bugün

Şu an aşırı derecede düşünmekten hiçbir şey yapamıyor olmamın nedenidir. Tamamlanmamış şeyler insanın zihnini fazlasıyla meşgul eder.

Mesela şu ara sevgilimle aramda bir sorun var. Fakat onun yoğunluğu yüzünden konuşamıyoruz. Bunun sonucunda ya ilişkimiz düzelecek ya da ayrılacağız. fakat şu an sonuca bağlanmamış bir mevzu var. Dolayısıyla kafam bununla meşgul ve hiçbir şey yapamıyorum. Oysa kötü de olsa bir sonuca bağlansa bir süre üzülüp hayatıma devam edeceğim.
kpss çalışan bir bebe görüyorum burda.
Yarım kalan her şey daha çok hatırlanır.
Gestaltçıların algı yasalarından birisi. Bitirilmemiş işlerin insanın üzerinde kaygı yaratması durumunda insanın yarım kalan durumu tamamlamaya çalışması olarak nitelendirebiliriz.

Tek başına teoriden başka bir sey degildir. Lakin boş sandalyeyle yarım kalan olaylar tanımlanırsa etkili bir psikolojik teknik halini alıyor. Teknik uygulama esnasında katarsis yaşanırsa -ki bu bir kıstas değil sadece benim düşüncem- sorunun çözülmesi için aşama kat edildiğini somut bir şekilde ortaya koyar.
Yarım kalan olaylarin daha net hatirlanmasi durumu. Olay veya yasanan her ne ise tamamlandiginda beyin bunu bitmis gorev olarak algiliyor ve dosyayi kapatiyor. Tamamlanan olaylarin detaylari da daha cabuk siliniyor. Yarim kalmislik durumunda ise cekmece acik kaliyor ve bu durum beyninizi kurcalayip duruyor. Unutamiyorsunuz, ertelediginiz islerin surekli akliniza gelip ruhunuzu daraltmasi da hep bu yuzden.

Repliklerle anlatacak olursak:

Bizim aşkımız sonsuza dek yaşayacak, çünkü yarim kalacak - vicky cristina barselona

marla.. damağındaki o küçük çizik, dilinle oynamasan hemen geçer ama duramıyorsun. oynuyorsun - fight club
Zeigarnik etkisi , tamamlanmayan ya da tamamlanamamış şeyleri diğerlerinden daha çok hatırlandığına ifade eden psikolojik bir terimdir. Psikolog ve psikiyatr olan Bluma Zaigarnik tarafından bir restoranda yapılmış gözlem sırasında keşfedilmiştir. Gözlem garsonların siparişleri sadece servis anında hatırlamaları ve sonra akıllarından silmeleridir. Bu konu hakkında çeşitli gözlem ve deneyler de yapmıştır.
inşallah var olan etkidir. yarım kalan konularım icin buna ihtıyacım var.
Bluma zeigarnik e göre, yarım kalmış, kesintiye uğramış işler tamamlanmışlara göre daha kolay ve net hatırlanırmış.
insanlar yarım kalan durumları tamamlama eğiliminde olurlarmış.

Neden yaşanana değil de, yarım kalana odaklanıyoruz, al işte...
Zeigarnik etkisi; kişilerin tamamlanmamış veya bölünmüş-kesilmiş şeyleri, tamamlananlara göre daha kolaylıkla hatırladığını ifade eden psikolojik bir kavram.

Sovyet psikolog ve psikiyatr Bluma Zeigarnik tarafından bir restoranda yapılan gözlem sonucu bulunmuştur. Zeigarnik, garsonların siparişleri sadece servis sırasında hatırladıklarını, servis tamamlandıktan sonra siparişi hafızalarından sildiklerini fark eder. Konuyla ilgili çalışmalar ve deneyler yapar. Yaptığı çalışmalarla; bitirilmemiş, sonlandırılmamış işlerin, zihni meşgul ettiği ve iş bitince, zihnin bu meşguliyetten kendini kurtardığı sonucuna ulaşır.
yarım kalmış olaylar, durumlar ya da görevlere karşı beynimizin verdiği tepki nedir? yarıda kalmış ya da kalmamış bir olay üzerindeki ilginizi kestiğinizde beyniniz de başladığınız yeni duruma hemen ayak uydurabilir mi? işte bu soruların cevabını 1920 yılının ortalarında berlin'de arkadaşlarıyla yemek yerken garsonların davranışlarını inceleyen bluma zeigarnik bulmuştur.

