bugün

normal hayat da server sistemi ile çalışmalı ve bazı insanlarla aynı server'da bulunmamalıyız. örneğin bir makarna sevdalısı benimle iletişim kuramamalıdır. kafasına çay fırlatılmış bir vatandaş bana bir şeyler anlatmaya çalışacak olduğunda onu öbür server'a gönderip kafasına bir lipton early grey de ben fırlatabilmeliyim.
Yeter Artık! dedirten durumdur.

Şunu anlamıyorsunuz! kimse sizinle aynı takımı tutmak zorunda değil, aynı siyasi görüşe bağlı olmak zorunda değil, aynı dini görüşe tabi olmak sorunda değil, aynı rengi sevip aynı tattan hoşlanmak zorunda da değil.

Başkasını dışlamak sizi haklı kılmaz ya da size bir şey kazandırmaz, sadece tepki toplarsınız. Siz başkasını küçümsediğinizde, onun görüşünü aşağıladığınızda siz sanıyor musunuz ki karşı tarafa sizin görüşünüzü benimseyecek? O sizin görüşünüze gelmez. tam tersi, kendi görüşüne daha sıkı bağlanır ve siz de bir taraftar kazanacağınıza bir dost kaybedersiniz.

soruyorum size;

bugüne kadar yaptığınız kaç Fener, Cimbom, Kartal tartışmasında karşı taraftaki kendi takımını bırakıp sizin takımınızı tutmaya karar verdi?

bugüne kadar ki kaç A partisi, B partisi C partisi siyasi tartışmasında karşı taraf kendi siyasi görüşünü terk edip sizin siyasi görüşünüzü benimsedi?

ya da dini görüşler tartışmasında kimse kendi dini görüşünü bırakıp karşı tarafa geçti mi?

bu nedenle bırakın ötekileştirmeyi, dışlamayı, küçümsemeyi.

O onun görüşü bu sizin görüşünüz. Kendi anne, babanızla, kardeşinizle hatta çok yakın arkadaşınızla bile farklı görüşlere sahip olabilirken tanımadığımız kimselerle farklı şeyler düşünmemiz oldukça normal.

Siz saygı duymaya başlayınca karşı taraftaki de saygı duyacaktır.

Sadece saygı duyun.

Toplum olarak en büyük eksiğimiz belki de bu.
Türkiye'nin "ötekileştirme" kronolojisi...
1920 - 2021
Yobaz
Gerici
Dinci
Tarikatçı
Faşist
irtica
Başörtülü
Koyun,
Aktrol
Yandaş
herkes bir şekilde dahil oluyor bu ötekileştirme mevzusuna.
Empati, uygar toplumların başarıyla uyguladığı birkaç değerden biridir, fakat bu yoksun olduğunda ötekileştirilmek kaçınılmaz oluyor, insanın düşünmesi gereken, bu olay benim başıma gelse ne hissederdim demektir.
Neden diye sormak istediğim yazar beyanı.
saygı duymayı bilmiyoruz maalesef toplum olarak.
Türk halkının çoğu tarafından gerçekleştirilen eylem. Dindar kesim- dinsiz kesim, sağcı-solcu, kadın-erkek, fakir-zengin, türk-kürt... Bu kadar standart varken birine girmemek olanaksız. Ayrılmamak olanaksız. Öteki olmamak olanaksız.

Öteki oldukça da güçsüz kalmaya mecburuz.
Terörizmi besleyen damar. Bir insan ötekileştirildiğinde intikam almak için terör örgütlerine yakınlaşıyor ve booomm.
çirkin bir davranış biçimi.

hiç kimse unutmamalıdır ki; bugün birini herhangi bir sebepten ötürü ötekileştiren kişi, yarın aynı davranışa kendisi maruz kalabilir. otobüste kürtçe konuşan kürdü döven adam yarın öbür gün yurtdışına çıktığında aşırı sağ muhafazakar bir toplumun içindeyken ' Türkçe ' konuştuğunda aynı muameleyi kendisi görebilir ve o zaman itiraz hakkı kalmaz. ya da cinsel yönelimi yüzünden birini hor görüp aşağılayan, ötekileştiren kişinin çocuğunun ileride kendini o aşağılanan yönelimin içinde bulursa ne olacak ? bunun gibi onlarca ötekileştirme örneği sayılabilir maalesef ki.

