bugün
- uzun boy13
- sözlük kızlarına bir şeyler söyle19
- kadının en güzel yaşı20
- sahurdayız uludağ sözlük21
- risale i nur dan vecizeler13
- günün sözü14
- farklı siyasi görüşler dost olabilir mi11
- fenerbahçe nin ligden çekilmesi24
- telefona eşini benim karı diye kaydeden erkek17
- enflasyon 3 temmuz'dan itibaren düşmeye başlayacak40
- fenerbahçe13
- benimle olan kıymetini olmayan haddini bilecek8
- zina neden günahtır12
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu26
- kuresel ikinma'nın asalet ve kalitesi15
- yazarların iftar yemekleri8
- güllaç17
- erecto'nun çaylaklılığı kaldırılsın13
- queen ravenna'ya saldıran kazlar11
- anneci erkekler8
- iv gyasaddin10
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri8
- erkeklerin duygusuz olmaları20
- 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı75
- trabzon'a arapzon diyen tipler14
- iyi ki doğdun bik biiik iyi ki doğdun bik biiiik28
- 18 mart çanakkale zaferi18
- sub zero mu scorpion mu15
- sözlük yazarlarının çektiği istanbul fotoğrafları14
- pazar günü erken kalkmak için bir sebep10
- chp seçmeni12
- kadınların kendilerini güzel bulma oranları8
- sözlük kızıyla sevgili olmak16
- türkiyede kadın hakları kısıtlanırsa nolur12
- rakip takım taraftarına saygı duymak11
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan13
- 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı25
- bir günahkar profil uzmanı sikmek13
- kan tutan kasap'ın çaylaklığı kaldırılsın11
- israil malıysa almam diyen market müşterisi14
- büyük uludağ sözlük grevi10
- arapça allahın dilidir19
- uyumlu ikililer9
- uludağ sözlük'e hintli yetkili alınması16
- chp'li teyzelerin kuaförü olmak10
- çinlilerin yaptığı kan alma makinesi17
- esra ezmeci poposunu elliyor14
- kuresel ikinma'nın sekizinci nesil olması21
- yanaklarından ısırmak istenilen sözlük yazarları8
mehmet ziya bey in osmanlıca eseri olup ataç yayınlarından latinize edilmiş şekli de basılmıştır
Yenikapı Mevlevihanesi, Mevlevî tarikatının istanbul'da Galata Mevlevihanesi'nden sonra faaliyete geçirdiği ikinci dergâhtır. Merkez Efendi Mahallesi sınırları içinde yer alan mevlevîhane, tarikatın "Âsitâne" olarak kabul ettiği büyük ölçekli külliyelerinin başında gelir.
Merkez Efendi Mahallesi'nde Mevlevihane Caddesi üzerinde bulunan Yenikapı Mevlevihanesi uzun yıllar Mevlevi tarikatının önemli merkezlerinden biri olmuştur.
istanbul'un beş önemli Mevlevihanesinden biri olan Yenikapı Mevlevihanesi Osmanlı tekke mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan güzel bir örnektir. Yenikapı Mevlevihanesi ismini bugün "Mevlanakapı" olarak bilinen sur kapısından almıştır.
Sünbül Efendi aracılığıyla tarikata giren ve Mevleviliğe intisap eden Yeniçeri Katibi Malkoç Mehmed Efendi tarafından, yoğun iskan sahalarına uzaklığı sebebiyle sur dışında inşa edilen Mevlevihane 1597 yılı Recep ayında açılmıştı. Malkoç Mehmed Efendi'nin hacca giderken Konya'ya ulaştığında : "Vatanımıza selametle kavuşmak nasip olursa, Mevlevilere istanbul'da bir zaviye yaptırayım" diye adakta bulunduğu, dönüşünde de adağını yerine getirip bu tekkeyi yaptırdığı şeklinde bir rivayet vardır.
inşasından kısa bir süre sonra Yenikapı Mevlevihanesi Mevleviliğin istanbul'daki en önemli merkezi haline gelmiş, tekke tabiriyle "asitane" olarak faaliyet göstermiştir. Bugün Mevlanakapı olarak bilinen sur kapısı dışında bulunan Mevlevihane o dönemlerde hem halk hem de devlet ricali üzerinde etkili olmuş, devrin sadrazamı Mehmed Paşa, Yeniçeri Ağası Tırnakçı Hasan Ağa ve sair tarikat şeyhlerinin katıldığı gösterişli bir törenle açılmıştı. Bu ilk binanın müştemilatını semahane, mescid ve 18 adet derviş hücresi oluşturuyordu. Tekkenin ana binaları ise 17. yüzyılda inşa edilen meydan odası ve matbah-ı şerif (mutfak) ile şekillenmeye başladı. Maalesef bu binaların hiçbirinin günümüze ulaşamamış olması Mevlevihane tarihi üzerinde fikir yürütmeye manidir.
