bugün

mutlaka bir eylemle taçlandırılması gereken durumdur. düşünsel bazda olanı, "önemli olan düşünmekti" klişesi altında ezilip somut metaların gölgesinde kalacaktır. ne yazıktır, sadece insanı, insan yapan değerler adına önemseyene!
kişiyi gönlünün güzel yerine oturtmaktır. ** *
dikizlemek haline dönebilen ve bu boyuta geldiğinde, önemseneni gerim gerim geren durum.
aslında bir nevi kişinin mutluluk durumunu belirleyen durum. olayları, kişileri, içinde bulunduğumuz durumu vs.. ne denli önemsediğimizle paralel olarak mutlu ya da mutsuz oluyoruz. ya da bana öyle geldi bilemiyorum.
bir ruh hali. Ortaya çıkan enerjiden elde kalan gerçeklerdir.
sen beni yenmedin. çünkü ben seninle oynamadım, sen hiç benim rakibim olmadın...
Tekrar tekrar yapılan hatadır tarafımca.

Hata diyorum çünkü asla karşılığı alınmaz.
Alamadım ben de elbette.

En iyisi önemsiyor gibi yapmak. En azından hayal kırıklığı olmuyor sonunda.
insanlara değer verip onları dikkate almaktır. önemsemek ve sevmek aynı şey değil midir?
Bazen Çok kulağım sende bir davranıştır.
Hayatimda yer almayan kavram.
boyutları vardır önemsemenin. bahsedeceğim boyut misal veriyorum; hataları, günahları, kırgınlıkları önemsemeyip pişkin olmak yerine, önemseyip pişman olmak, mahçup olmaktır önemsemek. şunu anladım ki bazen kafaya takmak gerekiyor harbiden bak. çünkü doğru da, yanlış da ikisinde de ısrar edildiği vakit, gerisi çorap söküğü gibi geliyor. ne olur doğrularda ısrar edelim. en çok yine kendime söylüyorum bunu.
bir şeyin varlığının ya da yokluğunun hayatında bir karşılığı olması.
şöyle bir sorunum var; önemsediğim şeyleri önemsemiyormuş gibi duruyorum. duygularımla insanlar arasına bir perde koyuyorum bir anda. önemsediğim şeyleri ise sanki önemsiyormuş gibi duruyorum. çünkü umrumda olmamasının sessizliği ya da şakacı kişiliğim devreye girebiliyor ve işler karmaşık hale geliyor. öyle işte.
Bir şeyi yapamadığınız zaman üzülüyorsanız ona önem verdiğinizi gösterir.