bugün

islam'ın şartlarındadır.Belirli bir zenginliğe ulaşmış olan kişilerin belirli bir oranda ödemek zorunda olduğu farz eylemidir.Nisab miktarının belirli bir ölçüde olması gerekir.96 gramdan yukarı bir servete sahip olmak ve bunun üzerinden bir yıl geçmesi gerekir.Ayrıca borçlu olmamak ve bu servetin kullanım hakkının tamamını elinde bulundurmak şarttır.altında(veya nakdi sevette) zekat oranı 1/40'tır.
Temel düzeyde sosyal adalet sağlayıcı hizmetdir. ilkel ve küçük toplumlarda önemli sonuçlar doğurabilmesine rağmen modern toplumlarda uygulanması çok zordur.

Bunun yanında kimse artık bu görevi yerine getirecek kadar inançlı değildir. öznel yorum * *
tezeka kökünden gelir zekat kelimesi. temizlenmek demektir. kusursuz bir din olan islamın öngördüğü fakirin gözetilmesi, malının temizlenmesi hem de ahiret hayatına yaptığı katkıyla vazgeçilmez bir ibadettir.
hz ömer devrinde zekat verecek fakir kalmamasını sağlamış, islamiyet'in beş şartından birisi.

uygulanabilirliği sorgulandığı an müslümanlığımızın da sorgulanmasını gerektirecek düstur.
hz ömer devrinde fakir kalmamasını sağladığı sanılan bir yardım biçimi,
sosyal adaleti sağlamaz, vicdan rahatlatır belki.
sosyal adalet birisine para değil imkan vererek sağlanır çünkü..
müslümanlıkta kul hakkı yememek,imanı- bütün olmak kadar fakiri gözetip kollamakta önemlidir. bu açıdan doğru uygulandığı takdirdeönem kazanan hadisedir.
bilginin zekatı da esirgenmemesi gereken bir türüdür.
zekat aslında bir iyilik değil, keyfe kalmış bir ihsan değil bizzat allah tarafından emredilmiştir..
amacı diğer kötü durumdaki insanları zekat verebilecek duruma getirmektir,ki bu da sosyal ve ekonomik refah düzeyini dengelemek adınadır..
yani kominizm gibi saçmalıklara da pabuç bırakmaz..
sadece sahip olunan servetin zekatı verilmez.sahip olduklarından başkalarının faydalanabileceği ölçüde,varolduğu ve yaşamın değerinin farkında olduğu sürece zekat vermeye devam etmelidir insan.oturduğu evinin zekatı vardır,o evde misafir ağırlar..sağlam ve sağlıklıysa insanlığa hizmet eder..ya da aşık olur mesela,ışık saçar,insanlarda bu ışıktan faydalanırlar..
dolaylı-dolaysız bir sürü vergiler ile kazananın kazanamayanın kazancının kırkta birinden daha fazlasını; devletin halka, vatana, millete kamu hizmeti getirmek amacıyla aldığı, böylelikle vergisini namusuyla veren herkesin zekatını ödemiş olduğu, bu nedenlerle günümüzün modern devlet sisteminde gereği tartışılır bir dini gerek.
kırk'ta birmiş. mesela kırk ferrari'n var, birini verip geriye kalan otuz dokuzuna huzur içinde binebilirsin. kimse sana "sen müslümansın, yazıktır, günahtır." deme hakkı yoktur. ne de olsa zekatınızı vermişsinizdir.
şerefsizim şu türkiye' de herkes malının 40' ta birini zekat olarak verse, ne aç kalır ne de açık. herkes insanca, kardeşçe yaşar. böyle de sağlıklı bir ibadettir zekat. şu sabancının koçun malının 40' ta biri ile doyacak garibanları bir düşünün hele...fiuuyy...
Zekat; temizlik, bereket, çoğalma, güzel övgü manalarını taşır. Din deyiminde ise; ''Bir malın belli bir miktarını, belli bir zaman sonra hak sahibi olan bir kısım müslümanlara Yüce Allah'ın rızası için tamamen temlik etmek (mülkiyetine geçirmek) tir.''

