bugün

genellikle okuduğu bölümü beğenmeyen
derste hocalara cart-curt konuşup kafa tutan
saç sakala karışmış,kantinlerde karı-kız peşinde dolaşan
yavşak bir konuşma aksanına sahip
marka delisi uzun saçlı tikkylerdir.
odunla kampüste kovalanması vaciptir bunların.
ilk gün dünyanın en komik insanıdır. kampüsle ilgili hayalleri vardır. etrafa şaşkın şaşkın bakar. halbuki diğer aylarda kurt kesilecektir.
"naber len, alışabildin mi?" sorusuna sıkça muhatap kalan öğrencilerdir.
çömez olup her zaman aşaliganmaya alişmanin gerektiği dönemdir.

(bkz: gel lan buraya çöm cayim bitti)

(bkz: aga geliyor)
eğer istemeyerek geldiyse ve geldiği şehri beğenmediyse kesinlikle yatay geçiş muhabbetine balıklama atlayan öğrencidir.
her gördüğüne abi demek zorunda kalan öğrencidir.*
bağyan kişileri, abazan 2. veya 3. sınıflarda okuyan er kişilerin ağlarına düşürmek istedikleri türlerdir...
hazırlık da okumuşsa okulun müdavimi olmuş öğrencidir. dersleri sıkıcıdır. birinci sınıf ne de olsa.
ne güzel ögrencidir o. daha okuyacağı, kafasına göre takılacağı, konserlerde söyleyip güleceği ne kadar çok sorumsuz senesi vardır..ne güzeldir.*
birinci sınıf öğrencileri okul kantinine girdiğiniz anda anlaşılır efenim. çünkü bunlar kalabalık bir güruh halinde oturup, bağıra çağıra konuşmak suretiyle bütün kantinin dikkatini çekmeye çalışırlar. ama gel zaman git zaman okula alışıp ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf oldukça çevrelerindeki o kalabalık azalıp, bir kaç kişiyle oturup kalkan sessiz bir azınlığa dönüşürler. *
her şartta haklı olduklarını savunan öğrncilerdir.
hocaya her an sert çıkabilirler. abla ve abilerinden duydukları "dikkat et hoca takarsa fena olur" uyarılarını pek sallamazlar. hocanın biri takana dek...
yatay geçiş yapma hayali kuran öğrecidir. *
''teneffüs zili çalacak mı?''diye aklında soru işareti bulunur ama genellikle sormaya çekinir. ***

sevgilisi yoksa sınıf ahalisini şöyle alıcı gözle süzer.

ilk bir kaç hafta defteri, kalemi, kitabı dört dörtlüktür. sonra bunların hepsini taşımanın gereksiz olduğunu keşfeder. ses kayıt cihazıyla tanışması defter taşıma, ''fazla kalemin var mı?''diye sorabilecek samimi arkadaşlar edinmesi kalem taşıma ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. kitabı en azından hava atmak için taşımaya devam edebilir.

hocaları pür dikkat dinler. daha sonra hocaların huyunu suyunu öğrenir ve bazısını az , bazısını çok dinler. bazısını hiç dinlemez.

ilk olarak tuvalet ve kantinin yerini öğrenir. daha sonra öğrenci işlerinin, dekanın, öğretim görevlilerinin odalarını öğrenir.

derse geç girmeye çekinir. önemli bir ders ise utana sıkıla, özür minnet girer. daha sonra elinde bir bardak çayla bile derse girebilir.

yaşı geçkin öğrencileri, öğretim görevlisi sanabilir.

derslerinde başarılı olması dilenesi öğrencidir.
geçen sene üçüncü sınıf itibariyle alttan aldığım hukuk dersi için (1 kereliğine mahsus olmak üzere) derslerine girmem ile hayretimin şaştığı öğrenci grubunun nezih üyelerinden biridir.

"yeahh üniversiteli olduk" halet - i ruhuyesiyle, kendilerini ön plana çıkarma maksatlı espri yapmaya çalışmalarına ve "baba yha!" ile başlayan feci eğreti cümlelerine şahit olduktan sonra, "yahu bizde mi böleydik yoksa?" modlarında, betim benzim atık, kara kara düşünmeme neden olmuşlardır.

artık ne kadar fenalık geçirdiysem hoca; "rahatsızlandıysanız çıkıp hava alabilirsiniz hanfendi" demiştir ki hala buna gülerim.

birde efenim ortalık oturulacak bir ton boş banktan geçilmezken, kümeler halinde, buldukları çayır çimene yayılma sendromları vardır ki ne yapsınlardır? filmlerde, resimlerde öle görmüşlerdir. üniversiteye hazırlık dönemlerinde binlerce soru çözerken, çayır çimene yayılma hayalleri kurmuşlardır ve işte gerçekleştirmenin tam zamanıdır.

özellikle son sınıf öğrencilerini gözlerine kestirip, sigarayı tutuşlarından oturma tarzlarına kadar sosyolojik gözlemlerde bulunup sıcağı sıcağına uygulamaya çalıştıkları da görülür. sigarayı zoraki içmeye çalışmaları her hallerinden belli olan "bazıları" iç sızlatır ki yazıktır. günahtır. ellerinden tutup yer yön göstermek sevaptır ve gayet ciddiyimdir.
üniversiteye gidip güney kampüs'ü soran insandır.*
eğer yurtta kalıyorsa hemen eve çıkması geektiğini düşünen öğrencidir.
acaba yanlış bir tercih mi yaptım diye düşünen insandır.
(bkz: çöm)
(bkz: çömez)
memleketine sık aralıklarla gider. bir süre sonra dağılacaklarını bilmeden bi sürüyle dolaşır.
çömez şakalarına maruz kalmaktan bunalıma girip anti depresan ilaçlarla ayakta durmaya çalışan öğrenci modeli.
her an yurtta eline bir yastık verilip yurt müdüründen yastığı mühürletmesi istenebilecek öğrenci tipidir. gelecek yıllarda kendine ve arkadaşlarına yapılmış çöm şakalarını geliştirip süsleyerek yeni gelen nesle uygularlar.
bu tip öğrencilern burs aramakla meşgul olanları da mevcuttur. yeni geldiği şehrin her türlü olanaklarından yararlanmak istemektedir.
bu tip öğrencilerin ilk bir iki ayda harcadığı paranın haddi hesabı genellikle yoktur, çünkü şehri tanımayan bünye her an her yerde kazık yemeye müsaittir, merak edilmemelidir, geçer...
"ooo o derse de zor diyosan sen bu fakülteyi bitiremezsin, 2. seneye gel, 3'e gel bakalım, hahayt" şeklinde kaknemce çemkirmelere maruz kalan öğrencidir.
her üniversite öğrencisinin basına gelen sanıldıgı kadar korkutucu olmayan durumdur..
erkek olanı kesinlikle topsakal bırakır. *
ilk yüzleşmeleri gereken şey üniversitede kızlar teklif ediyormuş yalanıdır.
güncel Önemli Başlıklar