bugün

bir vakit sonra alisildigi farkedilince evet sevebiliyor insan. degisik bir psikoloji ama oluyor iste.
Yalnızlık sizi seviyor diye sizin de onu sevmeniz gerekmez. Elma armuda aşıksa armut ne yapsın , ya elmada kurt varsa yazık değil mi armudun iyisini yiyenlere.
(bkz: yalnızlığı anla)
(bkz: yalnizlik/#4464716)
sadece kuytu köşelerden ibaret değildir yalnızlık.
her daim can acıtıcı değildir ya da.
sebepli sebepsiz herhangi birinin sizi itmesine gerek yoktur hatta.
tercih edilendir bazen. yalnız olanların boynu bükük gibi sanılması beni deli eden.

hangimiz ihtiyaç duymadık ki yalnızlığa? yalnızlık taşısa da birçok olumsuz mana sırtında, yükü almaktan kaçınan daha çok boğuşmamış mıdır kalabalıklarla hayatı boyunca?

yok ihtiyaç meselesi de değil dersek; sorarım hiç mi sevmezsiniz yalnızlığı? ürkütücü mü gelir yalnızlık fikri ya da?

yalnızlığı sevmek... "nedir" den çok "ne değildir" e bakınca anlamının daha bir ortaya çıktığına inananlardanım.

asosyallik değildir mesela. sosyallikten ne anladığımıza bağlı elbet. sokakta dolaşmak değildir sosyallik.

"yalnız geldik yalnız gideceğiz " sözüne sıkı sıkıya bağlanmanın paranoyasına sahip değildir yalnızlık tutkunları. sadece kalabalığı, arzu ettikleri vakit kendi iç hanelerine dahil ederler.

ya da derler ya hani kaçıyor kişi kendinden veya insanlardan. zira kendinden kaçan kişi kalabalıklara karışır. kurtuluş olmasa da kayboluş olur bu onun için kimi zaman. beden sayısı ne kadar artarsa ruhunu o kadar azaltacaktır aralarında. yalnızlık zehirinin ucuz panzehiri karışmaktır insanlar arasına.

halbuki işin aslı başkadır. yalnızlığı seven; kaybolmayı değil kalabalıklarda, sakin bir yerde tek başına çoğalmayı sever.

yalnızlık birçok artığı muhafaza eder içinde.
evde yalnız kalmak, bırakılmak, terkedilmek, iki kişilik yatakta tek başına uyanmak belki kırıntılarıdır yalnızlığın.

dayatma ile olmadığı muhakkak olsa da unutulmaması gereken mühim ayrıntı şudur ki, tercih edilen her kavram sevilir.

yalnızlığı sevmek bir tercihtir.

bireye özel.

kaçmak,
kalabalıklarda boğulmak,
perdeleri siyah seçmek,
önünü görememek,
geçmişinden nefret etmek,

değildir.

sadece kuytu köşelerden ibaret değildir yalnızlık.
yalnızlık sevilmez, yalnızlık tercih meselesi de değildir.

sana bahşedilmiş yalnızlık, başkalarının tercihi * neticesidir.

o yüzden kimsenin götü kalkmayacak. yani kalkıp birisi size yalnız kalmayı seviyorum derse, ne kadarda acınacak bir haldesin demeyin diyedir. zira yalnızlık utanılacak bir şeydir.. * *
maskelerle gezinmekten yorulmaktır.
kararınca makbul olan, dozu artınca insanda boğulma hissiyatı uyandıran hal..herşeyi istediği gibi yaşayamayan insanların başına olmadık anlarda geldiğinde kısa devre şok da yaşatabiliyor.bilinçli tercih durumlarının ise keyfi başka tabi..
hayatın belirli dönemlerinde olandır. çevrenizdeki insanlar sizi boğmaya başladığında, her yere yetişmekten kendinize, yapmak istediklerinize, hayallerinize vakit ayıramamaya başladığınızda, insanların sahteliğinden bıkıp kendi iç dünyanızda daha huzurlu olabildiğiniz zamanlarında olabileceğinin farkına vardığınızda, odanızda yapayalnız felsefi, toplumsal, siyasi ve saire konuları saatlerce düşünmenin, kendi kendine tartışmanın arkadaşlar arasındaki sex muhabbetinden, sığı akp tartışmalarından, dogmalarıyla dolu dini tartışmalarından daha fazla haz verdiğini anladığınızda, zamanın kıymetini, hızını kavrayabildiğiniz ve bu zamanın yalnız değilken ne kadar boşa harcandığının farkına vardığınız zaman yalnızlığa tapmanın zamanı gelmiş demektir.

