bugün

insanın kendini isteyerek bilinçli olarak yalnızlığa sürüklediği zamanlardır. Neyleyim sen olmadıktan sonra geleni..
Zor günler şarkısının; Bildiğin herşey gibi kaybolup gider mi kısmı takılır dile.

her seferinde daha kötüsü olamaz derken; daha kötüsü çıkar karşımıza zamanla.
ve daha kötüsünü yaşamamak adına şükretme yolu seçilir.
kendini yalnız hissettiğin, sana uzanan ellerin koptuğu hayata küsülen andır. birine ihtiyaç duyulan zamandır.
çıkış yoluna en yakın olduğunuz zamandır. köşeye sıkışmışsınızdır. pragmatist ruhunuz olabildiğince kireçlenmiş ve hiçbir şekilde kötü günler için sakladığınız mutluluklar bu durumdan kurtulmanıza yardımcı olmuyordur.

ee?

kastettiğim dipte olduğunuzu farketmiş olmanız. üstelik daha ilerisi de yok, azrailden haber de...

çözüm?

az biraz zaman ver kendine. beklemeye koyul hangi güzellikle bölünecek bu geçmek bilmeyen saatler, günler.
sonrasında hakkettiğin sevinç, gecikmeli ve hakketmiş olduğundan çok daha az olsa bile ki öyle de olacak, kapını çalacak. ve bu kez sen, sevincin kıymetini çok daha iyi bileceksin, devamının geleceğine emin olacaksın.

diyelim ki bugün ''çok yaşa'' diyenin olmadı belki,

ama yarın,

iyi ki varsın diyen(ler)in olacak.
zor günler.rashit.
kime sığınacağını bilmiyorsun, bilmiyorum kime?
Üzülme! Dert etme can!
Görebiliyorsan,
Dokunabiliyorsan,
Nefes alabiliyorsan,
Yürüyebiliyorsan,
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları söyleme bana
Elinde olanlardan bahset can!…
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek mi?
Yitirdiğin her ne ise
Bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış
Bil ki Güzellikler de var bu hayatta
Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?
“Hüzün olgunlaştırır”
“Kaybetmek sabrı öğretir”
Şimdilerde bol bol dua et
Hasat yakındır can!
Kaderini sev!
Varsa kederini de sev!
Üzülme hastalıklarına
Gör, hangi günahlarına kefaret olacak
Terk edildin diye de üzülme
Demek ki sevebilecek bir yüreğin var
Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran
Buluttan nem kapma!
Döküver kirpiklerinden sonbaharı
Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin
Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları
Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına
Uçacaksın semalara sevdiklerinle can!
Kim demiş ebemkuşağı yedi renk?
Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde
Anlayacaksın ne demek istediğimi can!
Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil
Herkes gibi sende sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın
Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama
Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor
Henüz aşılmamış çok yolların var
Hiç mi güzellik yaşamadın?
Ufacık bir hatırımda mı yok yanında?
Hayatın ellerini bırakma! Küsme!
Hadi mavilerini giyin çık dışarı!
Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap!
Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et!
Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak!
Kaçmakla kurtulamazsın ki;
Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan
Ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can!
Hayat senide içinde görmek istiyor
Hadi yaklaş!
Unutma ki

“Yapmadıklarının kazası yok!”
Ve yine unutma ki
“Aydınlık geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!

(Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî)
Fikri karayel'in albümüyle aynı adı taşıyan, diğer tüm şarkıları gibi muhteşem şarkısı. Zor zamanlardaysanız dinleyin dostlar.

http://m.youtube.com/watch?v=bpY4jgbCT3M
Bir insan en zor zamanlarını tek başına atlatabildiyse, sonrasında kimseye eyvallahı olmayacak bir karaktere bürünüyor.
(bkz: modern zamanlar)
Düzenlerden, sistemlerden, işleyen saatlerden
Sıkılmıştım sebeplerden, sonuçları bilinmezken
Vapurlarda, köprülerde, metrobüslerde beklerken
Beklenilmez oldun yine hemen gel yoksa ölürüm bu gece
Bir şarkı durdu karşı kıyıda, o adamdan
Gülüyordu, geçiyordu, gidiyordu hep buralardan
Belki biraz huzur buluruz öğrenirsek kapı çalmayı
Belki biraz zengin oluruz bırakırsak sigarayı
Yeni gitar, yeni gözlük, yeni bir vücut belki
Belki biraz şarap, belki biraz da iyi mal
Bu zamanlar zor zamanlar, bu hayatlar hep son duraklar.
içinde bulunduğum zaman. sıktıkça sıkıyor beni sıktıkça sıkıyor. ne bir şeye hevesim var ne bir şey yapmaya mecalim var. sanki hep böyle gidecek gibi hissediyorum.
Hayatın en kallavi dersini aldığınız, dostunuzu, düşmanızı apaçık gördüğünüz, sınırlarınızı test ettiğiniz yıpratıcı süreç.

Her ölümlü bu durumu, defalarca yaşar!
Batar çıkar, dibi boylar, yüzeye çıkar, debelenir ve dersten iyi ya da kötü bir notla mutlaka geçer.
babanın bile karne ile alındığı zamanlar.