bugün

Tamam. Hadi gidin yatın gari.

Not: yok öyle bir şey. Bedevi bokunda boncuk bulanların kaba etten uydurması.
Daalabilirsiniz.
yüzbinlerce insan allahınız yadım ettiği için mi öldü?
Bunu biz söylemedik. General hamiltonun yalancısıyız.

--spoiler--
Bu manevi yardımların pek çoğuna bizzat şahit olmuş bize karşı savaşan düşmanlar da itiraf etmekteydi. Çanakkale zaferinden yüzlerce örnek verilebilir. Meselâ ingiliz General Hamilton şöyle demiştir: “Bizi Türklerin maddî gücü değil, manevî gücü yendi. Onların atacak barutu bile kalmamıştı, lâkin biz gökten inen güçleri müşahede ettik.” Çörçil ise, “bunca teknolojiye rağmen Türklere nasıl yenilirsiniz?” diye sıkıştırılınca şu cevabı vermiştir: “Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türklerle değil Tanrı’yla harp ettik ve yenildik” diyerek şahit oldukları manevi yardımları açıkça ifade etmişlerdir.

https://www.aktuelhaberci...manevi-ordularin-yardimi/
--spoiler--

görsel
--spoiler--
“anlamıyor musunuz, biz çanakkale’de türklerle değil tanrı’yla harp ettik ve yenildik”
--spoiler--

böylece ingiliz kurnazı hamilton topu tanrıya atarak; " bakın ben allahla savaştım ve o benden daha iyi komutan olunca da yenildim" diyerek churchill dahil tüm dangalaklarla daşşşak geçmiş.

not: daaalabilirsiniz.
Geri kalan savaşlarda niye etmediği sorusunu getirir akla.
Tevfik ve inayet gayrete tabidir. Sen harp meydanında düşmanla çarpışmaz canını ortaya koymaz cepheden kaçar, varını yoğunu harcamaz nasıl olsa evliyalar var onlar bu vatanı kurtarırlar dersen, allah yardım falan etmez hikaye bunlar masal bunlar diyenlerden ne farkın kalır? Bırakın Kimin canı nasıl inanmak istiyorsa öyle inansın. Siz işinize bakın. Oysa atatürk ne demişti;

"Allah bize yardım ediyor"

Evet gerçekte yardım eden ancak allahtır. Sebepler (veliler) ise birer vesiledir. Allah dilediğine dilediği gibi yardım etmeye elbette kaadirdir.

--spoiler--
Atatürk "dua"nın gücüne inanırdı

Mustafa Kemal, Büyük Zafer'in ikinci yıldönümünde 30 Ağustos 1924'te Dumlupınar'da yaptığı konuşmada zaferin manevi boyutunu şöyle ifade etmiştir:

"Bu meydanda akan Türk kanları, bu gökyüzünde uçuşan şehit ruhları, devlet ve Cumhuriyetimizin ölmez koruyucularıdır." (Cavit Orhan Tütengil, Atatürk'ü Anlamak ve Tanımlamak, istanbul, 1975, s.110)

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı yıllarında Konya Yetimler Yurdu'nu ziyaret ederek buradaki çocuklarla yemek yemiş, her birinin tabağından birer kaşık pilav alarak, saçlarını ve omuzlarını okşayarak yetim yavruları sevindirmiş ve onların gönlünü kazanmıştır.
Çocuklar yataklarına giderken onlara, "Çocuklarım her gece dua edin" demiştir.

Birkaç gün sonra çocuklar Mevlana Türbesi'ne ziyarete götürülmüşler ve burada Mustafa Kemal Atatürk için dua etmişlerdir.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı sonlarına doğru bir gün yine bu yurda gelip çocuklara, "Dualarınız kabul oldu çocuklarım, vatanımız kurtuluyor" demiştir. (ismet Kür, Anılarıyla Mustafa Kemal Atatürk, istanbul, 1971, s.13-17)

Kurtuluş Savaşı'nın en sancılı günleridir. Maddi sıkıntılar had safhaya varmıştır. işte tam o günlerde Ankara Müftüsü Mustafa Kemal'i ziyaret ederek ona bin lira gibi hiç de azımsanmayacak bir para vermiştir.

Bir anda sağlanan bu maddi imkanın ardından Mustafa Kemal, Mazhar Müfit Kansu'ya, "Gördün mü akşam ne kadar sıkışmıştık. Bu hatıra gelir miydi? Allah bize yardım ediyor" demiştir. (Adnan Nur Baykan, Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları, istanbul, 2004, s.96)

Mustafa Kemal, Samsun'a giderken Bandırma Vapuru'nu batırmak için torpido gönderildiği ancak gönderilen torpidonun Bandırma Vapuru'nu ıskaladığı iddia edilmiştir. Mustafa Kemal bu olayı, "Bu Allah'ın inayeti (yardımı). Görüyorsunuz Allah bizimle" diyerek yorumlamıştır. (Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, istanbul, s.212)

Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile tehlikeler içinde Samsun'a giderken düşman denizaltısıyla takip edildiklerini öğrendiğinde Hz. Peygamberin (s.a.v.) de sık sık söylediği şekliyle, "innallahe meana" (Muhakkak ki Allah bizimledir) ifadesini kullanmıştır. (Abdurrahman Kasapoğlu, Atatürk'ün Kur'an Kültürü, istanbul, 2006, s.52)

Atatürk, duanın kabul olması için gayretin mutlaka olması gerektiğini de çok iyi bilmektedir. Zaten islam'ın temel ölçüsü de budur; hem dua etmeli, hem de gayret ederek duaya muhatap olmalı.
Kerim Paşa, bir keresinde Mustafa Kemal'e Kurtuluş Savaşı'nın zor ve sıkıntılı günlerinin Allah'ın yardımıyla aşılacağını ifade ettiğinde, Mustafa Kemal güçlükleri yenmek için Allah'ın yardımına ihtiyaçları olduğunu ancak öncelikle Türk Milletinin çaba harcaması gerektiğini belirtmiştir.

"Azizim 'Yedullahi fevka eydihim' (Allah'ın eli onların elinin üstündedir). Ancak bununla birlikte güçlükleri yenmeye ve problemleri çözmeye girişenlerin kesinleşmiş bir hedefi olması gerekli? Millet Allah'ın buyruğunu yerine getirecektir ve buyurduğunuz gibi milletçe elde edeceklerimiz hayırlı ve uğurlu olacaktır. Lütufkar dualarınızın eksik edilmemesini rica ederim. Gayret bizden, yardım ve kolaylık baki olan Allah'tandır. (Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, istanbul, 1998, C.4, s.137)

http://www.yenimesaj.com....une-inanirdi-H1285812.htm
--spoiler--
Atatürkten dolayıdır, atatürk allah dostu olmasa yardım etmezdi.

Ne koydum be.
güncel Önemli Başlıklar