bugün

uyanmak icin sebep bulamayan insanin uyuyamamasi ile sonuclanan olgudur.
major depresyonda olabiliritesi yüksek olan zaat-ı muhteremin sıkıntısıdır. yeni bir gün doğmaktadır, ne de büyük bir olaydır aslında ve allah kimseye yeni günü göreceğini açıkça vaad etmemişken insanoğlu her geceye ertesi sabah uyanacakmış gibi yatmaktadır. tüm bunlar böyle olağan/sıradan 'mış gibi' görünerek devam etse de mucizevi olaylarken, depresyondaki bünye artık doğan günleri görmenin şükredilesi bir şey olduğunu algılayamaz ve yarına uyanmak için sebep bulamaz. yaşamış yazarın sonsözü : *
var olan anlamların size çok uzak olması...
sebepsizliğin sebebini bulmaya çalışmak iyi bir sebep olabilir.
+yarına uyanmak için bir sebep bulamıyorum abi.
-sen yat, uyu. uyanınca bir sebep buluruz sana.
-olmadı ben bulur uyandırırım seni.

sebep, bahane ile aynı anlamda kullanılmıştır, ki öyledir.
albeni reklamından uydurulmuştur.
entelektüel kaygının neticesi olan kültürel birikim uğraşının getirdiği farklı bakış açılarının insanı toplumun kalıplaşmış yargılarından ayırıp asosyalleştirmesi ve kitaplarla olan dostluğunun ona yetmesi sonucu, kaygısını neticelendirmeye çalıştığı ve tüm techizatını bulundurduğu odasından çıkıp, toplumun maskeli balosuna katılmaya gerek görmemesidir.
onun aradığı huzurdur, artık geride kalmış ya da anlam karmaşasında kaybolup gitmiş hayallerinin üstüne etiket gibi yapışıp onu yönlendirmesine izin vermez, toplumun caydırıcılığından uzakta yeni hayaller kurmaya girişir. bunun için de en iyi yol dinlenmiş bir kafaya sahip olmaktır, dinlenmiş bir kafa da anı en iyi şekilde zamana dökmek için gereklidir.
dolayısıyla yalnız ancak sessiz günleri başlar, zorlu insancıl savaşın, ancak uykularla mola verilen.
benim hergün yatmadan önceki haleti ruhiyem ama bulsamda bulmasamda uyanıyorum.illahide bir sebebin olması gerekmiyor uyanmak için.
intihar eyleminin gerçekleşme sebebi olabilir.
yarina uyanmamak icin hic bir sebep bulamamak seni umursayan ve seni seven hic bir insan evladinin olmamasi demektir.. Eger su dünyada seni seven veya önemseyen tek bir insan evladi bile varsa yarin uyanmak icin cok fazla sebebin var demektir.. Cünkü yarin uyanmaman seni önemseyen herkes icin felaketle esdegerdir..*
marifet sebebli yasamak değil sebebsiz yasabilmektir. elbette bu sebebsiz macerada bir sebeb denk gelir.
eger sabah 6 da kalkip 7 de iste olmazsan patronumun yuzunu ve ses tonunu duydugum o yuzdende hicbir zaman kalkmama luxsunu yasiyamiyacagim durum.
bir kıgınlıktır bu... kurulan tüm hayallerin tutunduğu dalların kırılıp dökülüşü, inandığın, savunduğun, doğru bildiğin.. yani umudun, yani sevdiğin sevginin, kırılıp dökülüşü..huzurun yanlızca uykuda, hatta belki daha da ötesinde olabilirliliğini aramak.. varmak istemek oraya.. ve kalmak istemek hep. üzüntü ve kederlerin sarmaya başlaması yarınları şimdiden. ve bildiğin tüm değerlerin belkide hiçbir anlamının kalmamış olmasıdır. değişmesi gerekmektedir ama ne ile... ne koyulabirdi ki yok olup giden onca şeyin yerine. ne kalmıştı ki çekip gidenlerden, yitip gidenlerden...yoksa tükenen kendin misin? ama bitiyor gibi de herşey ? ve hiçbir şey başlanmıyor gibi?..tamamlayamayacağın bir puzzle, hangi taşın nereye oturacağını kavrayamadığın bir oyun, nasıl sonlanacağını bilmediğin bir hikaye olmuş hayat. en emin olduğun şey yeni bir yol aramanın, yok olmaktan daha zor olduğu ve buna hiç gücünün olmadığı. daha da kötüsü bir isteğinin kalmadığı. aklın oyunlar oynuyor, hatıralar işkence ediyor ve yeniye dair küçük bir ışık yerine kocaman bir boşluk, ürkütücü bir sessizlik döşeniyor.. hızla dönen dünya içinde yorgunluktan ağır çarpan kalbini ve bezmişlikten ağrıyamayan başını yaslayıp, bir amaç aramanın gereksizliği hissiyle uzanıp gitmek istemektir boylu boyunca. ümitsizliğin acısı da kesilsin diye.. hissedilen son duygudur yok olup gitmek...ruhsuz bir beden ve bir nefes ile can savrulup durur boşlukta..başı boş başı durgun başı dayalı hayatın kırılgan yanına...
hayallerin tükenme noktasıdır.
(bkz: uyanmak için sebep aramak)
Süfyan-ı Sevri hazretleri talebelerinden birisi sefere çıkacak olsa ona;
-Eğer gittiğiniz yerlerde satılık bir ölüm görürseniz onu benim için satın alınız
buyururmus...

Bu yasamak ıcın somut hıcbır sebep bulamayıp, Olumun satın alınamayacagını bılmektır.

Yaradanın huzurunda hesabını verememekten, O nun verdıgı emanet bedene hıyanet etmekten korkulmasa bır an dusunmeden kendı olumune sebep olabılecek olmaktır..
sebeplerin olmamasının çaresizliği, çaresizliklerin en korkuncudur. tutunacak küçük de olsa bir umut kalmayınca ruhta, sorduğun soruların cevapları seni tatmin etmiyorsa, yaşamak için de bir anlam aramamak gerek. Sadece yaşıyor olmak için yaşamaksa, tek çaredir her şeye rağmen.
güncel Önemli Başlıklar