bugün

Bir güvercin gibi ak
o gizli kıyıda
susadık öğle üzeri:
ama tuzluydu sular.

Sarı kumların üstüne
adını yazdık onun,
ama bir rüzgâr esti denizden
ve silindi yazılar.

Nasıl bir ruh, bir yürek,
nasıl bir istek ve tutkuyla
yaşadık:yanılmışız!
Değiştirdik öyle yaşamayı.

Yorgo SEFERIS
örnek olarak, ölümcül bir hastalığa yakalanmış bir çocuğun anne ve babasının tanıdan ve beklenen sonuçtan tamamıyla haberdar olmalarına karşın, bir şeylerin kötü gittiğini kabul etmemesi.
önce sen tanrıydın
tanrımdın bense kul bile değildim
kölen bile
kendimi yadsıyandım
sonra tanrı bendim tanrındım
sense aşkım değildin
hiçbir şey
seni yadsıyandım..
(bkz: ing - denegation)
inkar.bireyin benlik için tehlikeli olarak algılanan ve bunaltı doğurabilecek bir gerçeği yok sayması, görmemesi biçiminde ortaya çıkar.
kötü bir durumla karşılaştığımızda söylediğimiz “bu gerçek olamaz, azizim” cümlesi yadsımanın izini sürmek için iyi bir örnektir. Yâdsıma, içten ya da dıştan gelen tehlikeli bir durumun yok sayılmasıdır. Tüm ilkel savunma mekanizmalarına değişen oranda yadsıma da eşlik eder. Hoşnutsuzluk yaratan birçok olay, bilinçdışına bastırılırken, aynı zamanda yaşanmamış gibi de hissedilir, yani bastırmaya yâdsıma eşlik eder.