bugün

devrimin alasının kendi topraklarımızda kahraman askerlerimiz tarafından çapulsuzlara karşı verildiğinin destanıdır... bu ülkede bunu bilmeyen kalmamalıdır.
okuyanlara adeta bir savaş filmi seyrettiren şiirdir. o kadar net ve duygu yüklü anlatılmıştır ki bunu okuyan kimsenin duyarsız kalması mümkün değildir.
uçaklarin uçuşunu, gökten bombaların siperlere düşüşünü ve patlayışını, mehmetçiğin korkusuzca karşı koyuşunu, sonra da alnından vurulup toprağa serilişini canlı canlı görür yaşarsınız bu şiirde.
'vurulmuş tertemiz alnından öylece yatıyor,
bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor!...'
her 18 mart ta daha bir içten hatırlanan şiir.
destan, harika ötesi anlatım. o büyük mücadele, o vatan savunması ancak bukadar güzel anlatılabilirdi. daha ilk satırını okuduğumda gözlerimi doldurur, sonuna kadar nasıl okuduğumu anlayamam, bir bakmışımki gözlerimden damlayan yaşlar ıslatmış yüzümü, şöyle bir toparlanırım, vay be derim. vay be, böyle bir yürek benim ülkemde yaşamış, böyle bir mücadele benim ülkem için verilmiş. gururlanırım sonra, sonra bu mücadeleyle alınan fakat ne hallere getirilen ülkem için üzülürüm.
her nokta
sı, her virgülü, her noktalı virgülü, kısacası her noktalama işareti, her harfi her kelimesi, ince manalarla dolu olan, çanakkale savaşını müthiş teşbih ve bir çok söz sanatıyla anlatan mehmet akif ersoyun şaheseri.
Sadece Çanakkale şehitlerine mi?
şehit teğmen ahmet altunoğlu ve nicelerine ithaf edilecek şiirdir.
Aradan 95 yıl geçti ama Türk'ün alın yazısı hiç değişmedi, düşmanları içte dışta her daim var oldu.

"kimi hindu, kimi yamyam kimi bilmem ne Bela!"

o yüzden ne zaman okunsa hangi şehit düşünlere okunsa ağlatır bu şiir. Ağlatır ama Yüce Türk'ün gözünden dökülen her damla yaş düşmana ölüm olarak yağar.

http://www.facebook.com/v...6&oid=117856581568192

sadece Ahmet Altunoğlu için bile Onun anası babası için bile dünyanın geri kalanını yakar bu türk, yakmayı da hakeder bu türk onbinlerce ahmet altunoğlu, yüzbinlerce ahmet altunoğlusu var bu ırkın.
insanın gözlerini dolduran, bir titreşim yaratan mükemmel bir şiirdir. bu vatanı nasıl korumamız gerektiğini bize anlatır bence. yani bu şekilde korunarak kurtarılmış bir vatanı koruyamazsak utnanmamız gerektiğini. ayrıca savaşın vahşetini ve midde bulandırıcılığını da anlatır. anlayacağınız çok şey analatır. anlayana!

“dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
bu toprak,bir devrin battığı yerdir.
eğil de kulak ver,bu sessiz yığın
bir vatan kalbinin attığı yerdir.
bu ıssız,gölgesiz yolun solunda
gördüğün bu tümsek anadolu’nda,
istiklâl uğrunda ,namus yolunda
can veren mehmet’in yattığı yerdir.
bu tümsek,koparken büyük zelzele,
son vatan parçası geçerken ele,a
mehmet’in düşmanı boğduğu sele,
mübarek kanını kattığı yerdir.
düşün ki:haşrolan kan kemik , etin
yaptığı bu tümsek amansız çetin
bir harbin sonunda milletin
hürriyet zevkini tattığı yerdir."
böyle bir şiir yoktur. sadece asım adlı şiirin bir parçasıdır. gençleri safahat okumaya davet ediyoruz.
çanakkale destanı ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi dediğim, her mısrasında, her kelimesinde insanın tüylerini diken diken eden, aziz şehitlerimizin ruhuna bir fatiha daha okumamı sağlayan, mehmet akif ersoy un ne kadar büyük bir şair olduğunu gösteren şiir.
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana

daha ne söylenebilir ki.
Bir hilal uğruna kaç güneşin battığı bilinmeyen, her karışı Tevhid'i kurtaran şehit kanıyla sulanmış, tarihe sığmayacak bu vatanın makberini kazmaya çalışan, zerre şereften yoksun bedhahlara lanet olsun!!
-Boşa gitmiştir çektiğiniz zahmetler
Siz müsterih uyuyun aziz ruhlu milletim !!!
çanakkaleye yazılmış başka bir muhteşem eser. ben çanakkale içinde türküsünden daha çok etkileniyorum dinlerken. şarkı sözleri ise şöyledir.

