bugün

türk kızının erkeğe bakış açısındaki gerçekleri dile getirirken teşhis ettiğimiz sendromdur.

öncelikle bayramın kutlu olsun türk kızı ve türk erkeği.

şimdi bayanlar baylar, kız cinsinin asla sevemeyeceğini nedenleri ve niçinleriyle açıklamıştım. buna tepki gösterenler gösterilerine devam ediyorlar. bilmiyorum ya anlamadıkları ya da anlamak işlerine gelmediği için. her neyse anlatmaktan yorulmamak lazım.

bir çocuk düşünelim; çocuklar oyuncakları severler. oyuncak için ağlayan çok çocuk görürüz ki vakti zamanında her birimiz en az bir defa oyuncak için ağlamışızdır. bir çocuk için oyuncak son derece mühimdir, hatta çocuk toplumunda oyuncak bir itibar nedenidir. oyuncağı bol ve kaliteli olan, kimsede olmayan oyuncağa sahip çocuk itibar sahibidir ve şeftir. çocuk oyuncağı kaybetmek istemez, oyuncağı bozulur veya kırılırsa başka oyuncaklarla muhakkak ikame eder...kıran ve bozan kendisi olduğu halde.

peki çocuklar oyuncağı severler mi? ilk cümlede severler yazdım bakınız. adam sende kendi yazdığından haberin yok bize fetva veriyorsun demeyin. yukarıda sever diyerek geçtiğim sevginin asli unsuru yani objesi oyuncağın şahsi varlığı mıdır?

bir başka deyişle çocuk; oyuncağı oyuncak olduğu için mi sever yoksa başka başka nedenlerle mi?

bu yazıda oyuncak yerine türk erkeği, çocuk yerine türk kızı yazın ve bu soruyu kendinize sorun.

cevaba şaşırmayın.

haydi iyi bayramlar.
bir rus kızında, bir çekoslavak kızında, bir ingiliz kızında olmayan sendrom. sanırsın ki teşhisi koyan süha özgermi.
vardır öyle bir sendrom. sevgililer günü, tanışma günü, zart günü zort günü hemen peluş bir oyuncak ayıya kanarlar. ona sarılıp uyurlar... halbuki saçmadır. * *
Biz buna aramızda Turkish Aşil Sendromu diyoruz.
çocukluğunu yaşayamamış olmasında olabilir.