bugün
- yigitzsche17
- icardi190511
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı14
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- junkman13
- anın görüntüsü17
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği15
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
lisedeki fizik hocalarının kafalarını kurcalayan durumdur.
allahım biz kimlere emanetiz dedirtmektedir.
allahım biz kimlere emanetiz dedirtmektedir.
newton a yapılan hakarettir.
(bkz: o ne lan).
-hocam
-söyle evladım
-yer çekimi değil de gök itimi oldugunu düşünüyorum ben siz ne dersiniz
-aman evladım galileo yi biliyor musun sen? sus düşünme böyle kötü şeyler.
-söyle evladım
-yer çekimi değil de gök itimi oldugunu düşünüyorum ben siz ne dersiniz
-aman evladım galileo yi biliyor musun sen? sus düşünme böyle kötü şeyler.
bilimsel bir açıklamasının olup olmamasına bakıldıktan sonra yorum yapılması gereken önerme.
Ama sonucun ne olduğunu tahmin edebiliyoruz tabii ki.
Ama sonucun ne olduğunu tahmin edebiliyoruz tabii ki.
eğlenceli bir kelamdır.
-ciddiye alacak olanlar için açıklama-
yerçekimi* denilen şey dünyaya özgü değildir.
evrende her maddenin bir çekim kuvveti vardır*. kütle büyüdükçe çekim kuvveti artar. bu nedenle dünyadaki nesneler birbirini çekmezken galaksideki gezegenlerin ve diğer büyük cisimlerin bir çekim alanı vardır.
güneş sistemimizdeki en büyük cisim güneştir. büyüklüğü nedeniyle o kadar büyük bir çekim kuvveti vardır ki çevresinde gezegenler döner.
aslında yerçekimi dediğimiz hadise, bizi yeryüzünde tutan ve uzaya savrulmamamızı sağlayan şey dünya'nın kütle çekimi + atmosferik basınçtan başka bir şey değildir.
gök itimi ha.. ehuheh..
-ciddiye alacak olanlar için açıklama-
yerçekimi* denilen şey dünyaya özgü değildir.
evrende her maddenin bir çekim kuvveti vardır*. kütle büyüdükçe çekim kuvveti artar. bu nedenle dünyadaki nesneler birbirini çekmezken galaksideki gezegenlerin ve diğer büyük cisimlerin bir çekim alanı vardır.
güneş sistemimizdeki en büyük cisim güneştir. büyüklüğü nedeniyle o kadar büyük bir çekim kuvveti vardır ki çevresinde gezegenler döner.
aslında yerçekimi dediğimiz hadise, bizi yeryüzünde tutan ve uzaya savrulmamamızı sağlayan şey dünya'nın kütle çekimi + atmosferik basınçtan başka bir şey değildir.
gök itimi ha.. ehuheh..
bir iddia. 1500lu yillarda bu cumleyi kursaydiniz sonunuz giordano bruno gibi olurdu. neyse ki sansliyiz.
bir an için bu iddianın doğru olabileceğini varsayalım. uzayda bu 'gök itimi'nin doğrultusunun rüzgar misali rastgele her yöne değil ama her nedense gezegen veya yıldız gibi büyük gök cisimlerine doğru olmasını nasıl açıklayacağız? yani bu itim gücü neden sadece bu büyük cisimleri herbir yanından hedefine koyuyor ve neden bu cisimleri birbirine doğru savurmuyor? sadece gök cisimlerinin çevresinde var olan 'lokal' yani 'yerel' bir itim mi bu? üstelik bir şekilde bu gök cisimlerinin alanından kurtulan nesnelerin boşlukta savrulmalarını nasıl yorumlayacağız?
nihayetinde henüz evrendeki maddenin yüzde beş kadar bir oranını biliyoruz; kara maddeymiş, kara enerjiymiş geri kalan yüzde doksanbeş'i hakkında bir bilgimiz yok. hatta 'yerçekimi' diye adlandırdığımız fiziki kuvvetin etkisini biliyoruz ama kuantum kaynağını da henüz bilmiyoruz, bunlara da tamam. yani değişik akılyürütmelere yeni fikirlere açık olalım, eyvallah.
ama bu alternatif fikirler de bir zahmet olan biteni açıklayabilecek kapasitede olsun...
