bugün

"Sevilip layık olamayan, sevip kımıldayamayan ban'a"
Beni biri severse; utanırım
Seni biri severse; gururuna eklenir...
Beni biri severse; korkarım onun için,
Seni biri severse; geride duramazsın...
Beni biri severse; kaçarım kendime,
Seni biri severse; ona kaçarsın birkaç günlüğüne...
Beni biri severse; ben o birine seviyorum diyemem,
Seni biri severse; günde bin kaç kez söylersin sevdiğini...
Beni biri severse; ona vereceklerime sınır koymam,
Seni biri severse; neler alacağını hesaplarsın...
Beni biri severse; esir olurum, yanına yoldaş,
Seni biri severse; esir alırsın, emretmek arzusundan....
Beni biri severse; özgürlüğümü de götürür gittiği yere...
Seni biri severse; özgürlük nedir bilmiyordur ki...
Beni severse biri; o artık benimle bir'dir...
Seni biri severse; bir'likten cinnet doğar aranızda....
Beni biri severse; bundan sonra bir değildir aslında.
Seni severse biri; herkes kendiyle bir'dir...
Sen birini seversen; sadece ağlayabilirim,
Birini seversen sen; buna inanamayabilirim,
Seversen sen birini; kendini daha çok sevmek içindir yine,
Seversen birini sen; bana duyurma...
Sen
Sevebilirsen
Birini,
Gururuma sarılır yaşarım...
Ben birini seversem; ben severim sadece,
Birini seversem ben; cinayettir, intihardır,
Seversem birini ben, sadece birini severim,
Seversen ben birini; o biri bir sensin'dir...
Ben
Seversem
Birini...
Ya evlidir, ya birkaç güne evlenir...

bu ve bunun gibi bir çok okunası şiirin sahibi şair.
bu güne dak rastladığım en baba şairlerdendir..mail lerime gerçekten büyük bir içtenlikle cwp werir...
şiirlerine koyduğu o son cümleler insanı silip süpürüyor...tüm şiirleri çok güzel..
YAŞADIM DEDiĞiM BiR SEN VARSIN.FARKINDASIN.DiYEN ŞAiR...
OLMAZSA OLMAZIM..
kendi ağzından 'ben tarihi';

"1976 yılında pek de fazla uğraştırmadan, bir güzel ailenin, bir yeni jenerasyonu'nun, ikinci akıncısı olarak doğmuşum. Şimdi bile yaşamak istediğim, ahşap bir evde, ahşap bir mahallede, ahşap arkadaşlarımla, gerçekten güzel geçti çocukluğum. Güzel hatırlamak istersen, güzel geçmiştir zaten. ilk ve orta öğrenimimi de geride çok güzel anılar bırakarak tamamladım. Pek de yoğun arkadaş çevreleri istemedim, dost seçtim, dost'la yetindim. Bu süre içinde iki tanesini tamamen yalnız olmak üzere bir kaç tane dergi çıkardım ve batırdım; eğlenceliydi... Yazdıklarımı herhangi bir yerde toplamadım, sadece kendi web sayfamda arada bir yazdıklarımdan parçalar yayınladım. Şimdi, bir şekilde vakit geçirerek dünya zamamınım dolmasını bekliyorum."

http://www.siir.gen.tr
şöyle diyor kendisi;
"bir şey söylendiğinde anlamayıp "nasıııl" diye haykıran sığır insanlar yüzünden kafam bozuk hep"
son zamanların en okunası ,en anlanası ,en sevilesi şairlerinden biridir. genç, yiğit şairimizin yazmayı bırakmış olması son derece üzücüdür. biri onu ikna etsin sevenlerine duyurulur (bkz: cyrano)
Günah Ekerim Ömrüne

'Mecburiyetine Boyun Egen'e'
Uzaklas;
Yoksa sana dokunurum,
Yoksa yasak tanimam,
Günahkâr olurum, günahim olursun,
Kaç, görme,
Görürsen hatirlama,
Hatirlarsan aglama.
Gelme.
Yoksa sana dokunurum,
Dudaklarina konarim
Gözlerini esir alirim
Kölem olursun,
Gecelerce kölen olurum,
Didik didik ederim hayatini,
Benden baskasina yasatmam seni,
Tarihini vururum, anilarini asarim,
Yüregine saplarim kendimi
Bedeninde yatiya kalirim
Teninde beklerim gelecegimi
Yaklasma;
Seni alirim,
Senin olurum,
Özgürlügüm yoldas olur yanina,
Sensiz düsüncelerim toprak olur,
Taparim sana, yatagina tapinak derim,
Yüzünde günesler beklerim,
Gitmezsen sana dokunurum
Sahiplenirim seni,
Sana aski yasatirim,
Daha küçük asklara katlanamazsin,
Benimle ölürsün...
'Kavusamayan iki dagdik, aramizda günes vardi'

