bugün

geçen gün hiç yapamamıştım.
bugün üç kere yaptım.
hayatımın düzensiz tek şeyi.
kakam.
üzülüyorum.
Saçma sapan meraklarla bir insanı üzdüğüm an.
Az önce
Whatsapp engeli.
Ühühhhühüh ağladım.
silik yemek. çaylak olmak.
eve yaklaşıyordum, o sırada veteriner kliniğinden elinde kedi kafesi ile bir kadın çıktı. kedi sıkça miyavlıyordu ama normal miyavlama değildi. merak ettim ve sordum ;
- çocuğun ( kedinin ) neyi var hayırdır ?
+ hasta . tedaviye getiriyorum ara sıra.
- yani .
+ kanser.

başka soru soramadım. moral falan kalmadı. berbat olmuştum. doktor bana kansersin dese bu kadar üzülmezdim. ağzı var dili yok biçarenin. ne acılar çekiyor diye düşündüm. kalpten dua ettim çocukcağıza. inşallah kabul olur.
Leyla ile Mecnunun finalinde Mecnunun aslında hasta olması bi de aynı bölümde Erdal bakkalın çocuğunu kaybetmesi .
Başakşehirden 5 yememiz beni gerçekten üzdü. Ama Allahtan 8 yemedik. O Beşiktaş’a özel kaldı. 7 de Fener’e özel. Allah bir daha yaşatmasın.
Hepimizin sistemin kölesi olduğunu bilmek ve hiçbir şey yapamamak.
Doktor bana koah teşhisi koyup '15 sene ancak yaşarsın bu ciğerle' dediğinde. Dünyam başıma yıkılmıştı.
evleniyormuş.
tabiatı yok etmemiz.
insanların boğaz tokluğuna çalışıp, yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaları.
uğranılan haksızlıklar.
çarpık kentleşme.
terör.
saygısızlık.
insan hakları.
uzar gider...
Artık eskisi gibi olunamayan toparlanamayan ilişkide sevgiliyle burun buruna gelip son bir defa öpememek. Yıllarca keşke gurur yapmasaydım dediğim derin üzüntüsünü yaşadığım bir olaydır.
Bizim burada evsiz bir abi varmış. Durağın üstünde uyanıp uyuyormuş bu soğukta. Bir iki gündür herkesin dilinde. Ben de gördüm dün yastığı yorganı var. Çok üzülüyorum yardım etmek istiyorum. Belediyelere mail attım. inşallah en kısa zamanda yardım eli uzanır. Allah böyle büyük sıkıntılar içinde olan insanların yardımcısı olsun.
Geçenlerde tv de izlediğim, bağlı masum bir köpeğin demirle dövülmesi.
Yemin ederim elime geçse o şerefsiz benzin döküp yakarım yeminle.
Bir de yaşlı nine dede ve küçük çocukları döven orospu çocukları.
Sinirlendim gece gece.
Yaz kış demeden çocuklara zorla dilencilik yaptırılması. Bunun bizzat aileleri tarafından bunun gerçekleşmesi öyle acı bir durum ki. insanı giydiği ayakkabıdan, vücudunu sıcak tutan montundan, rahatsızlık içersindeki o rahatlığından soğutuyor, utandırıyor.
Bu tür durumlar ve bu durumların yol açtığı olaylar yaşamı daha da çekilmez kılıyor.
çok sevdiğim kedimin 10 tane köpek tarafından sıkıştırılıp...

neyse

seni çok özleyeceğim be emrah. daha dün gibiydi doğduğun gün. 5 kedinin arasından seni favorim olarak seçmiştim. çünkü en zayıfı sen duruyordun, herkes bu hasta ölür dedi ama sen inatla yaşadın, diğer kardeşlerin koşup oynarken sen kendi halinde takılırdın hep. kendimi sana benzettiğim için benim kedim derdim sana, diğerlerini de severdim ama sen favorimdin, ilk çocuğum gibiydin. üzülüyorum ya. baya baya. beraber geçirdiğimiz günler, kucağımda uyuttuğum günler.. bi sigara yakalım ardından. elimden tek gelen bu artık.
fesli denilen soytarı bunağın ülkede görebildiği itibar.
Çevremde bazı mal insanlar var ama öyle olduklarını bilmiyorlar. Onlar için üzülüyorum.
insanlar hislerini önemsemeyip kendini işine gücüne vermeye güçlü olmak diyor.insanın boşlukta olmasından ve bundan rahatsızlık duymasından daha doğal ne olabilir ya da diğerlerinin aksine içinde mücadele veren bir insandan daha güçlü kim olabilir bilmiyorum.
en son istanbulkartımı kaybettim az önce, maddi değeri önemli değil de niye kaybettim? ne kadar dalgın bir insan oldum ben böyle.
Kilolu ve gözlüklü olmak. Bu yüzden hayatının hiçbir dönemi güzel gidememek.
(bkz: dışlanmak)

iş hayatına giriş 101.
1.5 ay oldu çalışmaya başlayalı. Benden 2 hafta sonra ekibe katılan arkadaş bugün bütün etkinlik paylaşımlarında bulunması gereken kişi olarak görülürken yani; işe dahil edilirken ben ne idüğü belirsiz bi sebepten hariç kalıyorum.

El insaf bir de mail atıyorlar ekip grubuna kim nereye katılıyor diye. Herkesin en az bir yere gidecek olup benim ismimin olmadığı görev paylaşımını herkes görüyor.
Kimseyle herhangi bir antipatik ilişki içinde bulunmadım. Herkes görünürde sorun yok gibi davranıyor.
Bu durum utandırdı biraz, üzdü beni. Neden sorusunu düşündürdü.
Niye, ben de katılsaydım birine; niçin beni de yazmadınız denmez ki. Diyemedim.

Bu mobbing tarzı bi şey değil. Çünkü sorun; işi öğrenmeme fırsat verilmiyor. Verilse ve başarılı vs olsam çekemiyorlar derim, denir.

Bir ezildim bir büzüldüm kendi içimde.
Belki çok basit küçük bir şey. Ama kalp kırılmaya meyilli sanıyorum. içerledim baya bu durumu.

Sabah da maaş müşterisi olduğum bankadan kredi kartı talebi konusunda 4. kez reddedildim.

Milletin peşine düşüyor da elinin tersiyle itiyor ben peşinde koşuyorum bana yok.

8 yaşındaysanız hayat gerçekten zor falan diyeceğim. Nasıl bağlanır bu entry?
(bkz: elbet bir gün bizim de çiçeklerimiz açacak)
Yazarların Hayır diyemedikleri ya da en hassas oldukları değerler üzerinden iyi niyetlerinin suistimal edildiği haftanın ilk günü için bir hayli üzücü olaylardır.
biten sevdiğim diziler.
Yanlış anlaşıldığım olaylar ya da durumlar değildir zira yanlış anlaşıldığımı düşünmem kendimi anlatamadığımı düşünürüm anlamak istemeyenleri kenara ayırıyorum bu durumlar beni bi hayli üzer. Çalışmalara devam tabi gelişmeye güncellenmeye son sürat devam...
güncel Önemli Başlıklar