Zekat vermek farzdır. Peygamberimizin hicretlerinin ikinci yılında, oruçtan önce farz kılınmıştır. islamın şartlarından birini teşkil etmektedir. Belli miktarda bulunan nakit paraların ve ticaret mallarının üzerinden bir yıl geçince, zekatlarını geciktirmeden hemen vermek gerekir. Çünkü bu zekat mallarına yoksulların hakkı geçmiş oluyor. Artık bu hakkı özürsüz olarak geciktirmek caiz olmaz.

Diğer bir görüşe göre, zekatın verilmesi geciktirmeli olarak farzdır. Sene sonunda hemen verilmesi gerekmez. Zekat borcu olan kimse, bunu hayatta bulunduğu sürece ödeyebilir. Ödeyemeden ölürse, o zaman günahkar olur. Fakat doğru olan birinci görüştür.

Zekat verecek kimse, müslüman, hür, akla sahip ve buluğ çağına ermiş olmalıdır. Buna göre, müslüman olmayanlar, köle ve cariyeler, mecnunlar ve çocuklar zekat vermekle yükümlü değillerdir. Gayri müslimler zekat vermekle mükellef değillerdir. Öyle ki, (Allah korusun), bir müslüman bir müddet hak dinden çıkıp ondan sonra tevbe ederek Allah'dan mağfiret dilese, dinden çıkış (irtidat) zamanında zekat vermek ona farz olmayacağı gibi, irtidatından daha önceki zamana ait zekat borçları da düşmüş olur. Çünkü zekatın farzıyetinde islam şart olduğu gibi, bekasında da şarttır.

Zekat verecek kimse, temel ihtiyaçlarından ve borçlarından başka nisap miktarı veya daha fazla bir mala sahip bulunmalıdır. Bu miktar malı bulunmayana zekat farz olmaz.

Zekatı verilmesi gereken mal, gerçekten veya hüküm bakımından artıcı bulunmalıdır. Böyle olmayan mallardan zekat gerekmez. Nisap miktarından fazla olması hükmü değiştirmez.

Zekat gerekmesi için, bir mal üzerinden tam bir yıl geçmiş bulunmalıdır. Zekatın gereği için, tam bir mülkiyet bulunmalıdır. Bir malın mülkiyetiyle beraber onun elde de bulunması gerekir.Yine, elinde rehin mal bulunan bir kimseye, rehinden dolayı zekat gerekmez. Çünkü rehin, bir borç karşılığıdır. Bunda malikinin ele geçirip sahip olma hakkı yoktur. Satın alınıp da henüz de geçirilmemiş bulunan bir mal, ele geçmiş hükmünde olarak zekata bağlıdır. Bu nisaba girer, ondan zekat vermek gerekir. Yolculuk halinde bulunan kimse de, malının zekatını vermekle yükümlüdür. Her ne kadar o, malını elinde bulundurmuyorsa da, vekili aracılığı ile onu kullanmaya gücü vardır.

Zekat verilecek kimseler, müslüman fakirler, miskinler, borçlular, yolcular, mükatepler (sözleşmeli köleler), mücahitler ve amiller (zekat toplayıcıları) olmak üzere yedi kısımdır.

