bugün

yönetmenliğini Tom Shankland'ın yaptığı 2007 yapımı film.

Şehrin karanlık sokaklarında, dirilen bedenler kol gezmektedir; kimileri paramparça, kimileri derilerinde waz kazınmış bedenler. Dedektif Argo (Skarsgård) ve iş arkadaşı (George), bu dövmede yazan denklemi çözmeye kararlıdırlar ve fark ederlerki kurbanların hepsine korkunç bir seçim önerilmektedir: Sevdiğin birini öldür ya da ölmeyi göze al! Yaşadığı bölgede insanlığa dair her tür sapkınlık ve vahşete alışkın hale gelen Dedektif Argo'nun hali yeni iş arkadaşı Helen Westcott'u da rahatsız etmektedir. WaZ denklemini çözmeye girişen Eddie ve Helen, katilin nihai bir aşk testi uygulamakta olduğunu fark ederler. Bu test, akla gelebilecek her tür işkenceden daha ağırdır.

http://www.sinemalar.com/film/7374/Waz/
senaryo olarak sawı andıran bir psikolojik korku filmi.kan revan meraklıları gidebilirler.

--spoiler--
bi kız var efem.darlanmış bu kız "sevgi var mı yok mu?" sorusuna cevap arıyor.hea bulma buluyor da "meğer o adam ona veriyomuş lan" gibi bir eleştiri ile filmin sonunu getiriyorsunuz.
--spoiler--
izlenmesi gerekli olmayan bir psikolojik gerilim.

ilk yarısını '' ulan waz' a harcayacağım zamanı sıvaza harcasam daha iyiydi. hem kol egzersizi de yapmış olurdum'' diye söylene söylene izledim. afişdeki ' seven ve saw buluştu' lafına kandık ve girdik. şimdi şöyle birşey, karayip korsanları'nda will turner'ın babasını oynayan stellan skarsgaard abimiz böyle gayet sert bir dedektiftir. onun yanına da hafiften sharon stone' a benzeyen güzel göğüslü, güzel kalçalı bir çaylak verirler. kadın polis daha ilk işinde çete üyelerinin tacizine uğrar, ' hey bebek, kötü çocuk malafatı ister misin', ' bir polis için yatılmayacak kadar kötü değilsin' vb cümlelerle taciz edilir. sert adamın gelip olayı yatıştırmasından sonra ofise giderler, burada da orman kaçkını tipli bir ayımsı dedektif bizim güzel ablaya sarkar. ' gergin olmalısın. seni rahatlatacak şeylerim var' diyerek yekten asılır ama ablamız son ilişkisinden ötürü erkek milletinden soğumuştur. akşam stellan abi kızı evine bırakırken hatuna bir de o asılır. ' evim darmadağın, bir hatun eli değmesi lazım ehere mehere' diye yavşamasına ablamızdan ' ancak rüyanda görürsün' diye mastürbasyon yapmasını tembihleyen bir cevap alır. demek ki amerika'da kadın polis olmak, gebze'de barış gelini olmaktan zordur. bu sırada bir de katil vardır, insanları çifter çifter öldürüyordur. kadın ceset yanmış gibidir, erkeğin ise göğsü vücudu paramparça edilmiş hatta merzukası bile salam misali dilimlenmiştir. acar dedektiflerimiz bu sapığın peşine düşerler. izler onları manyak bir bilimadamına götürür. adam yakayı ele vereceğini anlayınca bayıltıcı iğneyle ateş eder bunlara ve kaçmaya çalışır. ' yahu filmin daha başı, katil bu kadar çabuk çıkar mı ortaya?' diyenleriniz haklıdır. çünkü bu doktor kişisi bizlere sadece çözüme giden yolda gerekli ipuçlarını veren bir nevi mesajcıdır. bencil gen diye bir herzenin üzerinde çalışmaktadır beyefendi, ki bu filmimizin ana temasını oluşturur: ' kimse sevdiği için ölmez, herkes kendini düşünür önce'. mottomuz budur... ara verildiğinde arkadaşıma ' yine izlenmesi gereksiz yarak kürek filmlerden birine çattık' dedim ama demez olaydım. ah o ikinci yarı yok mu o ikinci yarı?.. hele o final...

