bugün

(bkz: türkiye denen ülke ne demek lan)

ek: başlığın sahibi kaçmış. başlık üstüme kaldı.
sakin olmak gerekir. bırak azizim sevip sevmemek hususlarını, politikayı, sorunları, terörü, bak gel ben sana bir tabak dondurmalı künefe ısmarlayayım. güzel bir sohbet ve muhabbete kapılalım.
iyi degerlendirilirse faydali olabilecek bir duygudur. kisinin nefret ettigi ozellikleri en azindan kendi benliginde degistirmesine yardimci olabilir bu nefret. ancak nefret ettigini soyledigi hadiseleri kendisi de benimsemis ise, demek ki zaten yeteri kadar nefret etmiyormus oldugu ortaya cikar.

cunku "zarar veren bir hadiseye cozum getirmemek" de bu ulkenin "nefret uyandiran" ozelliklerinden birisi degil midir?
bu ülkeden ekmek ye hasta olunca bu ülkeden sağlık hizmeti iyi kötü yolunu okulunu da getirsin sonra da nefret et.

o zaman avrupaya ya da kuzey ırak a doğru alalım sizi.
türkiye'den nefret eden insan söylemidir.

edebilirsin hacı, bir şey demem. de bana ne lan?
yillar once yurtdisinda bir sahistan duydugum sozdur. sahis milletini vatanini zamaninda cok sevmis. ama gel gelelim adam memleketteki torpil sistemini gecip is bulamamis, bunun uzerine yurtdisina cikmis yurtdisinda akademisyen olmus ve bu cumleyi sarf etmistir.
Gerçek Atatürkçü ve batılı insanların duyumsayabileceği güzide histir.

18 bin yıllık türk tarihinin, son 1000 yılında islamı seçerek özünden dönmüş, yalan olmuş kimselerden, orjinalliğini koruyarak farklı kalabilmeyi başarmıştır.

atatürkün 12 yl boyunca türkçe okuttuğu ezanı sever, arapçasını duyduğu zaman, yüksek sesle küfür etmenin lincine sebep olabileceğini bildiği için, tepkisini sessizce ortaya koyar.

israil askerinin vurduğu linççi grup haberini gördüğünde, sevinçten anında rakı sofrası kurup, "- ohh nasıl geçirdiler, iyi oldu" diyebilecek kadar iyi ve adaletli bir kalbe sahiptir.

ya sev ya terket sloganı gereği, ülkeyi terkeder, çocuğunu ABD başkanı yapar ve 40 yıl sonra ABD ordusu ile birlikte gelerek ülkesini pisliklerden temizler. 3-5 bin pkk lıyı yenemeyenlerin, 500 bin kişilik abd ordusu karşısında sıfır şansa sahip olduğunu bildiği için, vurur, vurur, vurur. ta ki son bozulmuşu cehenneme gönderinceye kadar, temizliğe devam eder. çünkü o tek başına dünyaya bedeldir.
Türkiye'nin yönetimindeki her kademede baştan aşağı yapılan yanlışlar, bencillikler...yüzünden kendi insanlarımızın ülkesinden soğuması hatta nefret etmesi durumudur...
duygusal olarak yıpranmış insanlar tarafından gelen bi cümledir. tahminen istediğini elde edememiş veya ülke içerisinde çok fazla darbeye maruz kalmış insandır. (bkz: işsizlik) buna örnek olarak gösterilebilir. her ne olursa olsun ülke sevilmeli ve bu toprakların nasıl kazanıldığı unutulmamalıdır
(bkz: o sana bayılıyodu)*
türkiye´den nefret ediyorum tümcesi, genellemenin gelebilecegi son boyuttur. türkiye´nin nesinden nefret ediyosun? seklinde bir soruyla bu konuya somut bir aciklik getirmek gerekir. hic kimse haddizatinda bir ülkenin "herseyinden" nefret etmez.

ben de mesela fransizlari pek sevmem, cok ukaladirlar falan, ama fransa cok güzel bir ülkedir. bana kalsa paris´te fransizlar yerine baskaca bi millet yasasa cok daha iyi olur. sonra fransizlari sevmem ama, yemek icecek isinden cok iyi anlarlar. fransa da alelade bi pizzaciya gidersin, yedigin basit bi pizza dir, ama onu o kadar yüksek kalitede yaparlar ki vay be dersin.

bunun gibi türkiye´de bir sürü kazik yemis ya da insanlardan baski görmüs olabilirsin. ama her yönüyle ele alindigi zaman türkiye hic de öyle hafife alinabilecek bir ülke degildir. türk insaninin da bircok konuda, hele misafirperverlikte falan, cok önemli artilari vardir. sen anca, türkiye ´de "karsina cikmis olan sahislardan" nefret edebilirsin. öyle herkesten nefret etmek, hicbir seyini sevmemek gibi bir söylem, olmaz.
(bkz: babam beni hortumla dovdu)
bunu söyleyen kişiye türk askeri demekki zamanında posta falan koymuş ki o kişide türkiye den nefret ediyordur. genelde türkiye denefret edenlerin en başını yunanlar sonra da ermeniler çeker.
---alıntı--
insan memleketini niye sever. başka çaresi yoktur da ondan.
amma biz biliriz ki; bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir.
burayı seversen burası dünyanın en güzel yeridir.
amma dünyanın en güzel yerini sevmezsen orası dünyanın en güzel yeri değildir
--alıntı--
vizontele'den.
(bkz: o halde seni tutan ne dostum)
(bkz: seni tutmayalım biz hacı)
ülkem insanları diğer ülke insanları gibi genelde aptallar. ayrıca ülkemin fanatik dincisi ile diğerlerinin fanatik dincisi de tamamen aynılar. diğer insanlardan genelde farkımız yok, ama tek bir şey farklı bence ve o da tek başına yeterli nefret için,

saygısız olmamız. başka insanlara olan saygısızlığımız. bu ülkede kanser olmanın en kolay yolu trafikte araç kullanmak mesela. hadi bir kişi yok öyle değil desin.
herkes istediği yorumu yapmakta serbestir böyle bi zırvalamaya. bende kendi yorumumu yapıyım üst bakamlardan bi adamın lafıyla. (bkz: ananıda al git) o zaman demek istiyorum.
Diğer dünya ülkelerinin sosyolojik, ekonomik ve kültürel geçmilerini ve şu anki durumlarını gayet iyi okumuş , yutmuş , özümsemiş ve kıyaslama yapma akli dengesinin tam teşekkülü hastaneler tarafınca onanmış bir entellektüel kimlik bu fikri savunuyorsa kendisine THY 'yi, Pegasus'u veya Onur Air ' i öneremekten başka yapacak bir şeyimizin olmadığını üzülerek belirtmeliyiz. Yok eğer gününün tamamını okeye dört arayan bir zavallı söylediyse de kendisini mazur görmeliyiz. Kendi haline bırakmalı.
türkiye de zaten senin gibi insanları sevmiyor diye cevap verilebilcek bir cümledir .
evet türkiyede seni ve senin gibileri sevmiyor .
(bkz: siktirip gidebilirsin canım)
gel pasaportunu bizeni ben çıkarttırıcam.
karşılığında, açeydim gollarımı gitme diyeyim denmesini falan mı bekliyor?
(bkz: o zaman ne duruyon koçum kapı orada)
(bkz: tutmayın küçük enişteyi)

(bkz: salıverin gitsin)