Bir kimse, kendi zekatını fakir bulunan zevcesine, usulüna (babasına, dedesine, anasına ninesine...) ve çocuklarına, çocuklarının çocuklarına veremez. iddet beklemekte olan boşanmış zevcesine de veremez. Çünkü buna vereceği zekatın yararı kısmen de olsa kendisine ait bulunmuş olur. Oysa bu yarar, tamamen kendisinden kesilmiş bulunmalıdır. imamı Azam'a göre, bir kadın da zekatını, fakir bulunan kocasına veremez. Çünkü adete göre, aralarında bir menfaat ortaklığı vardır, iki imama göre, kadın fakir olan kocasına zekatını verebilir. Temel ihtiyaçlarından başka nisap miktarı bir mala sahib olana da zekat verilemez. Bir kimse zekatını, zengin bir erkeğin (buluğa ermemiş) küçük çocuğuna veremez. Çünkü bu çocuk, babasının malı ile zengin sayılır. Fakat zengin bir kadının fakir ve yetim olan ve babası müslüman olan çocuğuna zekat verilebilir. Çünkü bu çocuğun nesebi, baba tarafından sabittir; anasının serveti ile zengin sayılmaz.
Yine, bir kimse zekatını, zengin bir adamın fakir ve müslüman olan babasına veya zengin bir adamın fakir ve müslüman olan (buluğa ermiş) büyük çocuğuna veya o şahsın fakir ve müslüman bulunan zevcesine verebilir. Çünkü bunlar birer şahıs olarak tasarrufa ehildirler, birbirlerinin serveti ile zengin sayılmazlar.
Zekat, müslüman olmayanlara verilemez. Zekatı akrabaya vermek daha faziletlidir. Zekata ehil olup olmadığında şüphe edilen bir kimseye araştırma yapmaksızın verilen zekat, geçerli olmamak tehlikesindedir. Eğer sonradan o kimsenin fakir olduğu meydana çıkmış olursa, zekat yerini bulmuş olur, değilse olmaz.
zekat zenginin zenginliği için fakirden özür dilemesidir. bu özür dilenirken ölçüyü hz. peygamber efendimiz vermiştir; sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmayacak .
(bkz: ilahi kasko)
ünlülerin -buna siyasetçi, sanatçı, sporcu hepsi dahildir- mal varlıkları gibi beyan etmesi gereken yardımdır.
(bkz: ak göt kara göt)
kuranda 33 yerde namazla birlikte emredilmiştir. lakin insanımız 333 gün namaz kılar, 33 gün zekat vermez. namazı kılın, zekatı verin. umulur ki kurtuluşa erenlerden olursunuz.
halkımızın bir kısmı tarafından devlete vergi vermeyle yapıldığı zannedilen ibadet.
islamın 5 şartından biridir. diğerleri şöyledir ;

(bkz: şehadet etmek)
(bkz: namaz kılmak)
(bkz: oruç tutmak)
(bkz: hacca gitmek)
1980 lerden sonra türeyen din-ticaret sentezcileri tarafından özellikle unutturulmak istenen ibadet. zekat kurumu günümüzde % 90 oranında felç olmuştur ama televizyonlarda falan pek konuşulmaz. yıllardır dini programları takip ederim; hurileri falan soran milleten zekatla ilgili bir soru gelmez nedense.
kurandaki çelişkilerdendir.

sen mal sahibi olma hakkı verdiğin için oluşan fakirlere yardım edilmesi için kurallar koymak.
müslüman geçinen ülkelerde gerçekten yerine getirilse etrafta yoksul insan kalmayacak olan islami şart.
Ülkemdeki sermaye sahiplerinin verseydi 2000 krizinde rahmetli Bülent Ecevite 1 milyar dolar için Bill Clinton karşısında el pençe divan durdurtmayacak islami şarttır.nede olsa %99 müslüman ülkedeyiz dimi.
gerçek sahibi gibi davrandığımız, ama aslında emanetçisi olduğumuz malları allah (c.c) bir kısmını onun adına dağıtmamızı emretmiştir. malının 1/40'ını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmayan, cimrilik edenleri ahirette büyük bir azap beklemektedir. zekat malı temizler ve zekat veren kişinin malını eksiltmez tam tersi arttırır. doğrudan olmasa da dolaylı yoldan verdiği zekat ekonomiye kazandırılır ve o kişiye fazlasıyla geri döner. yapılması en zor ibadettir. çünki sahip olduğu malın bir kısmını vermek, her yiğidin harcı değildir. altını çizerek belirtelim; zekat farz bir ibadettir, zaket veren kişi karşısındakine iyilik yapmış sayılmaz.
afrika'da açlıktan ölmek üzere olan insanların en çok ihtiyaç duydugu şey. 40'ta biri degil 40'ta 20'si verilmeli bu sene. 10 milyon insan afrika'da açlıktan ölecek yoksa.
güncel Önemli Başlıklar