bugün

ingilizce şarkı söylemek.
Lanet olası: allah belani versin.
Tanrı aşkına: allahini seversen ya.
Aman tanrım : allaam yareppim.
Wowww : vay AMK. Ya da vay be.
Bla bla: falan filan.
Lmao: gotumle guluyorum
Lol: lağn olm lağn he he he.
Force etmek: dayatmak
bitmiyor valla....

Eşit: ayrıca etilerde durakta beklerken önümden geçen bir kızın yanındaki kıza söylediği ve unutamadigim cümle: ya sabah annemle resmen discuss ettim.

To discuss: tartışmak.

Karşılarına aslında söylenmesi gerekenleri yazdığım saçma lafları kullanmaları.
Golf.
Polo.
Suşi.
Limuzini sokakta kapının önüne park etmek (!).

Uzay istasyonu.
Dr.alban'ın no coke şarkısını söylemek.
Jazz müzik yapmaya çalışmak.

sen çorumlusun lan ne jazz ı.
Solculuk. Solculuk güzeldir, sağduyu, hassasiyet, paylaşım kavramlarını içinde barındırır. Ama ülkemizde öyle değil; kaos, anarşi, başka sömürge ülkeleri ile kendi ülkesi ile bir tutup mantıksız işçi emekçi geyikleri, halkların kardeşliği ayağına bölücülük, vs vs.
(bkz: cinsel seks)
çin yemekleri yemektir. o ne öyle çöplü, çubuklu.
Gelinin yaninda ayni elbiseleri giymis nedime sifatiyla dolasan kızlar.
Ne oldu bize de degistik boyle.
(bkz: baby shower)
Yabancı müzik yapmak..

En son örneği follow me.
(bkz: swinger)
kesinlikle star wars hayranlığı. hatta amerikalılar dışında kim yaparsa aptalca duruyor.
amerikalıların zeka seviyesine uygun zaten.
Tişört üzerine Türkçe slogan yazmak.