Umut Taydas

en kısa zamanda kitap yazmasını beklediğimiz değerdir.
(bkz: aklımı sana çaldırdım)
Ne sen biliyorsun ne düşündüğünü,
Ne ben,
Ne ben biliyorum ne söyleyeceğimi,
Ne sen..
Yaşadım dediğim bir tek sen varsın,
Ve farkındasın..
Yine korku, yine cesaretsizlik engeller,
Hiç düşünmediğim kadar kolay ayrılmayı sağladı
Senden,
Henüz küçüksün diyorsun da,
Hayatımda ilk defa küçük olduğumu
Senin karşında kabullendim..
Beni de sen büyüttün belki,
Bir haftada dedem yaşına geldim..
Gittiğinde artık,
Hayalimdeki sen büyütecek beni,
Venüs'ü bile kıskandıran dudaklarından,
Bana gönderdiğin yasak ama masum
Öpücüklerin sonunda
Karşında ne kadar dayanılmaz, zavallı olduğumu anladım..
Onlar benim olmalıydı, yalnız beni öpmeliydi diye
isyan ettim Tanrı'ya,
Önemsemedi,
Mutluluk denileni sadece;
Senin ruhunda bana gösterdi; ve geri çekti,
En mutluyum demeye az kala..
Ortada bir suç var ama faili meçhul,
Suçu kime atacağımı bilmiyorum,
Herkes haklı, bütün sebepler doğru,
Seninle yaşadıklarımıza da..
Herhangi bir isim koyamıyorum, dünyada bilinen kelimelerden..
Ne sen biliyorsun ne yapmak istediğini,
Ne ben..
Ne ben biliyorum sana karşı hissettiklerimin sınırını,
Ne sen..
Bir hediye olmalı senin beni özlemen..
Özlem ki; hiç kimse için böyle önemli olmadı..
Değerini bilmem için bir tür uyarı olmalı ayrılıklarımız,
Ayrılık ki; hiç kimse tekrar bir arada olmayı bu kadar istemedi..
Bir dünya olmalı senin gülüşün,
O gülüş ki; kimse bir tek gülücük için yaşamayı kabullenmedi..
Yaşanılacak her şeyi yaşıyoruz birlikteyken,
Kıskanıyorlar, engellemeye, ayırmaya çalışıyorlar,
Açıkçası ben de,
Aramızda sahte olan bir şeyler seziyorum,
işte bu tamamen sana yaklaşmamı engelliyor,
Yada senin olmamı..
Sahte olan öpüşün mü anlamıyorum,
O kadar senin oluyorum ki o anda..
Sahte olan gülüşlerin mi anlamıyorum,
O anda sadece dinlemek istiyorum düşünmek değil,
Sahte olan sevdiğini söylediğin an mı anlayamıyorum,
Sadece onu senden duymak istiyorum, başka bir şey değil..
Sahte olan sana ihtiyacım olduğunu söylediğim an mı,
Bilmiyorsun, bunu bekliyorsun sadece,
Sahte olan, uğruna akıttığım göz yaşlarım mı,
Sadece onlar yere düşmeden yakalamak istiyorsun, diğerleri önemsiz,
Sahte olan sana sarıldığım an mı anlayamıyorum,
O kadar ihtiyacın var ki, o anda kesiyorsun dünyayla bağlarını..
Ne ben biliyorum kimin yada neyin sahte olduğunu,
Ne sen..
Ne sen sevgine isim koyabiliyorsun,
Ne ben..
Yaşadım dediğin; iki umutsuzun beklemedikleri bir anda, bir umutla sarılmasıydı,
Gözyaşım dediğim; iki sulu gözün, ağlayabildiklerini kanıtlama çabalarıydı
Mutluluğum dediğin; iki mutsuzun ilk defa yaşadıkları bu şeye verdiği isimdi, belki mutluluk değildi,
Özlemim dediğim; iki gurbet treninin birilerini özlemiş olmaları gerektiği anda söyledikleri bir sözdü,
Bebeğim dediğin; iki çocuktan, birinin bebek, birinin anne olma isteğiydi,
Aşkımız dediğin; iki kişinin ihtiyaçtan birbirini canım'lamasıydı belki..
"Seni Seviyorum" dediğin zaman hiçbir şey düşünmedim
Sana dediğimde sen de öyle..
Birbirimize bir tek bunu doğru söyledik belki..

