bugün

tavsiyeler, nasihatlar o kadar sinir bozucu bir seviyeye ulaşır ki o akraba* görüldüğünde yol bile değiştirilebilir. çünkü her ortamda nasihat vermek onlar için bir görevdir ve bu nasihati verenler iyi durumda olan akrabalardır. tamam iyi durumdasın nasıl bu duruma geldiğini de biliyoruz ama her defasında da olmaz.. lütfen...
akbaba gibi çöreklenirler hayatınızın üzerine. parça parça koparırlar her bir özel detayınızı. sonrada karşınıza geçer, artık size ait bile olmayan kemikten ibaret varlığınıza küçümser gözle bakıp çeker giderler.
özellikle başkalarıyla kıyaslama durumu kıyaslayanı tekmeleyerek öldürme isteği uyandırır.
tamamen irtibatı kesip, sadece bayram ziyaretlerinde görüşülmesi gerek kişilerdir.
üniversite tercihlerini annenden babandan daha iyi bilirler. hatta tc numaranı gizliden bulur. tercihlerin açıklandığı gün sizden bile önce öğrenip hemen ararlar. sinir ötesi insanlardır kısacası.
tür tür bunlar, daha şu kadarcıkken komşuların çocukları hakkında da yorum yaparlardı.

''ayşe'nin olu hüseyin şöyle, kızı gülizar da böyle bikbik de bikbik.''

yorumlamaları hiç bitmez, susmak ne bilmez bunlar.. her şeye bi kılıfı da var bunların. genelde baba tarafı akrabaları.. neyse büyüdük de artık laf etmiyolar.

(bkz: kendinden bilmek)
ıslak kızılcık sopasıyla dövülmelidirler.
tavsiyelerinize her zaman ihtiyacım var ancak yaptırım uygulamaya çalışmanız, yada çok fazla eleştiri yapmanız benim tepki göstermeme sebep olur açıklamasıyla biraz düzelecek durumdur.
Sinir olunan ama arada ki kan bağından dolayı söz söylenemeyen kişidir.
5 parmağı avuç içi kendinize bakıcak şekilde kaldırılır. sonra malum 4 parmak indirilir.
çok şey bildiklerini sanan akrabalardır. bölümünüz hakkında, okulunuz hakkında saçma sapan yorumlar yaparlar.

+ ne okuyorsun sen?
- arkeoloji
+ e bitirince iş bulabileceğine inanıyor musun?
- içses : sanane amk sanane.

+ee söyle bakalım var mı birileri?
- birileri? hı... yok teyze ya.
+ aa çirkinde değilsin niye böyle oldu ki? çok mu sıkıyorsun acaba?
-.....
ıslak battaniyelere sarılıp yere atılıp üzerlerinde haka dansı yapılasıcalar..
evlen de düğününe gelek diyen moruklardır.
Cevap olarak öl de cenazene gelek denilebilir.
insanı öldürürler, o akrabalar ile sabırla konuşmak zorunda kalırsınız. insanıda yorar tabi.
mikrofaşizm'in akraba versiyonudur.
Seninle ve işlerinle ilgili anne ve babandan daha çok konuşan insanlardır.
kendi hayatları boş olduğu için sürekli sizinle uğraşan, hiçbir şeyden tatmin olmayan akrabalardır.
ne yaparsanız yapın, yaranamayacağınız akrabalardır.
hayır öyle bi amacımız da yok zaten. ama hani bu kadar eleştirilerine karşılık. ne yaparsanız yapın. kaç okul bitirirseniz bitirin. hep eksiksinizdir.
hep komşunun oğlu ahmet, uzaktan akraba fatma sizden daha iyi bir şeyler yapmıştır.
akraba değil akbaba bunlar.
genel olarak akraba kavramından hoşlanmazken,bir de üstüne bu tiplerin bulunması,hem de mecburmuş gibi bulunması beni benden alıp,onu ona bırakmamaktadır.
gereksiz kalabalıktır. kaale almamak, hatta mümkünse o ortamı bi an önce terk etmek en sağlıklısıdır.
hele bi de kendi çocukları sizden daha iyi bir üniversite, daha iyi bir bölüm okuyorlarsa yandınız demektir. suratlarını görmek istemezsiniz. *.
ayrıca başarınızı kıskanıp başarısızlığınızı eleştiren, ne yapsanız dedektif misal takipte olan, ne yapsanız memnun olmayacaklarından yaşam standardınızın güzelliği ve ruh sağlığınızın selameti için özellikle yorum yapma olayını abartanlar ile minimum görüşmenizin ve hiç iplememenizin şiddetle tavsiye olunduğu güzide insanlardır...
(bkz: ruşen amcanın oğlu sedat)
kendi çocukları çok iyi bir şeymiş gibi gelip bana söz etmelerine tahammülüm yok. bir gün acayip patlıycam. bilmem kaç yılın patlaması olcak.