bugün

alışıp bağlanmaktan korkan, özgürlüğüne körü körüne bağlanmış, alışkanlıklarının dışına çıkmak, hayatına yeni birini dahil etmek konularında çekinik duran insan evladı eylemi.
ne kahreden bir durmaktır. bilmez ki uzak durmaktan doğar özlem.
kıç kaldırma uzmanlığından feragat etmek için yapılan fedakarlıktır. içinin ısındığı, sevebildiğin birini kaybetmemek için kuyruğu dik tutma çabasıdır.
yeni bir ben yaratmak sabrı yeniden keşfetmek demekmiş.
--spoiler--
uzaklık dediğin nedir ki sevgili.
biz yaradan'ı görmeden sevmedik mi ?
--spoiler--
sonra özlemekten yanmak, öyle yanmak ki ortada kül bile kalmaz.
bazı şeyler o kadar güzeldir ki sırf daha sonra tekrar başlayabilmek için yarım bırakırsın..
özlemi yakmıyorsa değmez ki sevgili olmaya. hem yanmadan sevmek sevmek midir ki?
anladım ki o yangına dayanmak asıl beceri.
bitmelere artık dayanamayanın başlamalardan korkması sonucu olandır.
onun varlığının yararlarını özlerken yok oluşunun nedenini unuttuğun anlarda eyleme dönüştürülen inziva.
Kendini Terbiye etmek, içindeki hesabı kesmek için nedensel erteleme.
arandıgı takdirde tüm iç dünyanızı karıştırdığını bildiğiniz için kendini bulmak adına uzaklaşmaktır. kendinden uzaklaşmak istememektir.
özlemeyi ve özlendiğini bilmeyi sevmektir.
eksiğim rabbim, cok fazla eksiğim...
ya sen tamamla beni, ya da sen gonder tamamlayacak sebebimi.
Özlem katsayısını arttırmaktır.
Mecburiyettir bazen. Aynı şekilde özlemiyordur, o uzak durduğu için ve senin adımlarından kaçtığı içindir.
"Şartlar" dersin ve susarsın.
Söylenebilecek başka bir şey yoktur çünkü.

Ne kadar özlesen de köpek gibi kalmak zorundasındır.
Yaklaşamazsın, nasıl yaklaşasın?
ben duramıyorum mesela. efes xtrayı çok özlüyorum gün içinde. almıyım diyorum. sonra kendimi tekelde buluyorum.
Daha çok özlemektir.

iyidir iyi. Özlemek iyidir. Hem ne demiş şair, "ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar, kavuşmak nasıl olmaz madem ki ayrılık var."
çok aşık olunan sevgiliden çok aşık olunduğu için ayrılmak istemektir aynı zamanda. aslında onu çok istediğin için istememektir biraz da. ayrılık için sevgilinin verdiği tepki oldukça olgun ve kalender olup aslında öfke problemi olduğunu bildiğiniz sevgili size karşı dünyanın en yumuşak ve en centilmen adamı olma davranışını değiştirmez, arttırır. Bu kalbinizi eriten anlayış karşısında bok olur kalırsınız. Bir halt edemez hiçbir yere gidemezsiniz. Ama durmadan hırçınlaşıyorsunuz bunu ultra tolerans sahibi adama yapmayayım diye kendi kendinizi yiyorsunuz sonuçta ne kadar katlanabilir ki, nereye kadar *, ve en sonunda karar hiçbirşey söylemeden sadece gitmek olur.
doğru dürüst ceketini alıp çıkamama sebepleri, vaktiyle piç olduğu ortak kanısı bulunan adamların birden değişip bu yola seninle devam etmek istediklerini beyan etmelerinden dolayı yaşayabilecekleri üzüntü ya da gösterebilecekleri öfkeyi kaldıramamaktan, bundan biraz da korkmaktan ileri gelir esasında.
ve bu insanın içinde bir paradoks olup insanı yer bitirir***
(bkz: kadınların hiçbir şey demeden gitme sebepleri)
Çünkü Özlediğin insan, artık o eski insan değildir. Başka biridir, başkası için uyanır, uyur, yürür, durur, nefes alıp verir... Özlemini anlatacağın, Özleyeceğin bir insan olacak ki hayatta, özlediğini söylerken gözlerin dolacak, kafanı başka yöne çevireceksin o görmesin diye ama yok. Uzak bile durmuyorum. Özlediğine uzak durmak bile bir lüks şu hayatta.
Çikolataaaaaaaa.
ya o özlemediyse korkusudur.