kısa notlarımıza devam edelim; dedektifler arabada konuşurken bizim sert adam güzel ortağına ' eğer şanslıysan biri seni sevecektir. onu bulduğunda sıkı sıkı sarıl iki elinle' diyerek, hayvani görüntüsünün altında ince bir ruh taşıdığını ortaya koyar. buradan anlarız ki stellan abimiz eşcinseldir. zaten filmin başlarında da elinde şampanyayla zencinin evine girdiğinde kıllanmadık değildi hani. eee gayet normal; sen bu adamı karayip korsanları' nda senelerce bir geminin içinde tutarsan, orada fosilleşirse ve kadın yüzüne hasret kalırsa ne olacaktı başka? şöyle bir de ipucu verelim; film bariz şekilde eşcinsel aşkın yüceliğine vurgu yapmaktadır. salondan çıkan her erkeğin gözlerinde ardını dövdürecek klas bir aktif arayan bakışları yakalamamak imkansızdı. o derece etkilendik.

sevginin anlamını bulmak için ( fakat aynı zamanda intikam tandanslı bir arayışdır bu) onu bunu kesen kadına bir tavsiyede bulunup yazımızı bitirelim: be güzel ablam, ne gerek vardı ortalığı mezbahaya çevirmeye? alaydın selvi boylum al yazmalım filmini, izleyeydin sakin kafayla, çözecektin işi: sevgi emektir bebişim...
saw la seven ın birleşimi değil , hostel 2 'yle muhtelif avrupa menşeili dedektif-kovalamaca filmlerinin arağı olan boş zaman yoksa izlenilmesi tavsiye edilmeyecek film. (4/10)
ben böyle ibnelik görmedim dedirten film.
izlemeyenler için üzgünüm. dedirten dediğim için de üzgünüm. kişisel entry olduğu için de üzgünüm.
ama yok böyle bi ibnelik.
anlamıştım zaten işin içinde bi ibnelik olduğunu ama bu kadarını da düşünmemiştim.

zoraki tanım; şiddet sahneleri yeterince tatmin eden güzel bir film.
bence waz'ı izlemekten artık vazgeçin. stephen kingin romanlarına ait flimleri tavsiye ederim.
korku filmi diye izleyip çoğu vakit gülebilirsiniz.. şişe fantazisi ve filmin sonu tam bir saçmalık. korku filminde baş karakter hiç gay çıkar mı yahu..
dandik bir film. tamam baş karakterin gay olmasını beklemediğiniz için şaşırıyorsunuz falan ama farklı olmak için bu kadar sıçılmaz ki kardeşim.
West deutsche algemeine zeitung un kisaltilmisi kaliteli haberleri ile ünlüdür.
bütün film boyunca sanki çok önemli şeyler oluyormuşçasına efektler müzikler verilen filmdir..ne heyecan ne gerilim ne de cinayetlerin nasıl işlendiğini gösteren sahneler vardır..

klasik söylemle vazgeçin izlemeyin, ben size direk filmin sonunu söyleyeyim..başroldeki dedektif abimiz eşcinsel çıkar ve muhbirim dediği adamla ilişki yaşamaktadır..bunu bizden çok önce öğrenmiş olan psikopat katil ablamız kendisine tecavüz edip annesinin ölümüne sebep olanlardan ve eşcinsel dedektifimizden bir bir intikam almaya başlar. çünkü dedektife güvenmiştir zamanında fakat o güvene zanlılardan biriyle ilişki yaşayarak ihanet etmiştir..
iğrenç ötesi bir film. Gittim cd sini aldım birde bunun vakti zamanında. Ergenken böyle korku filmlerini severdim ama bu vahşet çıktı. Bir takım kendini bilmez tayfa gelene geçene işkence ettigini anlatıyor. Kırdım CD yi attım Korsandı zaten.