düşünün, empati kurun, anlamaya çalışın. mal geldiyseniz bile mal gitmemeye özen gösterin.
ötekilerinin yapacağı iştir. *
en büyük vatan haini işidir. bu durum su götürmez bir gerçektir. bu ülkede kimse kimseyi insan olduğu için sevmeyecek mi artık mk embesilleri. sağmış solmuş türkmüş kürtmüş aleviymiş sünniymiş yok sarıklıymış türbanlıymış mini etekliymiş top sakallıymış vs saymakla bitmezki . aferim size aferim. ama inanıyorum ki elinizden geleni ardınıza koymayın bu ülkeyi asla bölemeyeceksiniz.
insanlar önceleri bireyselcilikle yaşıyorlardı. ve mutluydular. sonra toplum yaşayışına geçiş oldu ve sözleşme imzalandı. ama soylular ve burjuvazi kısmı bu sözleşmeyeuymadı ve kendilerinn daha ayrıcalıklı olduklarını düşündüler. ve ötekileştirme doğmuş oldu. mertlik bozuldu. artık düzelmez.
Bencilligin ve kibrin gostergesidir.
günümüzde yaygınlaşandır. eğer birinden farklı düşünüyor ve o kişinin düşüncesini hakaret etmeden, saygı sınırları çerçevesinden çıkmadan eleştiriyorsanız onun karşı tarafısınızdır. sizi duymaz, dinlemez, sadece ondan farklı düşündüğünüz için size mesafe koyar.
anlamak yerine kolaya kaçmaktır.

(bkz: insan bilmediğinin düşmanıdır)
Hala toplum olarak aşama kaydedemedigimizin gostergesidir.
ülkemizde hemen hemen aklınıza gelebilecek her alanda yapılmaktadır. bu öyle bir hal almıştır ki artık insanlar bunu yaptığının farkına varamıyorlar. ülkemizin önündeki en büyük engeldir.
erasmus'un 1530 yılında literatüre kazandırdığı civilite kavramı ''öteki''nin doğuşudur adeta. ileride gelişerek civilization olarak ingilizcede yer bulacak olan bu kelime, o zamanki anlamıyla sadece kibarlık/nezaket anlamını taşır. erasmus, kendisini ve kendisine benzeyenleri (soyluları) kibar olarak, kendisine benzemeyenleri ve köylüleri kaba olarak adlandırır. bu adlandırma sadece o zaman içinde kalmayıp gelişerek ileriki yıllarda da her toplumun, diğerine bu kavram üzerinden bakmasına sebep olmuştur. ''öteki''nin ilerlemesi de ''biz'' düşüncesini bireyler arasında aidiyet duygusunu güçlendirmek için bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde ''öteki''( ''biz''den olmayan) kavramı oluşturacaktır. kendisininkinden başka bir düşünceyi karşıt olarak görüp, ona tahammül edemeyen/etmek istemeyen ve onu imha etmek isteyen bu kavramın en belirgin örneği 2.dünya savaşı sırasında alman nazi kamplarında görülür. auschwitz'de yaşanan yahudi soykırımının en temelinde de bu yatar.
kendinden olmayan, kendisi gibi davranmayan insanların yaşama hakkı dahi olmadığını düşünmektir. millet olarak, sözlük ahalisi olarak en büyük problemlerimizdendir ve sıklıkla karşılaşılan durumdur.

unutulmamalıdır ki; her şey zıddı ile kaimdir.
hrant dink i aramızdan alarak anlam kazanan kavram.
alevi, ateist, kürt, çerkes diye iyi kötü demeden dil uzatıyorsunuz ya ona da ötekileştirmek diyoruz.
faşizmden önceki son çıkış.
özellikle akp sempatizanları tarafından sıklıkla kullanılan ve içeriğinden habersiz olunan kavramdır. Ezberlendiğini düşündüğüm bir fikirler yani ötekileştirilme sanrısının kaynağı "olunan" şeyin kendisidir yani "dindar" olma halidir. Peki akp hükümeti neler yapıyor?

türbanlılara saldırıldı, camiler ahıra çevirildi, müslümanlara yapılan katliamlar vs... Burada dikkat edilmesi gereken husus, akp hükümetinin dindar olarak tanımlanan camiayı bir başkası öteki olarak ele alma durumudur. Çünkü akp bir siyasal oluşumdur ve öncelikli hedefi güçtür... Bunu elde etme yollarının başında da politik hamleler geçer.

