bugün

faşizm
darbe
doğu perinçek
ne abd ne ab içine kapanık dışlanmış türkiye
kemalizm
cumhuriyet gazetesi
ilhan selçuk
cephanelik evler
muzaffer tekin
sözde cumhuriyet mitingleri ya da kısaca bindirilmiş kıtalar
darbe
deniz gezmiş
tuncay özkan
kanal türk
hortumculuk
ekmek kuyruğu
yağ kuyruğu
benzin kuyruğu
yabancı düşmanlığı
nazım hikmet
devrim
devletçilik
halka tepeden bakma
jakoben laiklik
ateizm
ve 19.pozitivizminden ve 1940-1950 yıllarından kalmabilimum arkaik kelimedir.
ek olarak

(bkz: neyzen) her sıkıştıklarında ağızlarında aynı ciklet şiir.
(bkz: biz kaç kişiyiz) de son bombalarıdır.tuncay özkan'ın son mitingine 150 kişinin geldiği düşünülürse,uzmanlar tarafından sayının 25 milyon olacağı tahmin edilmektedir.

süheyl batum'un öğrencileri,cüneyt arcayürek'in bilmem kaç yüzyıllık okurları ve tuncay özkan'ın akrabalarıyla bu sayı 30 milyona dayanır.
(bkz: komprador)
(bkz: komprador burjuvazi)
(bkz: komprador aydın)
bu güruh, Refleksler ile ülkeyi sevmeyi salık verirler mesela. Günlüklerde yazılan plan programlar ile ne kadar sistematik bir sevgi insanı olduğumuzu gösterebilirler dosta düşmana. Sonra miting yaparak sevgilerini yedi cihana ilan ederler misalen. Buralara öğrenci taşımayı, bu vatanı kayıtsız şartsız sevmenin ölçütü olarak görürler. Olmadı sınav iptal ederler, otobüs kaldırırlar filan.. Nevzuhur bir sevgi yöntemi de, internette gruplar oluşturmak 'önümüze gelene bir tekme' oyunu oynayarak yapılan yöntemdir. Sokakta gördüğümüzde pek de tekin olarak görmeyeceğimiz karakterler internette büyük kahraman, baba vatansever gibi sıfatlar ile yılın sevgi insanı seçiliyorlar. Mail'lerini sağa sola yollayarak sevgisini katlayan yurdum insanı az değil biliyorsunuz.

Andıç ve ulakçıların sevgisini cümle âlem, herkes biliyor zaten. Bu işin pirleri, duayenleri, her bir şeyleri onlar zaten. Onlardan kral vatansever, onlardan şahane sevgi insanı yok. Ne yapıyorlarsa vatan sevgisi için yapıyorlar. Ve biz hep yanlış anlayıp yorumluyoruz bu sevgilerini!!!
bu terminoloji ile çok yakından ilişkili görünen tuncay özkan'ın şöyle bir yazısı var daha yeni çıktı.

"Bir başbakan tarafından son 5 yılda 67 dava ile mahkemeye götürülseniz, bunların tamamını kazansanız, dört kez basın konseyinden aklanıp çıksanız, 14 suç duyurusunun hepsinden tertemiz çıkıp, bir tek hafta başbakan tarafından aleyhinize ve çalıştığınız kuruma hala dava açılmadan gün geçirmediğinizi görseniz ne düşünürsünüz?"

ben küfrederdim tuncay yerinde olsam. bakın adam pek sabırlı. bu adam ulusalcı terminolojinin duayenlerinden sayılıyor cemaatçi kesim tarafından.

yani bu terminoloji aynı zamanda sabırlı bir terminoloji imiş. ciddiyim, çoğu insanda bu kadar sabır yoktur. emin olun, saldırırlar.
bu, cemaatçi maymunların çok kıskandığı terminolojidir.

o değil de geçen kanaltürk'te geniş bir söyleşi programı vardı. celal amcamız falan da gelmiş, tuncay falan da var. salon kocaman. doldu anasını satayım - başta boştu. şaşırdım. dedim ki "hakkaten bu ulusalcılar cemaatçilere baskın çıkabilir".

hafif bir tebessümle sigaramı yaktım. aşuremden son bir kaşık daha alırken elim içerisindeki buz gibi su ile dışında buharın yoğunlaştığı metal su bardağıma doğru gitti. bardaktan iki yudum alıp sigaramdan derin bir nefes çektim...
"Siz her gün keyfi bürokrat uygulamalarına maruz kalıp, "Niye " diye sorduğunuz da, "idari tercih" yanıtını aldınız mı hiç?

Mahkemede kazandığınız haklarınızın yasalara aykırı olarak idarenin keyfiyeti gerekçesiyle size verilmediği oldu mu hiç?
Siz 'ulusalcıyım' deseniz ve sırf bunun için faşist, ırkçı, kafatasçı damgası yeseniz ne düşünürsünüz?"

tuncay özkan bunları da demiş. ne ilginç değil mi? ulusalcı terminoloji bu hallerdeki insanlar tarafından geliştirilmeye çalışıyor.

e haydi be halk! haydi be müslümanlar! mazlum'un yanında olun! oğlunuza kızınıza iş bulabilmek hevesiyle dinsiz imansızların peşinde görünmeyin!

allah için...
Kendilerini eleştiren kim varsa dakikasında fetocu pkklı olur.
Akp ile kankalık bunu gerektirir.