bugün

yazarların uzun eğitim öğretim hayatlarında, öğretmenlerinden kendilerinin ya da arkadaşların yedikleri ilginç dayak versiyonlarıdır.

--spoiler--

teneffüs dönüşü sırama geçtim. ne gördüm dersiniz. onu boş verin. göremediğim, fenbilgisi dersine ait defterimin ortası. ama ortalarda yok. sonrası hızlı gelişti. hocanın ''bu kimin'' demesi. benim ''benim'' demem ve kulağımdaki çınlama.

bir arkadaşımızın kafasını çöp kutusuna sokan hocamız da efsaneydi.

--spoiler--
favorilerin yer çekimine ne kadar dayanabileceği testinden geçtim. evet.
bir kez kulağımdan havaya kaldırıldım.
birinde(lise1) sınıfta herkesin içinde sert bir tokat yedim.
ilkokulda kafama demir sopa da yedim.
(bkz: Türkiye de eğitim sistemi)
Bi gün ingilizce dersinde tenefüs e çıkmıştık,bizim sınıfta da Irak lı dostlarımız vardı masa da duran kalemler dikkatimi çekti sonra tahta ya o aklıma gelen ilk cümleyi yazmıstım "adam ol"du sonra birisiyle göz göze geldim o otarite sağlamlaştırmak için başına ders in hocası olan Cengiz hocanın ismini yazdım sonra silmedim de unuttup gitmişim ders akışında ilerlerken birden hoca farketti ve şakayla karışık sağlam bi dayağını yemiştim.
Orospu çocuğu din hocası vardı şimdi hatırlamadığım adını soyadı siktiğimin pezevengi.
Ne olduysa artık , ortaokulda başıma vurdu o şiddetle başımı sıraya çarpmıştım.
Şimdi bulsam ecdadını ters çeviririm ama 14 yaşında gücüm yetmemişti.
bir öğretmenimiz vardı kulakları çınlasın beni'de çok severdi bir sınav yaptı geçeni beden dersinde oynatacağım dedi, neyse 80 aldım bir daha yapalım dedi ağlayanlar vardı, 20 aldım kopya çektin diye dövmüştü saçımı alıp martılara fırlatmaya çalışmıştı ama çekmemiştim kopya.
bir keresinde teneffüsün son dakikalarında, çok sıkışmıştım. Tualete gitmem lazımdı. 3.sınıf felanım işte. tualete doğru koşarken bir hoca (adını pek hatirlayamıyorum) -nereye gidiyon lan eşşek. diyerekten arkamdan bir tekme savurdu ki ben yüzü koyun yere kapandın. sonra sıkışmış tualetimi birden tutamadım her yer çiş oldu. hem dayak yedim hem her yerim ciş olmuştu. sonra annemler geldi beni götürdü. o hocadan ömrüm boyunca nefret ettim. lanet herif.
Çok büyük bir olay olmasada derste yanımdaki çocuğun kızların etek altından bakma çabası sonucundan hocanın attığı tebeşirinin hedefi sapmasıyla gözlük camımda son buluşu. Neyse ki sonraki notlarımda hoca vicdan azabı hissettiğinden baya yardımı dokunmuştu.
dayak yemedim hiç ama hocalar sevmezdi beni çalışkan bir öğrenci olmama rağmen. "derslerin iyi olabilir ama bu terbiyesiz ve saygısız olduğunu değiştirmez" demişti biri zaten hiç sevmem bu malum insanları. ergenlikteyiz kanmız kayniyor hoş görmesi gerekilmezmi bağzı ufak pürüzleri? yok bunlara göre robot gibi ot gibi yaşıycaz.
Yan sıradakinin kagidini copy paste yaparkenki esnada kafaya yumruk yenmesidir. Hüzündür.
bazen insanlar sözleriyle öyle yaralar ki tokatı istersin, bazen bir kelime tokattan daha acı olur insan için ve yüzümü dağıtsaydı da bunları bana söylemeseydi dersiniz, işte bir insanın yiyebileceği en kötü dayak budur.
Sıra dayağı. Aklıma geldikçe deli oluyorum. Bir tane yapıştıramamışım şimdiki aklım olsa çöp kutusuna sokup gotune cetvel sokarımda işte.
parmaklarını bükerek cetvelle vurulması.
kulağın bükülmesi.
sınıf kapısına doğru itilerek çarpılması.
sıra dayağı ve yanıltarak attığı tokattır.
edit: sağ gösterip sol vurmustu pezevenk.
kafama kocaman mikro silgi atmıştı. hem de arkamdaki çocuk bana bakıp yazıyormuş diye. benim olaydan haberim bile yokken. kafa kanadı tabi. adam nasıl hırsla attıysa. sonra bir dayımın ilçe milli eğitim müdürü, amcamın ilçe emniyet müdürü, diğer dayımın da cumhuriyet savcısı olduğunu öğrenince aylarca evimize çiçek çikolata yolladı herif.
Uçan pis tokat.
en son yediğim hoca dayağında tokattan sonra kendimi koltuğa uçarken hatırlıyorum. gavura vuruyor sanki picin çocuğu.
2 yanağa 2 elle aynı anda vururdu haliyle acı hem 2 taraftan gelirdi hemde bi tokatı yediğinde diğer tarafa gidemediğinden %100 verim alınırdı.
Ancak o hocanın ben ta a.ona koyayım zehir etti ilkokulu onun yüzünden lise 2 ye kadar nefret ettim okuldan.
Arada iyi öğretmenler çıkmasa bırakırdım okulu.
4. sınıftayız..