yemeklerini sipariş ederken siparişlerini alan garsonların herhangi bir kağıda not almadığını farkeden zeigarnik, bu durumu düşünmeye başlar ve bir tane garsona bu durumu sorar. garson ''tamamlanmayan her siparişi aklımda tutabiliyorum'' diye cevap verir.

garsonun verdiği cevapla düşünmeyi derinleştiren bluma, garsonların tamamlanan siparişleri akıllarında tutamadıklarını gözlemleyince aklında bir fikir oluşturdu.

aklında oluşan fikirle deneylerine başladı. topladığı bir grup insana çeşitli renklerde boncuklar verildi ve bu boncukları dizmeleri söylendi. denekler boncukları dizerken aniden yarıda kesmeleri ve başka işle ilgilenmeleri istendi.

ellerindeki boncuklar bıraktırılıp yeni bir işe başlatılan deneklere hangi boncuğu hangi sırada dizdikleri sorulduğunda sıraları hatırladıkları görüldü. fakat yeni başladıkları işte boncuk sırasını hatırladıkları kadar başarılı olmamışlardı.

yapılan bu ve birkaç benzeri deneyden sonra bluma zeigarnik, beynin yarım bırakılan iş konusunda baskı oluşturduğu ve yeni bir işe başlanılsa da yarım bırakılan işe odaklandığını öne sürdü. ve buna da zeigarnik etkisi adını verdi.

sonuç olarak eğer bir işe başlamışsanız, zorunlu bir neden olmadıkça o işinizi yarım bırakıp yeni bir şeye başlamayın. bluma'nın da dediği gibi beyin ne eski işi unutuyor ne de yeni işe tam odaklanabiliyor.

sadece yaptığımız işi yarım bırakmak değil, dinlemeyi yarıda kestiğiniz şarkının tüm gün aklınızda dolanması, sahnesi tamamlanmadan ara verilen dizinin merakla beklenmesi vb. birçok örnekle aslında hayatımızın her alanında zeigarnik etkisini yaşayabiliyoruz.
Çökün. Yıllardır bazen aktif bir şekilde başa çıkamadığım bu zeigarnik denen illeti nasıl alt ettiğimi anlatılıyorum.

