bugün

mısır devlet başkanı mubarak 1982 den beri, libya devrim lideri gaddafi 40 senedir, saudi arabistan prensi al-saud ve cezayir başbakanı bouteflika 1999 dan beri ülkelerindeki halkı sömürmekte.Bu diktatörler tunus daki olaylardan sonra bir korku almış olacakki gündeme telaşla bir takım sosyal programlar getirip halkın ağzına bir kaşık bal çalmaya çalışıyorlar.
tüm bu ülkelerde işsiz ve gelecek şansından yoksun gençlerin kendilerini tunusdaki intihar olayındaki gibi
benzinle yakmaya çalışımaları diktatörlerde benim sonumda ben ali gibi olabilir fobisi yarattı. sadece mısırda 5 genç
kendini yakmaya kalktı diğer ülkelerdede ayaklanmaların eli kulağında gibi. ayaklanmaya karşı halka bağışıklık kazandırma
yolunda kendilerince bir takım önlemler alıyorlar. ucuz benzin, ekmek , ya para yardımı gibi.
(bkz: benazir butto)
arap dünyasında ve müslüman ülkelerde tüm yolsuzluklara, yoksulluğa rağmen bu güne kadar ayaklanma olmamasının tek nedeni dini inançtır. bu inancı suistimal eden diktatörler de gününü gün eder. tunus'daki olay zannımca diğer arap ülkelerine yayılmayacaktır çünkü halk din afyonu ile derin bir uykuya dalmıştır. türkiye'de de böyle bir devrimi kimse beklemesin, herkes padişahlık sisteminden memnun çünkü. vatandaş aç ve perişan olsa da, padişahın yedi sülalesi saraylarda yaşasa da, müslüman (güya) oldukları için sorun yok. ezilmeye devam.
benim icin yalan dolan bir devrimdir. heleki demokrasi amaciyla halkin ayaklandigi tamamiyla buyuk bir yanilma durumudur. neden mi ? cunku bu devrimin an itibariyle olan ulkelere bakin. tunus, misir, yemen, urdun, suriye. bu ulkeler arap dunyasinda petrol acisindan sifir olan ulkelerdir. ne zamanki bu devrim petrol zengini arap ulkelerinde olursa ben o zaman bu bir devrimdir derim.
güncel Önemli Başlıklar