hocanın derse girmesi an meselesi.. hoca istediği için sıraları birleştirip 4 kişi oturuyoruz. ama ben bundan hayli kılım.. yanımda şişko emine, gözlüklü hacer, birde gülsüm var.. gülsümden memnunum onda sıkıntı yok.. neyse sıra çok öne çekilmiş bunlara ayağa kalkın sırayı çekicem dedim bunlar kalktı.. neyse bunlar ayakta sohbete dalmışlar bende ulan hazır sırayı çekiyorum bari şu yan taraftaki ibnelerin sırayı alayım diyerek bizim çivili sırayı iteleyerek yeni gıcır sırayı kaptım geliyorum. tabi bu salaklar sıranın çoktan çekilmiş olduğunu varsayarak üçüde otururken yere kapaklandılar.. o sırada da hocanın gireceği tuttu.. girmese ben lafı bağlayıp şikayet etmemelerini sağlıycam ama hoca hali hazır girmiş.. hiç durur mu şişko emine hocaammm sırayı çekip bizi düşürdü dedi. hemen ardından gözlüklü hacer atıldı hocam şikayetçiyiz yaa birde ağlıyor ak. sanki 2. kattan düştü. gülsüm ise ihihi bakışıyla beni süzüyordu halinden memnundu... hoca da sen gel bakalım seninle sohbet edelim diyerek içeriye çekti.. bende sohbet edeceğiz diye çok özgüvenli şekilde hocanın arkasından gidiyorum.. daha dışarıya çıkar çıkmaz çeneme yumruk attı.. 3-4 kere tekrarladı bunu.. lan daha 10 yaşımda varım yokum.. tabiki ailemi çağırdım şikayetçi olduk ama yüzünde bir şey yok diye pek iplemediler. artık nasıl vurduysa iz bırakmamış ama 2 gün sonra hani spor yaparsınız da ertesi gün kaslarınız ağrır ya aynı o şekil ertersi günü çenemi oynatamıyordum..
aradan yıllar geçti ama kırgın değilim hocama.. mizacım kin tutmaya elverişli değil...

acaba gülsüm napıyor ben onu merak ediyorum...
görsel

eğitim öğretimi çok yanlış anlamış, mesleki kimliklerinde öğretmen yazan kişilerden yenmiş dayak çeşitleridir.

önce, çok güzel manasına gelen şeklinde parmakların birleştirilmesi istenir. sonrası cetvele kalmış. hocalarımızın dayak konusunda, hayal güçleri de epey genişmiş.
boksör olduğunu zanneden bir hocamızın, beni kum torbası zannederek girişmesidir.
bi gün ansızın daldı orospu çocuğu. saatlerce agladm.
Lise 2 yada 3 teydi . Ben sabahçıydım . Okuldan çıkarken müdür okul merdivenlerindeydi . Okuldan çıkacakken yakalandım müdüre. Okula soktu beni tekrar . Elinde de öğrencilere hitap etmek için mikrofon vardı . Onla vurdu kafama kafama vicdansız . Sebebi ise saçımdaki jöle .
kulağın bükülmesi suretiyle gelen tokattır efendim.
T cetvelin ince yönüyle ellerimize vururdu lan anlamıyorum bu mınah koduklarım hiç mi düşünmezlerdi ya bu çocuğa bir şey olursa diye lan çocuktuk biz çocuk fıtratımız yaramaz olmaktı zaten.