bu süreç ne kadardır? kişinin ihtiyaçlarına göre değişkendir. bir ay, altı ay, bir yıl... sosyal ilacıda almaya ihtiyacı vardır bünyenin. sevildiğini bilmeye, sohbet etmeye, dertleşmeye, birikimlerini sunmaya ve kullanmaya başlamaya ihtiyaç duyulur. bir ılımlılık içiresinde yürütebilirsen eğer yalnızlık sevilmeye değer.
la bruyére bir yerlerde 'yalnız kalamamak kadar büyük bir mutsuzluk' diye gönderme yapmıştı..ama neye? neyse, sonuçta lükstür yalnızlık ve güçtür sevmesi, sahiplenmesi.
yanlızlığı mecburen sevmeye çalıştıran bir duygudur kanımca.
yalnızlığımı sevdim,hatta bir müddet sonra alışmaya,bağlanmayada başladım,sizde başlıycaksınız.ben yalnızlığı seviyorum.etrafımda ne kadar çok insanım varsada,ben onları bir bir kovup yalnızlığıma kavuşmayıda seviyorum.yalnızlık kimsesizlik değildir aslında ya kimsesizliğin yalnızlık olduğu kadar,öyle değilmidir? siz yaratırsanız yalınlığı işte bu yalnızlıktır.ama kimsesizlik mecburi yalnızlıktır,yalnızlığınıza ortak bulamıycak olmanızdır.ileride yalnızlaştırmayada başlarsınız tadına vardıkça saf yalnızlığın koyu kıvamının.itersiniz elinizle bi kenara herkesi,benim gitmem gerekir bekleyenim var dersiniz,yalnızlığınızdır bekleyen..hiç bi ihtiyacını karşılamak,kahrını çekmek zorunda değilsinizdir.karşılıksızdır alışveriş onunla.özlemez,aramaz,sormaz,sıkmaz,sıkılmaz.sen ne kadar çok istersen o kadar çok,sen ne kadar derin istersen o kadar derin.
sen ve o..
Pek hoş olmayan bir durum gibi gözüksede çoğu insanın ihtiyacı olan birşey.
acı çekmeyi sevmek ile güçlü olmak arasında kalınan ruh hali.
(bkz: yalnız olmak)
(bkz: mazoşizm)
Aslından kendini yanlızlığın demir perdelerinden kurtaramayan insan tipidir. Yanlızlığı seviyorum edebiyatlarıyla olayı kurtarmaya çalışırlar.
Güçlü olmaktır, ama ben kimsenin "devamlı" yalnız olmayı sevebileceğini sanmıyorum. Tamam, belki bazen yalnız kalmak isteyebilir insan, ya da kimseyle görüşmemek, insan tanımamak..fakat sevgi görmek isteriz, hem de bencilce, bazen sevmeden ..o yüzden insan yalnız olmayı sevemez çünkü insana kendini sevmek asla yetmez. Başkalarının sevgileri olmazsa kendi kendini sevmesi bir işe yaramaz, ya da bu şekilde egosu tatmin olmazsa insanın mutlu olamaz..Kimse kendine yetmez, her ne kadar yetiyormuş gibi gözükse de.
düşünmeyi sevmektir.
çoğu zarar cinsinden,kişinin kendine kalma halini benimsemesi.
yeri geldiğinde ihtiyaç duyulan bir durumdur. herkesten herşeyden uzaklaşmak ve kafa dinlemek milletin arayıpta bulamadığı şeydir efenim. ama dozunu iyi ayarlamak gerekir. kendinizi çok kaptırırsanız döndüğünüzde kimseyi bulamayabilrsiniz.
yalnızlık, uzlet.
kaçış, sığınma,
yokluğa değil
varlığa,
kendine.
tenkidi binefsihi
bir nevi.
bazen başka çarenizin olmaması sebepli eliniz mahkum.
yaşadıgı toplumda insanları gördükçe kendine yakısıtrdıgıdır yalnızlık.
sadece yalnızken yapılan eylem. mecburiyetten yani.
böyle boktan bir şeyi insan neden sever ki?