nihayetinde henüz evrendeki maddenin yüzde beş kadar bir oranını biliyoruz; kara maddeymiş, kara enerjiymiş geri kalan yüzde doksanbeş'i hakkında bir bilgimiz yok. hatta 'yerçekimi' diye adlandırdığımız fiziki kuvvetin etkisini biliyoruz ama kuantum kaynağını da henüz bilmiyoruz, bunlara da tamam. yani değişik akılyürütmelere yeni fikirlere açık olalım, eyvallah.
ama bu alternatif fikirler de bir zahmet olan biteni açıklayabilecek kapasitede olsun...
helal olsun, bunu da itim göküne soktunuz ya bravo...
tam olarak olmasa da aşağı yukarı bilimsel gerçekliktir.
yer çekimi dediğimiz şey aslında gezegen kütlesinin uzay-zamanda kapladığı yerde boşluk sandığımız, aslında boşluk olmayan yere yaptığı etkidir.
hani sık sık gösterilen bir model vardır. gergin bir çarşafın üzerine bir bilardo topu bırakılır. çarşafın her yeri düz iken topun üzerinde olduğu kısım çukur olmuştur. işte o çukurluk topun uzay zamana yaptığı baskı sebebiyle neden olduğu bükülmedir. ne kadar büyük kütleli cisim, o kadar fazla bükülme ve dolayısıyla çekim gücü.
(o model: https://m.youtube.com/watch?v=im97pe4wfvk&t=4s )
ama aslında o model de yetersizdir çünkü çarşaf iki boyutlu bir yüzeyden oluşur. bilardo topunun çarşafta üzerinde bulunduğu bölgede aşağıya doğru yaptığı baskıyı, uzay zaman üzerindeki gezegen, alt üst kavramı olmadan uzay zamanda kapladığı yerin tamamına yapar. yani çarşaf üzerindeki topun yaptığı baskı sebebiyle çarşaf üzerinde oluşan çukurluk, uzay zaman üzerinde(içinde) bulunan gezegenin dört bir yanına baskı yaparak bükmesine tekabül eder. bu sebeple gezegene hangi noktadan yaklaşılırsa yaklaşılsın bu bükülme gezegene yaklaştıkça artan bir çekim kuvveti kazandırır. dünya ekvatordan daha çıkık, kutuplardan daha basık olduğu için ekvatorda daha kuvvetli olan çekim, kutuplarda az farkla daha düşüktür.
yani evet. dünya bir mıknatıs değildir ve dolayısıyla yer çekimi değil bir nevi gök itimi vardır.
yer çekimi dediğimiz şey aslında gezegen kütlesinin uzay-zamanda kapladığı yerde boşluk sandığımız, aslında boşluk olmayan yere yaptığı etkidir.
hani sık sık gösterilen bir model vardır. gergin bir çarşafın üzerine bir bilardo topu bırakılır. çarşafın her yeri düz iken topun üzerinde olduğu kısım çukur olmuştur. işte o çukurluk topun uzay zamana yaptığı baskı sebebiyle neden olduğu bükülmedir. ne kadar büyük kütleli cisim, o kadar fazla bükülme ve dolayısıyla çekim gücü.
(o model: https://m.youtube.com/watch?v=im97pe4wfvk&t=4s )
ama aslında o model de yetersizdir çünkü çarşaf iki boyutlu bir yüzeyden oluşur. bilardo topunun çarşafta üzerinde bulunduğu bölgede aşağıya doğru yaptığı baskıyı, uzay zaman üzerindeki gezegen, alt üst kavramı olmadan uzay zamanda kapladığı yerin tamamına yapar. yani çarşaf üzerindeki topun yaptığı baskı sebebiyle çarşaf üzerinde oluşan çukurluk, uzay zaman üzerinde(içinde) bulunan gezegenin dört bir yanına baskı yaparak bükmesine tekabül eder. bu sebeple gezegene hangi noktadan yaklaşılırsa yaklaşılsın bu bükülme gezegene yaklaştıkça artan bir çekim kuvveti kazandırır. dünya ekvatordan daha çıkık, kutuplardan daha basık olduğu için ekvatorda daha kuvvetli olan çekim, kutuplarda az farkla daha düşüktür.
yani evet. dünya bir mıknatıs değildir ve dolayısıyla yer çekimi değil bir nevi gök itimi vardır.
işte onlar birbirini götürüyor.
Bkz: yemin edebilirim ama ispatlıyamam.
Gerçekten hiç fark etmez beynimde 3 hücre kaldı zaten.
güncel Önemli Başlıklar