Yaklaşık 4 buçuk yıldır beni rahatsız eden bu durumun içindeyim. Tabi bu 4 buçuk yılın 4 buçuğunda da kafayı yemiş bir şekilde değildim. Arada aklıma geliyordu. Ama son zamanlarda iyice çığırından çıkıp saçma sapan işler yaparken bile düşünmeye ve kafa yormaya başladım. Bu kafa karşılıklılıklarım süreklilik kazanınca, bakınırken bu illetin bilimsel adını öğrendim (sanırım 6 ay kadar önce). Önce durumu kabullendim. Ama yine de epey rahatsız olunca nasıl kurtulabilirim diye bakınmaya başladım. Terapistler (bkz: boş sandalye tekniği) denen bir yöntem uyguluyorlarmış. Ama benim bu etkiden kurtulamama sebebim zaten karşı tarafın ne düşündüğünü bilmiyor oluşum olduğu için bu yöntem bana gelmedi. iyice delirmeye başlayınca dedim ben bu yöntemi kendi durumuma göre uyarlayayım. Boş sandalyeyi, bizzat karşı tarafın kendisiyle doldurdum. Söylemek istediklerimi söyledim ve sormak istediğim şeyleri sordum baya açık ve net bir şekilde. Aro kendisinden insaflı biriymiş, cevap verdi. Ben tabi baya şok oldum, yıkıldım gibi oldu. Ama ikna edildim kendisi tarafından. Tabi yine bazı şeyler bir yere varmadı ya da bitmedi ama en azından etki bitmiş oldu.
Bitmemeye yemin etmiş her şey.
Reçeteye "boşver abi sana kız mı yok" yazılan rahatsızlık.
Saplantıdır bence sadece.
ilk aşkını unutamamanın tıptaki adıdır.
Hayatımı alt üst eden.
yarım kalmış etkinliklerin, çözülememiş problemlerin öncelikli hatırlanması. merak en büyük etkendir bu konuda.
öncelik etkisi ve sonralık etkisinin kardeşidir. öğrenme psikolojisinde seri pozisyon etkisi başlığı altında yer alır. Bu etkinin çıkış noktası, insanların tamamlanmamış yaşantılarını, tamamlanmış olanlardan daha önce ve daha net bir şekilde anımsama eğilimidir. Tamamlanmamış yaşantının doymamış olması ile alakalıdır, rahatlama gerçekleşmemiştir, sonuca gidilmemiştir. Yaşantının tamamlanması veya sonuca gidilmesi sonucunda bir rahatlama ve doymuşluk elde edilir. Dolayısıyla tamamlanmamış yaşantılar daha açık ve net anımsanır.
Gestalt psikoloji kavramlarından biri. oldukça havalı olan ismiyle diğerlerinden ayrılıyor. entelektüel görünmek için kullanabilirsiniz.
Bitmeyen ve yarım kalan her iş. Evet.
yarım kalmış,tamamlanmamış arzular,istekler,ihtiyaçlar.
aklın not defterine kaydettiği keşkelere dönüşebilme potansiyeline sahip listenin sebebi olan kuram.

(bkz: Algılama Yasaları)
(bkz: Algısal Örgütleme Yasaları)

beynin duygusal bölümünü oluşturan,sorumlulukları canlı tutup ara ara hatırlatan sistemin iç-dış etkenlerle uyarılması sonucu gönderilen sinyallerin,beynin düşünen kararların alındığı bölüme ulaştığında beyin sorumluluk merkezinin gönderdiği emri gerçekleştirmeye ,tamamlamaya çalışır.böylece bu etkinin döngüsü başlar.

yaşam döngüsünde tamamlanmamış yarım kalmış ihtiyaçlar ,duygular hafızamızda kapanmamış dosyalar olarak her zaman yer alır ve bu ihtiyaç karşılanmadan ,yaşamsal deneyim tamamlanmadan dosyalar kapanmaz.işlevsel kılınmadığı takdirde kabuk bağlayamayan yaralara dönüşme ihtimali de yüksektir.
Yarım kalan işler zihni yorar. Ve zihinde daha iyi kalır. Cevapsız sorular o yüzden çok kalıcıdır. Ve felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir.
Zeigarnik etkisi, kişilerin tamamlanmamış şeyleri tamamlananlara göre daha kolaylıkla hatırladığını ifade eden psikolojik bir kavramdır. ilk olarak 1900’lerin başında bulunan bu kavram bugün birçok araştırmaya konu olmuştur. isim babası ise Rus Pskiyatr Wufona Zeigarnik’tir. / alıntıdır.
yarım kalan şeylerin zihinde daha fazla yer edindiğini ve daha çok hatırlandığını anlatan kavram. Bu zeigarnik denen şey yüzüne eski sevgililer unutulmuyor, devam edecek diye biten diziler bir sabırsızlıkla bekleniyor çünkü zihin onları tamamlayamamış ve bu durumdan rahatsız oluyor. Birde eli çükünde yazarlarımızın anlayacağı şekil yazayım: Çok seksi bir kadının çıplak fotografının yapbozunu neredeyse tamamladınız ve bir de baktınız ki iki parçası eksik. Hemde meme uçları. Kahrolursunuz değil mi? Aklınızdan hiç çıkmaz işte zeigarnik budur.
(bkz: yarım bırakılmışlık hissi)
yarım bıraktığım kitapları tekrar başladığımda nasıl hatırladığımı anladığım etki.