bugün

aslında bazı tabulardan dolayı deşilmesi güç bi yara olan ademoğlu sorunu.. şahsen bir kavmin böyle ruhani bir ritüele bağlanması bana saçma gelse de inançlarından dolayı hiç bir varlığa laf edilmesine katlanamayan bir lüzumsuz adam olarak asıl demek istediğim şudur.. zamanında şamandık efendim biz.. noldu şamanizm?.. nerde göktengri..? bi adam vardı adı hüseyin nihal atsız mı neydi tam bilemiyorum... ilginçti.. kovalamış zamanında.. en azından farklı bir perspektif kazanmış.. at gözlüğünü çıkarabilmiş.. azı yarar çoğu zarar derler ya, öyle bence.. onun ki de bi inanç sonuçta, o da eleştirilebilir.. haklıdır da eleştiren.. lazım.. sonuçta hangimiz doğruyuz ki.. hangi doğrudan bahsedebiliriz ki.. belki bu ukte, türkler ve hristiyanlık da olabilir di, gene aynı saçmalıkları yazan bi adam da yine ben olabilirdim, ama bu bana bağlı bişey değildi ki.. zamane imparatorlarının sorunu açıkcası.. onların doğrusu bizim doğrumuz olmak zorunda olmuş.. bana göre hava hoş açıkcası.. ne diyebilirim ki böyle kabul eden bir devlete.. hayır bana müslüman yazmayın mı diyim?.. olmaz sanırım.. çok göze batar.. kim hoşlanır ki göze batmaktan.. en iyisi fazla göze batmadan bitirim şunu...
ilber Ortaylı, Nevzat Yalçıntaş ve Mümtaz'er Türköne'nin daha önce yazılmış olan makalelerinden oluşan kitap. Yakamoz yayınları tarafından ilk baskısı bu hafta içerisinde gerçekleştirilmiştir. Günümüz siyaset gündemindeki tartışmaların birçoğuna ışık tutacak bir eserdir.
türkler ve islamiyet, için öncelikle türklerin islamiyetten önceki inançları hakkında bilgiye sahip olunarak daha sağlıklı sonuca varabiliriz. şamanizm de dünya,gök, yer ve yeraltı olarak inanılıyor. doğayla yaşanılan bir hayat şekli olan göçebe topluluklar. alfabe yok, yazı yok.. ve iki eski kültürün arasında(çin ve hint kültürü) yaşarlar. islamiyet, arap yarımadasının en hareketli ve ticaret merkezi olan mekkede başlayıp medineye yerleşerek ilk şehir devletini oluşturan peyganber mekke ile yaptığı savaşlardan sonra mekkeye dönmemiştir.peygamberden sonra gelen ebubekir,ömer ve osman zamanında yayılmacılık asyaya doğru gelişiyor.ve de başarılı oluyorlar. bu bögelerde yaşayan toplulıklar islamiyeti kabüllenmek zorunda kalmışlar. biz türkler arap ordularında savaş esiri olarak başlayan, memlüklüler mısırda ki abbasi egemenliğini kaldırarak islam halifesi olur. sonuç binbeş yüzlü yılların başında, osmanlı sülalesinden yavuz sultan selim memlülükleri ortadan kaldırarak islamın en büyük rütbesi halifeliği üstlenmişdir.ne yazık ki yavuzda dahil hiç bir osmanlı halifesi hacı olmak için mekkeye gitmemişdir. bu günün, türkiyede yaşayan müslümanlarında ise hacı olmak var dinini öğrenmeye gelince tık yok.
olayla ilgili yıllardır bize öğretilen şöyle bi bilgi vardır: "işte türkler islamiyeti kabul etmeden önce gök tanrıya inanıyolardı islamiyetin tanrısı da göklerdeydi din anlayışlarımızda bir takım benzerlikler vardı ondan müslüman olmakta pek sıkıntı çekmedik" bu kesinlikle ve kesinlikle yanlış bir bilgidir. türklerin islamiyeti kabulü kanlı olmuştur. öyle seve seve müslüman olduk hikayeleri yalandır. erdoğan aydın'ın "nasıl müslüman olduk" kitabını konuyla ilgilenenlere şiddetle tavsiye ediyorum.
güncel Önemli Başlıklar