bugün

(bkz: vladimir vladimiroviç mayakovski)
varsın zaman gümbür gümbür gümbürdesin ardımızda, olsa olsa ancak buklelerimiz savrulur geriye. insan mutluluğu koparıp almalı yarınlardan, bu yaşamda ölmek kolay bir şey, yepyeni bir hayata başlamak asıl güç olan diye yesenin in intiharı üzerine bunları yazmış büyük şair. Ve ne yazık ki stalin dönemine olumsuz bir gönderme yaparak bu büyük şairin de kısa bir süre sonra intihar ettiğini belirtmeliyim. hegel ne kadar haklıymış...
nazım'ın biçim hocası diyebileceğimiz şair ve devrimcidir. şiirleri bir zaman puşkin'in şiirleiri gibi elden ele dolaşmıştır.
demiş ki; Hayatın en hüzünlü anı, mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır.
Kendi içlerinde yaşadıkları yalnızlığı geleceğe dair umutlarıyla sürekli örtmeye çalışan, yaptıkları her hamleyi "umarım doğru yapmışımdır" düşüncesiyle doğrulamaya çalışan ve bunu gelecekten bekleyen insanların sevdiği rus yazar. Adam intihar etti. Demek ki hayat algısı yanlışmış.
Yesenin ile çok yakınlardır. Yesenin bileklerini keserek intihar ettiği otel odasında, akan kanı ile mayakovski'ye "elveda dost, elveda" şiirini yazmıştır. Yaklaşık 5 yıl sonra da mayakovski, bir veda mektubu yazıp av tüfeği ile kendisini vurur.
Tüm eserlerini evli olan lili brik'e adamıştır hatta intihar şiirinin sonunda "lili beni sev" demiştir.
Pablo neruda da lili için "Rus avantgardın esin perisi" demiştir.
yakın arkadaşı sergey aleksandroviç yesenin intihar ettikten sonra tepkisini, "şu yaşamda en kolay iştir ölmek, asıl güç olan yepyeni bir yaşama başlamak" cümleleriyle dile getirmiş şair.

5 sene sonra kendisi de şu dörtlüklerle kafasına sıktığı tek kurşunla yaşamını sonlandırmıştır:

"bir varmış bir yokmuş derler hani
aşkın küçük sandalı
hayat ırmağının akıntısına kafa tutabilir mi
dayanamayıp parçalandı işte sonunda"
dirilt beni isimli şiirin haykırdığı şair ama insan...

Bir olasılıktır evet
gene de bir olasılıktır
ki hayvanat bahçenizin bir dönemecinde
göz açıp kapayıncaya kadar
çıkar birdenbire ortaya
ve salınır da salınır
-o da hayvanları severdi hep-
salınır gülümseyerek
çekmecemdeki fotoğrafta gülümsediği gibi..
evet..
bakarsın gülümseyiverir.
Ve güzeldir o
diriltmeğe değecek kadar güzeldir.
Ve sizin Otuzuncu Yüzyılınız
bizi paramparça eden hiçleri
aşacaktır şüphesiz.
Ve bundan böyle derim ki
sevmediğiniz ne varsa sonuna kadar
sevelim
acısını çıkarırcasına..
Dirilt beni
günlük hayatın o saçma
o ahmakça yanını reddedip
seni bir şair gibi
bekledim diye
dirilt beni
sadece bunun için dirilt!
Dirilt beni
en doğal hakkımı istiyorum!
O hizmetçi-aşk olmasın artık
evlenmeler
zinalar
başlıklar olmasın diye
ve aşk
iki kişilik yataklardan
öfkeyle fırlayıp
bütün evren boyunca salma salma dolaşsın diye
dirilt dirilt
insanlar
acıyla soysuzlaşan gün ışığını
artık ağlayarak dilenmesinler diye
dirilt beni.
Dirilt ki
'Yoldaşlar!' diye kopan ilk çağrıda
tüm insanlar doğrulsun
köpek yuvasını andıran evlerden
kurtulup yaşamak için.
Dirilt
evet dirilt ki
bundan böyle
aile denen şey
baba
hiç değilse tüm evren
ana
hiç değilse yeryüzü olsun.
bağırırlar şaire:
'bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
şiir de ne?
boş iş.
çalışmak, harcınız değil demek ki...'
doğrusu
bizler için de
en yüce değerdir çalışmak.
ve kendimi
bir fabrika saymaktayım ben de.
ve eğer
bacam yoksa
işim daha zor demektir bu.
bilirim
hoşlanmazsınız boş lâftan
kütük yontarsınız kan ter içinde,
fakat
bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan:
kütükten kafaları yontarız biz de.
ve hiç kuşkusuz
saygıdeğer bir iştir balık avlamak
çekip çıkarmak ağı.
ve doyum olmaz tadına
balıkla doluysa hele.
fakat
daha da saygıdeğerdir şairin işi
balık değil, canlı insan yakalamadayız çünkü.
ve doğrusu
işlerin en zorlusu
yanıp kavrularak demir ocağının ağzında
su vermektir kızgın demire.
fakat kim
aylak olduğumuzu söyleyerek
sitem edebilir bize;
beyinleri perdahlıyorsak eğer
dilimizin eğesiyle...
kim daha üstün, şair mi?
yoksa insanlara
pratik yarar sağlayan teknisyen mi?
ikisi de.
yürek de bir motordur çünkü
ve ruh, onun çalıştırıcısı.
eşitiz bizler
şairler ve teknisyenler.
vücut ve ruh emekçileriyiz
aynı kavganın içinde
ve ancak ortak emeğimizle
bezeriz evreni
marşlarımızı gümbürdeterek
haydi!
laf fırtınalarından
ayıralım kendimizi
bir dalgakıranla.
iş başına!
canlı ve yepyeni bir çalışmadır bu.
ve ağzıkalabalık söylevci takımı
değirmene yollansın dosdoğru!
unculuğa!
değirmen taşı döndürmeye laf suyuyla!

vladimir vladimiroviç mayakovski
çoğu kişinin bilmediği gizemli rus şairi.
ders vermiştir..
Baba adı vladimir olan şair. Ayrıca Nazım'ın hayran olduğu şairlerden.