bugün

-türkçe'de aynı kelimenin yanyana gelerek anlamlı bir eylem oluşturduğu nadir kelime ikililerinden biri.
-karnını doyurmak, beslenmek, gıda tüketmek.
koku alamayan insanlar için işkenceye dönüşebilen eylem.
(bkz: müdür müdür müdür)
defalarca anlatim karmasasina neden olan turkce bir fiil.
en güzel eylemlerden biri.
obez bir insanın 60 yaşına kadar ömrümden yaklaşık 3,78 yıl (~1380 gün) götüren olay. millet boşuna zayıflamaya çalışmıyor.
insanın yediği o yemekten aldığı enerjinin neredeyse yarısını o yediklerini hazmetmek için kullandığı paradoksal eylem.
gramer açısından inceleyecek olursak;
ikisinin de kökü ye- fiilidir. birincisi artık bir nesneye isim olmuştur. ikincisi ise ye- eyleminin mastarı yani ismidir.
Bazılarının yaşama sebebi, bazılarının ise sadece yaşayabilmek adına yaptığı, besin alma eylemi.
özellikle akşamları, arkasını uykunun kovalaması an meselesidir.*
vücudumuzun doğal ihtiyacıdır.
keyifli bir iştir.*
diğer adı beslenmektir.
kişiye bağlı olarak düzenli, düzensiz ya da dengeli, dengesiz bir durum alabilir.
insanın hayattan aldığı zevklerin yüzde 50'sini oluşturan şey.*
tuvalete gitmek, banyo yapmak, su içmek kadar güzel bir şey. her şey bir akış içinde. birinden biri olmadan olmuyor.. ama biri olunca hepsi bir sırayla gerçekleşmekte.
dünya üzerindeki en zevkli olaylardan biridir.
aynı seslerden oluşan iki sözcükten oluşan eylem. ama birinci sözcüğün tonlaması farklı, eyleme olan ikinci sözcüğün tonlaması farklı.
anneannemin bir ağzın görüyor bir g*tün görüyor diyerek yorumladığı biricik faliyet.
isim ve fiil çiftleşmesinden doğan yemeği ağız vasıtasıyla midemize indirmemizi anlatan ifadedir.

öncelikle bu ifadenin gerçekleşmesi için uygun koşulları sağlamamız muhakkak idir. nedir bu koşullar? elbette söz konusu yiyicinin acıkması ve söz konusu yiyici için gerekli yiyeceklerin gerek ateş vasıtası ile gerek bu vasıta gözetmeksizin karışması yahut sek bir şekilde servise sunulması ön koşulumuzdur. ama aslolan şey; acıkmış yiyicimiz ile karışımımızı bir araya getirmektir.

işte bütün bu şart ve koşullar bir araya geldiğinde ''yemek yemek'' eylemi gerçekleştirilir.

tabii ben bu girişi belki bir umut konuya farklı bir bakış açısı getiririm umudu ile yaptım ama ilham gelmedi ve bu şaheser tanımım ile kavramı açıkladım lütfen yetininiz.
lezzetli bir ikilemedir.
dünyada sex ten sonra alınan en büyük zewk...
(bkz: sanat)
henüz kahvaltı bile yapmamış bünyenin ihtiyaç duyduğu eylemdir. yaklaşık 20 saattir yemek yenmemiş ise artık güneşe ulaşma tadı barındırır.
dünyada yapılan en harikulade şey.
60 saniye içinde bilgisayar başından kalkıp salonda masaya oturmazsam annemin garip bağırışlarına maruz kalacağım eylem.
günde üç sefer yapılan zorunlu hizmet.
sonsuz bir haz ve mutluluk sebebi... hele de yeni tatlara ve farklı mutfaklara açık biri iseniz, çok keyifli bir eylemdir. ihtiyacınız kadarını vücudunuza sağladıktan sonrası tamamen vicdanınıza kalmıştır. bir yandan yemek yemenin doyumu sizi cezbederken, bir yandan da -muhtemelen- alacağınız kiloları düşünürsünüz. karar size kalmıştır...

(bkz: doyduğu halde sırf ağız tadı için yemek)
(bkz: denizden babam çıksa yerim)
(bkz: canı sıkıldıkça birşeyler yemek)

ve bu liste aynen pizzanın üzerindeki erimiş -bazen bir türlü toparlanamayan- peynir gibi uzar da uzar...
kim ne derse desin, şu hayattaki en zevkli eylemlerde kesin ilk üçtedir.

öylesine hastasıyım..