bugün

vahşi batı da geçen olayları izlediğimiz filmlerdir, geniş şapkalar, kurumuş dudaklar, her an patlamaya hazır six-shooter lar; ve gringolar, meksikalılar ve kızılderililer le dolu filmler...

çok eski westernler hakkında bir arşiv araştırması yapmadığım için bilemeyeceğim ama en parlak zamanlarını sergio leone nin üçlüsü ile yaşadılar muhakkak, clint eastwood ve ennio morricone gibi isimleri bu filmlerle tanıdık...

zaman zaman fantastik filmlere konu olsa da,* işlenen konu bağlamında genel bir ortak özellikleri daha vardır ki, yukarıda saydığım aksesuarlar dışında bir filmi western yapan şey de kanımca budur;

nihilizm...

yaşamın değersizliğini, insanların içindeki acımasızlığı görürüz bir çok westernde, tanrı nın unuttuğu kasabaların öyküsüdür genellikle işlenen; ve tanrıyı unutmuş kovboyların serüvenidir izlediğimiz...

"bir kaç dolar için"dir zaman zaman onca çatışma, yalnızlık ve hayatın anlamsızlığı okunur kovboyların gözlerinde, mistik bir müzik çalar çölün enginlerinde batan güneşe karşın; buram buram hiççiliktir kokan...

hüzünlüdür westernler, biraz da hareketli; blues tadındadırlar aslında...

(bkz: per un pugno di dollari)
(bkz: per qualche dollaro in piu)
(bkz: il buono il brutto il cattivo)
(bkz: the quick and the dead)
(bkz: dead man)
(bkz: unforgiven)
(bkz: 3 10 to yuma)
(bkz: the assassination of jesse james by the coward robert ford)
(bkz: sukiyaki western django)
(bkz: the proposition)
Bol bol kovboy lar bulunur at üstünde kızlara hava atarlar.
işin aslı cow boy bildiğimiz çobandır.
Amerika süslü püslü paket yapınca olayı herkes çoban olmak yerine kovboy olmayı düşlemiştir.
bir çoğu sinema tarihine geçmiş yapımlardır. genel olarak film müzikleri de çok kalitelidir. insanı heyecanlandırır, galeyana getirir. birçok basit diyebileceğimiz sahne büyük ustalıklarla çekilmiştir. örneğin bir zamanlar batıda filmindeki bir tren bekleme sahnesi vardır ki seyretmeye doyum olmaz.*
çoğu hollywood masalıdır.

çocukluğumuzda ve ilk gençlik çağlarımızda zihnimiz bu tür sinemanın işgali altındaydı. aslında birer çoban dan başka birşey olmayan cowboy lara yüklenen karizma başımızı döndürürdü. (bkz: cow), (bkz: boy)

kızılderililer ise tek dertleri kafaderisi yüzmek olan vahşi yaratıklardır ve katıksız kötüdürler. kızılderililer, laftan sözden anlamayan, at arabalarıyla seyahat eden masum insanlara saldıran teröristlerdir.

çok sonraları anladık ki işgal ettiği toprakların, direnen onurlu insanlarına terörist demek bir amerikan geleneğiymiş.

bu türün bir iki güzel örneği için
(bkz: unforgiven)
(bkz: dances with wolves)
en krallari sergio leone üstad'in elinden cikmistir. izledikce izleyesim gelir, tadindan yenmez filmler.

(bkz: spaghetti western)
genelinde tanrı kayıptır.
(bkz: my name is nobody)
mutlaka izlenmesi gerekenler arasında
post apokaliptik filmler ile büyük paralellikler barındıran sinema türüdür.

sergio leone ve spaghetti western akımı sanatsal açıdan bu türün içinde devrim yapmışsa da, eğlenmek ve hoşça zaman geçirmek bakımından 50'li ve 60'lı yıllarda çekilen western filmlerinin eline kimse su dökemez.

amerika'nın manifest destiny dediği, kıtanın batısına yayılmacılığı ve tanrının kendilerine vadettiğine inandıkları toprakları ele geçirmelerini, amerikanlaştırmalarını anlatan modern destanlar niteliğindedir.
(bkz: spaghetti western)
babamın biz küçükken zorla izlettirdiği ve sonuçta yararlı olan diziler silsilesi. ki herkezin izlemesini isterim şu anda ki bütün ünlü adamların aileden sanatçı olanların ya orda annesi yada babası bi .oklar yiyordur.
Andre Bazin'in, iyi Amerikan sinemasıyla özdeşleştirdiği western, sinemayla doğmuş ve gelişmiş tek film türüdür. konularını, Amerikan tarihinden alır. Bazin'in de vurguladığı gibi, bir anlatım aracının (sinemanın) bir efsaneyle karşılaşmasından doğmuştur. Bu efsanenin merkezinde, "westerner", yani ABD'nin batısına doğru giden adam vardır.

egzotikliği, izleyiciye verdiği mutluluk duygusu, her an bir şaşırtıcı bir şey sunan doğayla insanların haşırneşir oluşu westernlere büyük bir çekicilik verir. "Vahşi BAtı" doğasının güzelliği ve öncü göçmenlerin kahramanca davranışları John Ford, ve George Stevens gibi yönetmenlere şiirsel destanlar yaratma fırsatı vermişti. Vahşi Batı Adamları, ciddi, yalnızlığa mahkum kişilerdi. Bu yalnızlık, yaşam koşullarından değil, kişiliklerden kaynaklanıyordu.

Bütün westernlerde şiddet vardır. Şiddet, sürekli tehlikelerle karşı karşıya bulunan bir ortamda , doğallık kazandığı için, wesrternleri bu yönden eleştirmek yanlış olur. Vahşi Batı adamı, özgürlük isteği ile, bir yere yerleşip burjuva yaşama geçmek arasında bocalar. ve bir gün bu güzel serüvenlerin sona ereceğini bildiğinden acı duyar.
(bkz: il buono il brutto il cattivo)
(bkz: c era una volta il west)

Özellikle iyi kötü ve çirkin'de (il buono il brutto il cattivo) Eli Wallach(çirkin)'ın performansı harikadır.
Bir dönemin en meşhur ve popüler yapımları western türündeydi. Aslında tamamıyla Amerika’ya ait bir tür olsa da western’in en iyi ürünleri birçoklarına göre italyan yapımı “spagetti western”lerdir. Ülkemizde de geçmişte western türünde filmler çekilmiş ancak yüzde gülümseme bırakması dışında pek varlık gösterememişlerdir.

izlenmesi gereken western filmleri için:
http://sinemayazari.blogs...ken-western-filmleri.html
Sırf müzikleri için veya bir armonika sesi için bile izlenebilir filmlerdir.
Babalar için pazar mesaisidir.
sergio leone dir.
ennio moricceni dir. ismi yanlis yazmis olabilirim.
genelde kızılderelilerin vahşi olarak gösterildiği filmlerdir. ama onun dışında efsane sözler ve müzikler barındırır.
trt 1'in bilinçaltımıza yerleştirdiği bir pazar klasiğidir.

yazılanlara baktım da kovboy'u kelime anlamından yola çıkarak "ya bildiğimiz çoban işte" diye eleştiren arkadaşlar olmuş. sürüyü koruyup gözetmek gibi benzer görevleri olsa da onların çobanları, bizim çobanlarımız gibi sadece tilkiyle kurtla mücadele etmemiş.
ilgilisi için zamanla strateji/yer yön taktiğini geliştirir.