çanakkale çanakkale yanar dağlar yanar deniz
elinde güvey kınası ondokuzunda öldük biz
ateşte açan güldük biz ateşte açan güldük biz
çanakkalede öldük biz
anam yasımı tutmasın sevdiğim beni unutmasın
düşman ayağın atmasın vatana kurban olduk biz
ateşte açan güldük biz ateşte açan güldük biz
çanakkalede öldük biz
ah anam
vatan şükür seccademizdi
alınyazımızdı
kulağımıza okunduğunda ilk ezan
şehitlik defterine adımız yazıldı
mehmetçe
ah anam
yemende yandık sarıkamışta donduk çanakalede öldük
yiğitçe
ah anam
sanma ki solduk
gülce
kanımız ateşe düştü
ateşte güller açtı
bir rüzgar esti sakaryadan
mustafa kemalce
ah anam
işte o zaman yeniden doğduk
velbasübadelmevt
emrince.
bedirhan gökçe nin müthiş yorumladığı şiir.
(#11134041)
sarılıp sarılıp durmaksızın ellerinden öpüp minnet ve şükranlarımızı iletmek yakışır.
(bkz: ruhunuz şad olsun bu coğrafyanın aslanları)
Ruhu şad olsun bütün şehitlerimizin ve istiklal şairi M.Akif'in.
M.Akif'in yüreğindeki imanla yazılan müthiş bir şiir.
Bu şiir yazıldığı zaman kendisi Mısır'da* ama öyle bir anlatmış ki bu müthiş zaferi her okunduğunda tüylerimizi ürpertiyor, yüreğimizi iman ruhuyla dolduruyor.
Allah razı olsun yüce istiklal şairi.
Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın.
tanımlamaya kimsenin gücünün ve kelimelerinin yetmeyeceği, olsa olsa mükemmel ötesi diye tanımlayabileceğimiz mehmet akif şiiri.

insanı okudukça öyle bir psikolojiye sokar ki, çanakkale de olmak orda savaşmak istersin. düşün, orada olan asker bunu okuduğunda ne yapsın?
Çoğu yerde geçmiyor ancak bildirmek isterim. Mehmet Akif, savaşan bir er değildi. Ömrü hayatında Çanakkale'ye de gitmemişti. ilk kez savaşı görmek için gitmişti.
Akif, ağlayarak ellerini semaya yükseltir: Yarabbi! Bu aciz kuluna bu destanı yazmasına izin ver! diye dua eder. Sonra eline bir kağıt ve bir kalem alır, şiir sanatının zirvesinde bir şiir yazmaya başlar...
Akif, öyle bir anlatmış ki, sanırsınız savaşın ortasındaydı. Altını çizerek belirteyim, Akif, Bedir savaşındaki o arslanlarla Çanakkale savaşındaki kahramanları eş tutmuştur ki örnek olarak bir çok hadise vardır.
yetmez yetmez, ne sözlükteki entryler nede wiki'lerdeki sözler, milyon kere ziyaret etsek kabristanları yine yetmez.
onların hakkı ödenemez.
mehmet akifle alakalı bir çok mite yol açmış şiir. avuçlarını açmış allahtan yardım istemiş falan. komik şeyler bence.
1 ay üstünde çalıştığım en ince ayrıntısına kadar incelediğim güzide eser. sonunda 40 almak da cabasıydı.
Cephede olmadan yazdığı ve cephedeki durumu ayrıntısıyla anlatan muazzam bir şiir.
kemikleriniz sızlamasın, rahat uyuyun. elbet size değer ecdatlar hep varolacak bu topraklarda.
yüce devlet erkanı kaçakçı ve pkk tayfasına 100.000 tl verse de!
not: bunu kötüleyen ne kadar pkk'lı orospu çocuğu varsa analarının ta amına koyayım, anasını siktiğim piçleri!!
şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
o, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...

dizelerinden sonra mehmed akif'in hangi ruh haline büründüğünü çok merak ettiğim mükemmel şiir. keza şiir bütün olarak zaten çok güzeldir lakin bu dizelerden sonra mükemmel ötesidir.
"vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
bir hilal uğruna, ya rab, ne güneşler batıyor!"

nerede duysam gözlerimin yaşarmasına vesile olan şaheserden bi' mısra...