bugün

küçükken hayat bir başkadır, o zaman düşündüklerimiz ile daha sonra farkına vardığımız şeyler arasında uçurumlar olabiliyor. kendimden örnek vermek gerekiyorsa ;

çoçukken bütün kızların benden hoşlandığını ama belli etmemeye çalıştıklarını düşünürdüm. yaş ilerledikçe acı gerçek yakama yapıştı tabi.
okulu bitireceğim, askerliğimi yapacağım, işimi bulacağım, evleneceğim ve lay lay lom bir hayatım olacak.

ne güzel eğleniyorum şimdi vallahi...

not: beni kandıranların allah belasını versin!
Allahin var olmama ihtimalinin olmadigini dusunurdum cunku cocukken bana hic boyle bir ihtimalin var olabileceginden bahsedilmemisti.
dizileri gerçek hayat sanardım. belirli ailelerin hayatlarını çekip millete izletiyorlar diye düşünürdüm.
filmlerde olenlerin vaybe adama bak para icin oluyo derdim ve o paranin bosta kaldigini dusununce uzulurdum parayi aramaliyim diye dusunurdum.
Mazhar Fuat Özkan ı bir kişi zannetmek. Ne günlerdi be.
Bulutları allah sanmaktır efenim. Hala da hayalimde öyledir.
Politikacıların soyadlarını isimleri olarak görüyordum ve bazen bu politikacıların soyadı ne acaba derdim.
yerdeki saclarin bir sure sonra örümcek oldugunu zannetmem.
"Ben nasıl oldum acabe?"
"Annem niye böyle güzel kokuyor?"
"Tavukların poposu niye böyle?"
"Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?"

Ama en büyük yanılsama!!!

Teyzelerin, "sen büyü seni kızıma alacam" sözüdür.

Lan büyüdük arayan soran yok lan!?!?!
Banyo yaparken işemek günah sanırdım kim soktuysa aklıma artık.
çocukken doğru sanılan yanlışlar

aramaya inanın, insanı günaha sokmayın.
Yagmurun insaatin tepesindeki iscilerin su tabancasiyla sikmasi sonucu olustugunu sanmak.
öpüşerek hamile kalınacağını sanmak. gerçekler bazen çok acı oluyor.
Anıtkabir'i Anıtka-bir zannetmek. Yani anıtka-2, anıtka-3 dıye gıdecek sanırdım.
güncel Önemli Başlıklar