bugün

çocukken hayalinizde canlanan, fakat gerçeği öğrendiğinizde hayal kırıklığı ya da üzüntü yaşanan durumlardır..

bulutları hep gerçekten pamuk gibi göründükleri için pamuk gibi, çizgi filmlerde üzerinde birilerinin durabileceği şekilde zannderdim.. onların su buharı olduklarını öğrenince de baya bi hayal kırıklığı yaşamıştım.. *
ilk hayal kırıklığımı mahallenin en güzel kızı olan bılabılanın top sektirirken yere düşmesi sonucu etek altından bacağındaki kılları gördüğümde yaşamıştım .böyle güzel bi kız nasıl oluyorda bu kadar bakımsız olabiliyor dedim içimden , hayat niye bukadar acımasız ki dedim..
susdum..
akülü arabaya sahip olamamak.
bilim kurgu filmlerinin hepsinin hayal ürünü olduğunu anlamam ile beraber almayı istediğim jedi eğitiminin içimde kalması.
süper mario oyununda karşı komşu oğlunun 8'in 1'ine benden önce gelmesi.
karnenin hepsinin beş gelmesi fakat senelerce hayal ettiğin pc nin hediye alınmaması.
doğum gününde mumlarını üfledğin zaman dileğinin gerçekleşmemesi.

(bkz: peri görmeyi dilemek)
(bkz: çocuk işte)
(#8846555)
beğenilen bayramlığın alınmaması akabinde bahsi geçen dünyalığı komşu çocuğunun üzerinde görmek.*
halamın yaptığı hain şakayla annemin ve babamın aslında kardeş olduklarına inandırıldığım gece. *
boğaz köprüsünden ilk geçiştir. evet, 6 yaşına kadar boğaz köprüsü duyulmuştur, edilmiştir hep ve an gelir o köprüden geçmek gerekir tabi. duyduğu adından dolayı şeklini de bir insan boğazı halinde kafasında kuran bir çocuğun, esas köprüyü geçmesiyle yaşadığı hayal kırıklığı 20 yaşına geldiğinde hala aklındadır.
babamın bayramda bana 2 tl vermesi ardında birini alarak abine verelim demesi sonra 5 yaşında ki uzak akraba olan benden daha küçük kıza 5 tl vermesi. fakirlikten değil sebebini çözemedim hala.
barış manço'nun ölmesi.
istediğin oyuncağın alınmaması/alınamaması. yoktur daha büyük hayal kırıklığı.
Babamla bir yetiskin tiyatrosuna giderken yasimin buyuk oldugunu soyleyerek sofor bilet kesmisti, ancak tiyatroya yasim kucuk, uygun olmaz diye almamislardi.
Bu kalbimde en buyuk yaradir. *
bayram alışverişine çıkmak ve sonucun hayallerine uymaması.
bayramda akrabaların harçlık vereceğini sanmak.
çekilen fax kağıtlarının, kabloların içinden gitmediğini öğrenmek (yalan değil, ben öyle biliyodum)
elinde uçurtma ile camdan yağmuru izlemek.
dünyanın sonu gibiydi amına koyim!
telefon kablolarının içinde seslerimizin geçtiğini düşünürdüm bir nevi doğruda düşünmüşüm.
(bkz: noel baba)
halanın size gelirken kinder surprise yumurta ile gelmemesi.

kadın bana mont falan alıyordu hediye olarak,ben yine de "kinder surpise" ile çok daha mutlu oluyordum.
Babanınızın Beşiktaşlı olmayışıdır. idolünüz, sevdiğiniz, her yaptığını doğru kabul ettiğiniz babanızın Beşiktaşlı olduğunu zannettiğiniz için , sırf bu sebepten siz de beşiktaşlı olmuşsunuzdur. Babanızın Galatasaraylı olduğunu öğrendiğiniz an sizin için yıkımdır. Ve oğlunun hatrı için bile olsa Beşiktaşlıyım dememiştir.
Ama derler ya beşiktaşlılık başka bir şeydir. Bir aşktır. Siz de bir kere aşık olmuşsunuzdur o renklere. Siz de babanız için bile olsa artık Beşiktaştan başka bir takımı sevememişsinizdir.
Benim için babaannemin ölümüydü.
çocukluğum ve yetişkinliğim hep hayal kırıklıklarıyla geçtiği için içinden cımbızla çekip çıkardığım bir anımı zar zor hatırladım. yani aslında bir ritüel haline gelen bu olayı unutmamın sebebi de zaten kendi içinde barınıyor. dondurma. her çocuk gibi dondurmadan ben de çok büyük zevk alırdım. yani yalarken. yani. şey. dondurma yerken/yalarken vs. ama annem, annelerimiz, bizi dokuz ay boyunca karnında taşıyan o yüce varlıklardan bahsediyorum. çocuklarına hayal kurdurtup sonra da yıkmamalılar o hayalleri.. ne bileyim onlar anne ya yanlış bir şeymiş gibi geliyor bu yaptıkları bana.

-bahara yeni girilmiştir ve dondurmalar, bakkallardaki yerini almaya başlamıştır.-

-annee! anne.. 3 bin liraya (eski para dikkatini celbederim.) dondurma alabilir miyiiim?
%şimdi değil yavrum. sobaları(sobalı evde büyüdük biz.) kaldıralım ondan sonra alırsın..
-eh peki.
dondurma yiyen arkadaşa bakılarak :
-ya biz sobamızı daha kaldırmadık. kaldırınca yicem dondurma.
+? (anlamsızca suratıma bakıp dondurmasını yalayan çocuk)
-güzel mi lan?
+?..

sobalar kaldırılır, sıcaklar cayır cayır yakar.. ama anne hala bize dondurma yedirmez. işte bu yüzden dondurma yemiyorum artık. sevmiyorum.