bugün

yabani,evcilleşmemiş,barbar.
mecaz olarak "Kaba, saygısız, uyum sağlayamayan" anlamlarına gelen arapça kökenli sözcük.
kesmeseker'in ask ve para adlı albumundeki guzide parca...
çağrı filminde hz. hamza'yı mızrakla öldüren negronun adı.

(bkz: anthony queen)
daha sonra müslüman olmuştur. çağrı filminde de bahsi geçer. ebu süfyanla karısı hind fetihten bir gece evvel müslümanların yerleştikleri çadırlara bakarlar ve hind in ağzından o cümle çıkar
-inanamıyorum, nasıl bu hale düştük. vahşi bile müslüman oldu.
cenk taner'in "vuahşiğ" diye telaffuz ettiği bir kesmeşeker parçası
uhud savaşında hz.hamza'yı şehid eden önceleri islam karşıtı daha sonra islamı tanıyınca müslüman olmuş kişi.
P.C.Cast ve Kristin Cast tarafından kaleme alınan gece evi serisinin dördüncü kitabı.
kaba, saygısız, uyum sağlayamayan.
sahabeden olduğu için ehli sünnet inancına göre hakaret edilemeyecek kötülenemeyecek olan kişidir.
(bkz: museylemetul kezzab/#12153215)
hz hamza'yı hunharca katleden köle'nin ismi.
(bkz: hz vahşi)
medine yıllarının akabinde...

medinenin ucra bir köşesinde, siyah tenli, hafif kilo baglamış olan bir adam elinde ki degnekle yerde oynuyordu. belki derin bir pişmanlık halinde belki derin bir tevvekür halindeydi. birden iki tane genç delikanlı yanına geldi. dediler ki! amca "senin adın vahşi mi?" başını güneşe dogru kaldırınca vahşi, terlemişti. "evet. ben vahşiyim" dedi. resullahın amcasını sen mi öldürdün? dediler.
gözleri ufuklara dalan vahşi, "evet ben öldürdüm" dedi. onu anlatırmısın bize, nasıl öldürdügünü.

delikanlılar diyordu; "uhud günü onu arıyordum. özgürlügüm onu öldürmekten geçiyordu. onu öldürürsem özgür kalacaktım. lakin o gün hamza bir kasırga gibiydi. kimse yanaşamıyordu hamzanın yanına. yanaşan ise iki büklüm oluyordu. birden ayagının bir tümsege denk gelip dengesini kaybetmesini fırsat bilerek mızragı tam iki cigerinin ortasına fırlattım. sarsırsıldı birden hamza. gözüyle beni arıyordu. yakalasaydı tarumar edecekti o haliyle bile."

yıllar.. belkide aylar sonra resullahın yanına bir adam gelir. "bir adam gelse ya resulallah günahları daglar kadar olsa onu kovarmısın"der. iki cihan güneşi "islam kendinden önce ki günahları afedendir" der. çok çok büyük bir günah işlemiş olsa bilemi der. çok büyük bir günah işlemiş olsa bile der nebi. peki! hamzayı öldürmüş olsa bilemi der. hamzayı öldürmüş olsa bile. ben o an ayaga kalktım. yüzümde ki peçeyi kaldırdım ben vahşiyim ya resulallah dedim. allahın resulü; islamın kabulümüzdür de lakin bana biraz seyrek görün. elimde olmadan hakim olamadıgım kalbim sana kırgın demiştir. vahşi o günden sonra resullahla hiç göz göze gelmemiştir. resullah mimberin bir tarafındaysa, o ömür tarafında duruyordu. uzaktan seviyordu nebiyi. uzaktan sevmek nedemek? gidin hz.vahşiye sorun. vahşi tövbe etmişti. buda onun tövbesiydi....

selam tövbe edebilenlere....
ulan hz.vahşi olduk ama vahşi adından bir türlü kurtulamadık demişmidir acaba, müslüman olduktan sonra. adama hz.vahşi diyorsunuz ama gerçek adı yokmu bunun.
dursun ali erzincanlı'nın bir şiiri;

http://www.youtube.com/wa...mp;NR=1&v=MsEDpKp2BvM >>
(bkz: vahşi bin harb)
Kürtçe kelime anlamı Hovan dır.
Acımasız şey.