bugün

iyesi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan kimse, elde tutan, eldeci.
sahibi olsun yada olmasın bir malı elinde bulunduran kişi.
hukuku bir terim olarak, bir şeyi fiilen elinde burunduran kişiye verilen addır. (zilyet de denir) bu nesneye (bkz: zilyetlik) denir.
hıfzı veldet in "elmen" olarak öztürkçeleştirdiği hukuk öğrencilerinin daha birinci sınıfta başına bela olan kelimedir.
bir taşınır veya taşınmaz üzerinde fiili hakimiyete sahip olan kişidir. doktrinde genel olarak fiili hakimiyetin iradeyle bulunması gerektiği savunulmaktadır. örneğin: yanlışlıkla cebimize giren çakmağın zilyeti olamayız zira irademiz dışında fiili hakimiyetini bulundurmaktayız. (ancak aksini savunan yazarlar mevcut)
bir malı fiili hakimiyetinde bulunduran kişidir. zilyet olabilmek için zilyetlik iradesinin olması gerekir. zilyetlik taşınır mallarda karine teşkil eder.
Bir taşınır eşyayı fiilen hakimiyetinde bulunduran kimsedir efenim .
bir mala zilyet olmak için malik olmak şart değildir. zilyeti olunan mala malik olamazsınız. yada maliki olduğunuz malın zilyetligini kira sözleşmesi ile devir edebilirsiniz. zilyet indirgenmis şekilde kullanım hakkı , maliklik ise sahip olmadır .