"Sebep aramam, severim.."

dizelerinin sahibi, yürek mengenesi..
benden başka birilerinin, böylesine bağlanabileceğini düşünmediğim, şaşkınlıkla entrylerini okuduğum, kalbimin bin kere yanmasına sebep olan müthiş kalp, sevgi ve nefret insanıdır.
şiir sonları cümleleri ayrı bir şiirdir "sebep aramam severim" , "her görüşte aşık oldum" , "Benim bildiğim 'aşkım' sözü bir hayatta yalnız bir kişiye sarf edilir." .
şiirlerindeki bazı cümleleriyle gözlerim dolar. "her saniye biraz daha kaybolurken bendeki parmak izlerin" , "ben umursamaz maskemi takarım yine" , "sus ve sadece şiirim ol" .
hayatımın şiirini yazmıs şairdir.
stampol'un fethi.
"uzaklaşmana"

bir sen, bir ben
bir-liktelik
fasılasız beraber, bir ömür,
bağımlı, tutkun, tutsak,
bilsen bir ben,
sana kaç kadar muhtaç.
oysa sen beni
hiç kadar sevsen,
ben bir daha
hiçbir şeyi
hayal etmek ihtiyacı duymam.
bilmem, bir ben
bunları söylerken
seni hep severken
yıl 2002 olsa da
bu dünyada sevmek diye bir anlam
aşk diye bir dürşünlük kalmasa da
ben, aldırmadan
sevmekten, aşktan bahsederken,
kördüğüm senin,
defalarca halini,
her şeye ve hiçbir şeye rağmen
hayatın,
adı, ölüm olan hayatın,
derdinde oluşunu;
hiçbir şeyin, hiçbir benin,
seni hiçbir şey istemeyecek kadar,
mutlu edemediğini bilmeyi,
nasıl da sevmiyorum.

seni nasıl da seviyorum.
oysa senin sevişin başka,
seni tatmin ediyor, ya,
beni ?
beni hiç kadar sev sen,
ben sana her kadar müptela,
hiç kadar sevsen beni,
başka bir şey istemem.


"aşığım diyen birinin en büyük suçu;
vaat ettiklerini verememek değil, vaat etmek ve vermemek"
beni umutsuzluklara atan şair;

kirilgan saz

kalınca halatlarla
farzet ki bağlamışsın kendini yaşamaya,
sözünde erkeklik var
düşlerin sarımtrak,
bütün cefasını çekmişsin dünyanın,
halin bir hayli hüzün uzun zamandır,
yetmiş sana, doymuşsun,
bileklerin ağrıyor
hislerin morarmış,
hayatını onun bunun,
keyfine harcamışsın çoktan,
kendini çözecek gücün kalmamış.

farzet ki zalim,
çalmış götürmüş tüm imkânları,
sen geride,
kalbürüstü bir akardeon solosu,
ince telli, kırılgan biz sazsın,
hiç bir melodiye uyamıyorsun,
kendi akordundasın,
her taraftan sesler geliyor,
kaçırmak istemiyorsun kendi ritmini,
bağımlısın,
birisini seviyorsun,
sevmekten beter, yanıyorsun,
aşıksın,
sesine müptelasın besbelli,
oysa halatla sarılmışsın iyice
canın hayli sıkkın,
yazmak değil yaşamak
derdin,
biliyorsun ki bu yüzden
böyle saçmalıyorsun.
tak.
bırakıyorsun.
SELMALAR...

herkesin hayatında bir Selma
olmuştur
mesela.
acaba bunu nasıl sindirir
Selma'lar,
şuradan şuraya şu sınırlı
yaşamakta,
herkesin olmak
kadar
boğucu
bir başka
sel var mıdır ?
oysa değiştirse Selma adını
da
sadece istediklerinin olsa;
tanrı'nın cennetine
adam
seçmesi gibi...

30.06.00
güncel Önemli Başlıklar