bugün

çocukken sevdiğimiz, hoşlandığımız, korktuğumuz durumlar karşısında hissedip hala da hissetmekte olduğumuz duygulardır.

kar yağmasını beklemek. yağmayınca üzülmek.
evde kimse yoksa ve ortalıkta bir oyuncak araba varsa oturup oynamak.
babanın işten gelmesini beklemek. çocukluk yıllarında baba eve gelince sevinen küçük kalbin, büyüdüğünde aynı kalması kaybedilmeyen çocukluk duygusudur herhalde.
kaldırımda yürürken farklı renkteki taşların üstünden gitmek.
bayram sabahlari yataktan firlayip "hadi anne bana bayram sekeri ver" demek.
anne babanin eli öpüldükten sonra da belki bayram harcligi verir diye umuda kapilmak.
(bkz: komşu kızına pandik atmak)
babadan ödü kopmak. lan nasıl bir motivasyonsa telefonda konuşurken ayağa kalıyorum.
çizgi film seyretmek, izlerken hala çocuklukta olduğu gibi zevk almak.
gülmek, gülmek, ölesiye gülmek. güldürmeyi sevmek, güldüreni sevmek.
ortada binlerce liralık toplantı konusu iş olsa dahi, kahkahayı basmak. pirzolayı ham yapmak. *
sıcacık bir koyunda agu bugu diyip şımarmak.
(bkz: benim entrym senin entryni döver)
babanın göbeğine yatıp saçlarla oynamasını istemek.
babaanne ve dedenin evine gidip minik torun acıktı hadi dedoş nefis salatandan yap demek. ~özledim tontonlarıı.~
anneanne ve dedenin evine bir yaz sıcağında kıvrılmak. 2 saat uyumak. *
merdivenlerden zıplayarak inmek, şarkı söyleyerek sınıfa girmek, sokakta simit yemek, kaldırıma oturup beklemek v.s.
özenle kinder supriz yumurtanın en ağır olanını secmek ve içinden ne cıkacağını tahmin etmeye calışmak.
çevresi tarafından büyü artık yorumlarının yapılmasına neden olan duygulardır.
mp5 de bulunan bi düzine çizgi film ve sayısız oyun*
sevgili kişisinin step back uğruna seyyar bakkal gibi gezmesi**
pazar günleri özellikle takip edilen çizgi film kuşakları
küsünce dudak bükme, trip atma**
kazık kadar olmasına rağmen hala banyoya mızmızlanarak, zorla, itile kakıla girme***
en diblerdeyken annenin kucağında ağlamak.
saat 5 olunca ev dışında bulunuluyor ise bir ağırlık çökmesi. devlette çalışan bir babanın eve geliş saati ve çocuğunun o saatte evde olmasını istemesinden dolayı yaşanan sendrom.
cedric izlemek, chen ve nicolas'a kızıp, küfretmek...
kekin dibini yalamak.
bir paket jelibona herşeyi affetmek.
ağlarken dudak bükmek.
ayıya sarılıp uyumak.
babanın kokusunu hiç bişeye değişmemek.
lapacı ve roadrunner'ı her gördüğünde soluksuz izlemek.
iki ablanın kavgasını izlemek.

geçen gene kapıştırmaya kalktım. yeminle kapıştılar. izledim zevkle.
geceleri cinli, ruhlu hikayeler eşliğinde tırsmak.
anneanneyi, ana ve babadan daha çpk sevmek.
onu görmek istemek
ama görememek
ben gitmek.