bugün

konuşurken anlatacaklarınız bitmeden lafın ağzınıza tıkılma ihtimali yüksektir, bu durum zamanla insanı deliliğin sınırlarına yolculuk etmeye sevk edebilir ancak yazarken en fazla ayar alırsınız. en azından fikrinizi belirtmenin verdiği rahatlıkla kanser olmaktan kurtulursunuz.
(bkz: backspace)
yazarken gizli bakınızlar aracılığıyla kullandığınız bir kavramı okurun incelemesine fırsat verir, böylece daha derin bir iletişime yelken açarsınız ancak konuşurken böyle bir şansınız yoktur; kavramı açıkliyim derken ana konudan sapılır, asıl anlatılmak istenen dinleyiciye aktarılamayabilir.
yazarken salt zihinsel bir iletişim söz konusudur, konuşurken devreye duyular da girer ve bu durum kurulmak istenen zihinsel bağa engel teşkil edebilir.
konuşurken bir veya birkaç kişiye hitap edersiniz ancak yazarken yüzlerce insana ulaşma şansınız vardır. denebilir ki yüzlerce kişilik bir kitleye de konuşma yapılabilir ancak unutulmamalıdır ki ölüm korkusundan sonraki en büyük korku topluluk önünde konuşmaktır. (bilimsel bir araştırmanın sonucu)
not: heyecana kapılmadan yazmak kaydıyla geçerli olan bir avantajdır.
bir rumuzla yazılıyorsa otosansür minimuma iner ve özgürce fikirler beyan edilebilir ancak konuşurken farkında olarak veya olmayarak düşünceler filtrelerden geçirilir ve kabullenilebilecek bir ölçüde ifade edilir.
yazdıklarınızın yazdıgınız kişiye gitmeden her saniye öncesinde geri dönüşü mevcuttur. söz ağızdan çıkar gider.
(bkz: söz uçar yazı kalır)
gizli bir konu hakkında konuşmak, başkalarının duymasına neden olacağından yazışma yapılması bir avantajdır. tabi delilleri yok etmek kaydıyla.
yazıyla kendini daha iyi ifade edebilen insanlar için, karşındakiyle gerçekten konuşabilmeyi sağlar kendisi.
konuşmanın yazmaya göre olan avantajlarından daha azdır.

hatırda kalmayan satırda kalır... muhakkak ama, konuşmak her zaman daha etkilidir, daha zordur aynı zamanda.
-konuşma esnasında beklenmedik şeyler duyulduğunda kızarma, sinirlenme, üzülme veya utanma gibi hisleri yaşama lasılığınız yüksektir. yani soğuk kanlı olamayacağınız durumlar vardır. oysa yazarken bir an durup düşünüp sonra yazabilirsiniz.
-konuşma esnasında istemediğiniz bir şeyi söyleme olasılığınız yazarkenkine oranla daha yüksektir.
-konuşurken istediğiniz şeyi söylemek daha zordur. kekeleme, konuşamama veya uygun kelimeleri bulamamk gibi şeyler başınıza gelebilir. yazarken ise bu tür ihtimaller yoktur veya yok denecek kadar azdır.
-konuşurken karşınızdakinin yüzünü boyayıp "yarabbi şükür" dedirtme olasılığınız vardır. yazarken böyle bir şey söz konusu değildir.(biliyorum iğrençti)
-konuşurken görsellik çok daha ön plandadır. oysa yazarken genel anlamda yazılan şeyleri hissetmeye çalışmak esastır.

not: tüm bunlara rağmen konuşurken, utanmanızla, sıkılmanızla, heyecanlanmanızla, kekelemenizle, görüntünüzle siz sizsinizdir. oysa yazarken kendinizi bir anlamda kısıtlamış veya bunları bastırarak farklı biri gibi davranmanız olasıdır. o yüzden yazma işi çok uzun tutulmayıp yakın zamanda konuşmaya geçmek olması gerekendir.
Düşünebilme, istediği kadar vakte sahip olma, ve silebilme durumudur.
Düşünürsün; Hiç kimse konuşurken ne söyliyeceğini ezberlemez, herkes ağzına geleni söyleme şekli ile konuşmasını yapar.Ayrıca anlıktır, zaman kavramı yoktur.Konuşursun biter...
istediğin kadar vaktin vardır; ayrıca kimse ne yazdığını sen istemediğin * sürece görmez.
Silebilirsin; işte en güzel kısım da bu, zaten o kadar düşünceden sonra kağıda ve ya ekrana saçmalamazsın, fakat eğer böyle bişeyin farkında vardığında, silebilmek harikadır.
Her türlü yazıyla daha iyi ifade edersin kendini...

Eksi Yön: Karşındaki yazdıklarını okurken, kendisi gibi okur, bi ses tonun yoktur, şaka yoluyla küfür de etsen, karşındaki bunu gerçek anlayıp darılabilir.Yazıyla anlatım bu konuda ayna gibi bişeydir...*
bir de bilinç akışı yöntemi ile yazmak vardır ki konuşmaya göre tek avantajı kötü bir yazıya sahip olmaktır.
(bkz: kendimden biliyorum)
yazmak düşünme ürünüdür, konuşmak düşünmemek.
yazı kalıcılığıyla yer bulur kendine, söz geçiciliğiyle yer edinemez niyeyse.
bazen karalamalar bile kazandırırken bazen saçmalamalar çok şey kaybettirir.
cevabı pat diye alamıyacağınızı bildiğinizden daha rahat olursunuz. senden nefret ediyorum da yazarak daha kolay söylenir, seni seviyorum da. kolay olmasının yanında güzeldir de. nefretinizi öyle bir anlatırsınız ki, belki sevseniz bu kadar çok etkilienmeyecektir karşıdaki.. ya da sevgiyi anlatırken öyle duygular yerleştirilirki satır aralarına, ne konuşarak ne susarak aynı anlamı yükleyemezsiniz hiçbir kelimeye ya da sessizliğe..
karşıdakinin suratına tükürmüyerek hijyenik bir ortamda işini görmek.
söylenenler gibi uçmaz. kişi duymazsa tekrarlama gibi bi durum olmaz.
(bkz: kapı gibi belge)
konuşurken iki lafı bir araya getiremeyenlerin, konuşurken dinlenmeyelerin hayratıdır yazmak!

gerçek duygularınızı daha kolay açık ederken,aslında içinde olmadığınız bir durumu yaratabilirsiniz!

başkasının adına seni seviyorum yazabilir sonra gönül rahatlığıyla inkar edebilir böylece karşıdakini yükseltip aniden yere yapıştırarak kombo yapabilirsiniz!

maskeniz yüzünüzden daha çok sevilir!

elinizde rakı kadehiyle alkoliklere küfredebilir, konuşurken allahsızı oynarken yazılarınızla insanları dindar olduğunuza inandırabilirsiniz!

ne olmak istiyorsanız o olabilirsiniz yazarken!

yazmak büyümek istemeyenlerin tehlikeli kelime oyunlarıdır,konuşurken anlatamadıklarınızı yazarak anlarsınız!
Daha tok cümLeLer kurma şansı vardır. SöyLenmek istenen daha net izah ediLir. Hem söz uçar yazı kaLır.
söz uçar, yazı kalır.