Tekkenin ilk postnişini açılışta vaaz veren ve Mesnevi okuyan Ali Kemali Dede olup onu, parLak bir şeyhlik dönemiyle Doğani Ahmed Dede takip etmiştir. Derviş zümrelerinin istanbul'un günlük hayatında son derece etkili oldukları Sultan IV. Murad döneminde, meşihat makamında bulunan Doğani Ahmed Dede'nin faaliyetleri padişahı ve saray halkını Mevlevihane'ye bağlayacak kadar etkili olmuştu. Bununla beraber kendi şahsi çıkarlarını temin etmek için tekkeye bağlanan devlet adamlarının da olması ve bu tip insanların dervişlik ahlakına yakışmayan hareketlerde bulunması Mevlevihane'nin itibarını zedeledi.
19. yüzyılda meşihat makamında olan Osman Selahaddin Dede (ölm. 1886) ise tekkenin Tanzimat sonrası dönemine ve 19. asır siyasi hayatına damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Dede, Tanzimat'ın önemli isimleriyle yakın ilişkiler kurmuş olup kendisine intisap eden devlet ricali arasında Tanzimat'ın iki büyük sadrazamı Keçecizade Fuat Paşa ve Ali Paşa da yer almaktaydı. Bu sadrazamlardan başka daha meşhur başka bir sadrazam Mithat Paşa da Dede'nin yakın dostlarındandı. Öyle ki Sadrazam Mithat Paşa I. Meşrutiyet öncesi anayasa konusundaki görüşlerini Osman Dedeyle paylaşmış ve tartışmıştı. Fakat Dede'nin Mithat Paşa'yla olan bu samimiyeti sonradan başını ağrıtmıştır. Çünkü 1876-1909 arasında padişahlık yapmış olan Sultan II. Abdülhamid tahta geçince Mithat Paşa ve çevresindekileri amcası Sultan Abdülaziz'e suikast etmiş olmakla suçlayıp haklarında soruşturma başlatmıştı. Dolayısıyla da Selahaddin Dede'nin sarayla olan irtibatı kesildi ve Mevlevihane daima gözetim altında tutuldu.
Yenikapı Mevlevihanesi 20. yüzyılın başlarında Balkan ve Çanakkale savaşlarında hastane olarak kullanılmış, bilahare tekke mensupları Abdülbaki Dede kumandasında 1. Dünya Savaşı'nda ingilizlere karşı girişilen meşhur Kanal harekatı esnasında yalnızca Mevlevilerden oluşan "Mücahid-i Mevleviyye Alayı" na katılmışlardı. Tekkenin son postnişini olan Abdülbaki Dede Cumhuriyet döneminde "Baykara" soyadını almış ve çeşitli görevlerden sonra 1935'te vefat etmiştir.
Yenikapı Mevlevihanesi,eski musikimizin pirlerinden olan ismail Dede Efendi'nin yetiştiği yerdir. Zamanında eski musikinin bütün geleneğiyle yaşatıldığı bir merkez olmuştur. Bu bakımdan sadece tarikat ve tasavvuf tarihi açısından değil kültür tarihimiz açısından da büyük bir önem taşır.
Yenikapı Mevlevihanesi tekkelerin kapatılmasını izleyen yıllarda uzun bir müddet çocuk yurdu olarak kullanılır. Mevlevihane'nin ahşap semahanesi 9 Eylül 1961'de çocukların ateşle oynarken çıkardıkları yangında tamamen kül olur, sadece dedegan hücreleri ve matbahı ayakta kalır. Bunlar da 7 Mayıs 1997'de kundaklanır. Mevlevihane geçirdiği bu yangınlar nedeniyle kullanılamaz hale gelince de kapatılıp kaderine terk edilir. Uzun zamandır boynu bükük bekleyen Mevlevihane'nin Zeytinburnu Belediyesince başlatılan "Kültür Adası" projesi çerçevesinde restorasyonu planlanmıştır.
Merkez Efendi Mahallesi'nde Mevlevihane Caddesi üzerinde bulunan Yenikapı Mevlevihanesi uzun yıllar Mevlevi tarikatının önemli merkezlerinden biri olmuştur.
istanbul'un beş önemli Mevlevihanesinden biri olan Yenikapı Mevlevihanesi Osmanlı tekke mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan güzel bir örnektir. Yenikapı Mevlevihanesi ismini bugün "Mevlanakapı" olarak bilinen sur kapısından almıştır.
Sünbül Efendi aracılığıyla tarikata giren ve Mevleviliğe intisap eden Yeniçeri Katibi Malkoç Mehmed Efendi tarafından, yoğun iskan sahalarına uzaklığı sebebiyle sur dışında inşa edilen Mevlevihane 1597 yılı Recep ayında açılmıştı. Malkoç Mehmed Efendi'nin hacca giderken Konya'ya ulaştığında : "Vatanımıza selametle kavuşmak nasip olursa, Mevlevilere istanbul'da bir zaviye yaptırayım" diye adakta bulunduğu, dönüşünde de adağını yerine getirip bu tekkeyi yaptırdığı şeklinde bir rivayet vardır.
