bugün

genellikle anne veya babaların sarfettiği anlaşılmaz kavram bütünlemeleri.

(bkz: zıkkım kökü)*
(bkz: zift peki)*
(bkz: el körü)*
(bkz: anasının nikahı)
(bkz: gürgür baba) *
(bkz: anasının örekesi)* *
(bkz: öcü)
(bkz: Atam izindeyiz)

bu söylem özellikle tatil günlerinde öğretmenler tarafından çok telefuz edilir.

devlet binalarına da yazı olarak asılır.

hakikaten izin mi yapiliyor yoksa ata nin izinden mi gidiliyor bunu anlamak oldukça zordu.
(bkz: kaka)
bak şu konuşana filminin grişindeki o kuyruklu şeyler.

dedemlerin yanında "babaaa bunlar neaaaa" diye sormuşluğum vardır.
çocukken uçan balonum kaçtığında nereye gittiğini düşünmekten günlerce yemeyip içmeyip, her gördüğüne konu ile ilgili yüzlerce soru sormak.
* * *
son dakika haberinin mantığını bir türlü çözememek.
"sen bi düş bi yerini kır...bak ben seni gebertmiyomuyum!!! " hiç anlaşılamamış bi cümle..öyle çok tekrarlanır ki *
anne tembihleridir. sakın yabancılardan bir şey alma, bak tanımadıklarının arabasına binme, seni bir yere götürmke isterlerse gitme yoksa kırarım bacaklarını gibi.****
orkid reklamları. ( ben de bilmiyorum oğlum cevabını almama rağmen her seferinde sorar, inatla ve ısrarla acaba çocuk bezimi ki, yoksa yara bandımı diye ortamı geren açılımlarla şansımı zorlardım )
televizyon ekranlarının üst köşesinde çıkan canlı yazısının ne ifade ettiğini bi türlü anlayamamışımdır.bütün programlardaki insanlar canlıydı da neden hepsinde yazmıyordu ki?
''maliye ile anlaşmalı''

yıllarca pek çok matbaa dükkanının önünde bu yazıyı görüp bir mana veremedim. bir matbaa maliye ile ne anlaşmış olabilirdi? anlaştıysa da bunu böyle açıklaması doğru muydu? *