"Bizi ötekileştiriyorlar" diye kurulan cümlelerin tilmizleri özünde kendilerini ötekileştirmektedirler. Yaftalama ciddi bir hastalıktır. Geçen otobüste başıma gelen olay gibi. Otobüsteki bir bayana yer vermemiştim. tepki olarak "türbanlı olduğum için yer vermiyorsun" demişti. gülerek "hayır, ayağım sargılı olduğu için" demiştim ve sağda spor ayakkabı, solda terlikle duran ayağımı kendisine uzatmıştım.

Şimdi buradaki "yer vermeme" gerekçesi olarak görülen şey o kişinin kendini inandırdığı "sonuç" durumunun kendisidir. Bu basit gibi görülen olay bile çözümleme açısından son derece basittir.

Bu arada asıl ötekileşme durumunu yaşayanların "troll" olarak algılanan şeyler olduğuna inanıyorum. Çünkü bu "sanal ötekileşme" durumu salt sanal ortamda sürekli kimlik üreterek kendisini bir araca, makineye dönüştürür. Bu dönüşüm neticesinde de "troll"leşme hali başlar.
Ötekileştirilenlerden misiniz? - Ferhan PETEK

Ne oldu 22 Şubat’ta? Ne olmuştu?

Bir can hunharca öldürüldü, katledildi. 27 bıçak darbesi ile açıklanamayacak bir nefret duygusundan güç alarak.

Yazardı, gazeteciydi, kitapları vardı, güzel yazardı, sevilirdi severdi.

Ama çoğunluk gibi değildi yaşadığı sevgi. Çünkü o diğer bütün özelliklerinin bir yana atılıp sadece eşcinsel oluşu ile değerlendirileceği bir genelin içine doğmuştu.

Bu bir suç muydu yoksa kader mi? Yalnızca ÖTEKi’ miydi Baki Koşar?

Onu katleden adam “Haksız Tahrik indirimi’nden yararlandı. Sonra ne oldu? Unutuldu. Mu?

Hayır. Diğer ötekiler unutmadı onu. Bu yüzden artık 18-26 Şubat arası “Nefret suçları ile mücadele haftası”.

14’ünden çok daha sevgi dolu bir gün artık bu ölüm günü.

Çünkü ötekiler birbirlerine sahip çıkıyor. Sizin ne şekilde olduğu ile ilgilendiğiniz sevgiyi sadece yaşıyorlar. Bayrakları bile gökkuşağı renklerini barındıran insanların kime ne zararı olabilir ki?

Öte yandan onları savunanlar var sanki sokakta kalmış bir kedi yavrusuna merhamet gösterir gibi onlardan bahsedenler. Oysa tek yapılması gereken ötekilik kavramını ortadan kaldırmak değil mi sanki?

Ya normal değil zannettikleriniz değil de sizin yaptığınız ise o çok korktuğunuz anormallikler?

Yoksa onlar mı kendilerini ötekileştiriyor biraz da. Her şeyi normal karşılasak sadece iNSAN olarak? Daha yaşanılası olmaz mıydı dünya? Bir şekilde SEVEBiLEN insanları rahat bıraksak.

O haftayı en azından bari içinizden severek geçirin olur mu? Merak etmeyin kimse sizi ÖTEKi zannetmez. Kimse duyamaz düşündüklerinizi anlayamaz hissettiklerinizi.

Ben mi? Ben sadece içinden canı olan herkesin yaşama hakkından yana bir canım o kadar…

http://www.womentr.com/ya...irilenlerden-misiniz.html
güncel Önemli Başlıklar