inşasından kısa bir süre sonra Yenikapı Mevlevihanesi Mevleviliğin istanbul'daki en önemli merkezi haline gelmiş, tekke tabiriyle "asitane" olarak faaliyet göstermiştir. Bugün Mevlanakapı olarak bilinen sur kapısı dışında bulunan Mevlevihane o dönemlerde hem halk hem de devlet ricali üzerinde etkili olmuş, devrin sadrazamı Mehmed Paşa, Yeniçeri Ağası Tırnakçı Hasan Ağa ve sair tarikat şeyhlerinin katıldığı gösterişli bir törenle açılmıştı. Bu ilk binanın müştemilatını semahane, mescid ve 18 adet derviş hücresi oluşturuyordu. Tekkenin ana binaları ise 17. yüzyılda inşa edilen meydan odası ve matbah-ı şerif (mutfak) ile şekillenmeye başladı. Maalesef bu binaların hiçbirinin günümüze ulaşamamış olması Mevlevihane tarihi üzerinde fikir yürütmeye manidir.
Tekkenin ilk postnişini açılışta vaaz veren ve Mesnevi okuyan Ali Kemali Dede olup onu, parLak bir şeyhlik dönemiyle Doğani Ahmed Dede takip etmiştir. Derviş zümrelerinin istanbul'un günlük hayatında son derece etkili oldukları Sultan IV. Murad döneminde, meşihat makamında bulunan Doğani Ahmed Dede'nin faaliyetleri padişahı ve saray halkını Mevlevihane'ye bağlayacak kadar etkili olmuştu. Bununla beraber kendi şahsi çıkarlarını temin etmek için tekkeye bağlanan devlet adamlarının da olması ve bu tip insanların dervişlik ahlakına yakışmayan hareketlerde bulunması Mevlevihane'nin itibarını zedeledi.
19. yüzyılda meşihat makamında olan Osman Selahaddin Dede (ölm. 1886) ise tekkenin Tanzimat sonrası dönemine ve 19. asır siyasi hayatına damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Dede, Tanzimat'ın önemli isimleriyle yakın ilişkiler kurmuş olup kendisine intisap eden devlet ricali arasında Tanzimat'ın iki büyük sadrazamı Keçecizade Fuat Paşa ve Ali Paşa da yer almaktaydı. Bu sadrazamlardan başka daha meşhur başka bir sadrazam Mithat Paşa da Dede'nin yakın dostlarındandı. Öyle ki Sadrazam Mithat Paşa I. Meşrutiyet öncesi anayasa konusundaki görüşlerini Osman Dedeyle paylaşmış ve tartışmıştı. Fakat Dede'nin Mithat Paşa'yla olan bu samimiyeti sonradan başını ağrıtmıştır. Çünkü 1876-1909 arasında padişahlık yapmış olan Sultan II. Abdülhamid tahta geçince Mithat Paşa ve çevresindekileri amcası Sultan Abdülaziz'e suikast etmiş olmakla suçlayıp haklarında soruşturma başlatmıştı. Dolayısıyla da Selahaddin Dede'nin sarayla olan irtibatı kesildi ve Mevlevihane daima gözetim altında tutuldu.
Yenikapı Mevlevihanesi 20. yüzyılın başlarında Balkan ve Çanakkale savaşlarında hastane olarak kullanılmış, bilahare tekke mensupları Abdülbaki Dede kumandasında 1. Dünya Savaşı'nda ingilizlere karşı girişilen meşhur Kanal harekatı esnasında yalnızca Mevlevilerden oluşan "Mücahid-i Mevleviyye Alayı" na katılmışlardı. Tekkenin son postnişini olan Abdülbaki Dede Cumhuriyet döneminde "Baykara" soyadını almış ve çeşitli görevlerden sonra 1935'te vefat etmiştir.
Yenikapı Mevlevihanesi,eski musikimizin pirlerinden olan ismail Dede Efendi'nin yetiştiği yerdir. Zamanında eski musikinin bütün geleneğiyle yaşatıldığı bir merkez olmuştur. Bu bakımdan sadece tarikat ve tasavvuf tarihi açısından değil kültür tarihimiz açısından da büyük bir önem taşır.
Yenikapı Mevlevihanesi tekkelerin kapatılmasını izleyen yıllarda uzun bir müddet çocuk yurdu olarak kullanılır. Mevlevihane'nin ahşap semahanesi 9 Eylül 1961'de çocukların ateşle oynarken çıkardıkları yangında tamamen kül olur, sadece dedegan hücreleri ve matbahı ayakta kalır. Bunlar da 7 Mayıs 1997'de kundaklanır. Mevlevihane geçirdiği bu yangınlar nedeniyle kullanılamaz hale gelince de kapatılıp kaderine terk edilir. Uzun zamandır boynu bükük bekleyen Mevlevihane'nin Zeytinburnu Belediyesince başlatılan "Kültür Adası" projesi çerçevesinde restorasyonu planlanmıştır.
zeytinburnu'dadır.
http://www.zeytinburnu.co...isi/tarih/mevlevihane.cfm
http://www.zeytinburnu.co...isi/tarih/mevlevihane.cfm
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar