" dermiş öğrenciye. öğrenci okuyunca, hoca "tabi yavrum. sen nasıl istersen" der dalarmış çocuğa.. (bkz: ihsan oktay anar)
ayrıca (bkz: tuzluk)
ayrıca (bkz: tuzluk)
direk temastan kaçan öğretmendir , dayak sonuçu el izi kalmasında korkar çünki bir suçtur , cetvel çarptı ifadesi daha masumane olduğu için olaya cetvel karıştırılmıştır.
çocukluğa dair kötü anılardandır. hayatımda sadece ilkokul ve ortaokulda başarılıydım hocalar severdi falan. bigün tahtaya çıkarıp cetvelle vurduydu çok sevdiğim öğretmenim ve elimin acısından çok gururum çok incinmişti. ne asabi hocamızdın sen mustafa hoca.
çocukların cetveli liseye kadar bir işkence aleti olarak bilmesine yol açan harekettir.
ciddi ciddi ben ilkokulda çok dayak yedim cetvelle. yeri geldi kafama yeri geldi avuç içime vuruldu. ama ben pes etmedim muzurluklarıma devam ettim. sınıftaki dolapların camlarını kırdım, her kavgaya girdim, arkadaşlarımın eşyalarını çaldım, dersten kaçıp bahçede top oynadım. adeta bir gangster gibiydim..
neyse şaka bir yana hala hissederim o acıyı. sınıf öğretmenimiz kadındı. adı da ünsal'dı(ünsal diye kadın ismi mi olur amk?). çoğunlukla erkekleri cetvelle döverdi. ödevini yapmadın mı? al sana bir tane çaaat! derse geç mi kaldın? sana da bir tane çaaat! kadın bunun için doğmuştu, her gün o anı bekliyordu. çoğunlukla avuç içi çalışırdı.
kızları ise cetvelle dövmesi için kızların çok kötü şeyler yapması gerekirdi. o da çok nadir oluyordu. zaten erkeklere cetveli dikey tutarak vururken, kızlara yatay tutarak vururdu. haliyle bizimki daha çok acırdı. şimdi düşündüm de hocamız tam bir erkek düşmanıymış. 12 sene sonra anladım, yazıklar olsun.
ciddi ciddi ben ilkokulda çok dayak yedim cetvelle. yeri geldi kafama yeri geldi avuç içime vuruldu. ama ben pes etmedim muzurluklarıma devam ettim. sınıftaki dolapların camlarını kırdım, her kavgaya girdim, arkadaşlarımın eşyalarını çaldım, dersten kaçıp bahçede top oynadım. adeta bir gangster gibiydim..
neyse şaka bir yana hala hissederim o acıyı. sınıf öğretmenimiz kadındı. adı da ünsal'dı(ünsal diye kadın ismi mi olur amk?). çoğunlukla erkekleri cetvelle döverdi. ödevini yapmadın mı? al sana bir tane çaaat! derse geç mi kaldın? sana da bir tane çaaat! kadın bunun için doğmuştu, her gün o anı bekliyordu. çoğunlukla avuç içi çalışırdı.
kızları ise cetvelle dövmesi için kızların çok kötü şeyler yapması gerekirdi. o da çok nadir oluyordu. zaten erkeklere cetveli dikey tutarak vururken, kızlara yatay tutarak vururdu. haliyle bizimki daha çok acırdı. şimdi düşündüm de hocamız tam bir erkek düşmanıymış. 12 sene sonra anladım, yazıklar olsun.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar