bugün

çocukların kafasına, en çok radyasyon yayan, baz istasyonu koyarak gerçekleştirilen istismar.
(bkz: zorla çalıştırılan çocuklar)
bir bardak süte kandırılarak çalşıştırılan küçül cell-o canlardır.
google ortamında çocuk pornosunun en çok arandığı ülke olmamızın reklamlara yansımış düzeyli ilişki formatıdır. yetişkinlere hitap eden bir ürünün tanıtımında çocukların kullanılması kesinlikle istismardır. tren lokomotifinde çocuğunun özlemini çeken baba objesinin, toplumsal bilinçaltımızın baba-çocuk ilişkisi düzeyinde akla uygunlaştırılmış bir şekilde dışavurumu değildir de nedir?
reklamcılık konusunda, duygusallık sekmesinde incelenen konu.
(bkz: çocuk çalıştırılması)
(bkz: çocuk işçiliği)

turkcell'in reklam kampanyalarında duygu sömürüsü yapma klasiğinin yeni versiyonudur. turkcell, çocukları kullanarak, hatta kostümlerinin tepesine radyasyon yayan baz istasyonları koyarak ne derece etik bir reklamcılık stratejisi uyguladığını da gözler önüne sermiştir.
(bkz: tribünlere oynamak)
(bkz: insanları aptal yerine koymak)
(bkz: duygusal türk milleti)
(#449375)
(bkz: süt istiyorum)
demagojinin reklam sahasına girmesi dinin siyaset sahasına girmesi gibi bir etki yaratabilir. ikisi de kafaları karıştıracak ve yanlış kararlar aldıracaktır. ama satışlar uçar tabi o başka.
(bkz: kazıklanmamak için duygularını aldırmak)
muhtemelen turkcelldeki üstdüzey personelin çocuklarına yapılan istismar.
(bkz: pazarlama taktikleri ve rekabet)
çocuklarla * başlayıp, annelerimizle * devam eden, avratlarımızla son bulma ihtimali yüksek olan, para uğruna her şeyi mübah gören kapitalist düşüncenin eylemidir.
o kadar pis ve o kadar yavşakçadır ki, içimiz acır. sike sike hala bu boktan gsm şirketinin sim kartlarını kullanmak zorunda kalırız. avea ve vodafone denen diğer gsm şirketleri de bu yoldan ilerlemeye başlamışlardır.

edit: işin garip tarafı ciddi manada hiçbir toplumsal dernek, kurum bu duruma ses çıkarmamaktadırlar. doğru ama, it itin kuyruğuna basmaz ki.
her yıl bayram arefesinde daha çok satabilmek için "kent" şekerlemenin kimsesiz ihtiyarları sevindirin kisvesi altında yaptığı propagandanın bir benzeri.
gıcık etmektedir, tuttu diye reklamlarında hep sevimli çocukları kullanan turkcell in milleti çocuk reklamlarıyla uyutmaya çalışmasından duyulan rahatsızlığın dile getirilmesidir.
turkcelle değil telsimle bağlan hayata..farklı farklı çocuklarıda sergilemiyor.
o çocuklardan kaçı türk asıllı merak konusudur hepsi sarı ve renkli gözlü
"Ey kara kaşlı kara gözlü türk nesli artık çocukken bile sevilmiyorsunuz"
gayet saçma bir düşüncedir. öyleyse televizyonlarda asla çocuk görmeyelim. dramatik filmlerde de çocuklar olmasın. bu çocuklar zorla mı alınmış reklama? ya da dilendiriliyorlar mı? ya da görüntüleri pornografik mi? şarkı söyleyen güzel çocuklardan başka bir şey yok ortada. hayır eğer çekememezlik varsa, herkes kullansın zekasını daha iyisini yapsın.. ya da çocuğa karşı bir nefret varsa, o zaman bu kişi psikoloğa görünsün..
(bkz: bir turkcell reklam politikası olarak çocuk istismarı)
(bkz: turkcell reklamındaki süt isteyen selocan)
sadece çocuk kullanarak bir reklam planlamak ve tüm aksiyonunu bu mecra üzerine kurmak pek de akıllı işi değil gibi. aylık reklam akılda kalma etkileri açıklandığı zaman umarım zararın neresinden dönersek kardır hesabı geri çark ederler.olmamış kınıyoruz.
gıcığım artı kılım kesinlikle sevimli bulmadığım sarılar içersindeki bir kızı piyanoya oturmuş detone bir şekilde şarkı söylerken görmek istemiyorum esasında tahammül edemiyorum,cell-o'lu,gülse birselli,haluk bilginerli rekklamlar daha iyiydi yemin ediyorum* *
aslında turkcell'in çocukları kullanmasından doğan rahatsızlık değilde, sanki biraz anti turkcellizm kokan başlık.Yani reklamcılıkta kullanılan duygusal bağ kurulması yıllardır zaten bu ülkede uygulanıyordu.Sayısız reklam var aklımda, yani o çocukların reklamda oynaması neden rahatsız etti ki sizi? hayir simdi cocuklara işkence yapılan bir reklam olsa anlarım ederim de bu bakış açısı biraz saçma, çünkü cocukların kullanıldığı ve severek izlediğiniz bir dolu reklam var zaten

örneğin; (bkz: su satan cocugun oynadigi garanti reklami) bu reklamı sevmedim diyen adam görmedim.

(bkz: bok at izi kalsın)
reklamı izlerken adına başlık açılacağı kehanetinde bulunduğum durum. *
turkcell'in kafasına göre yapmadığı olaydır..turkcell bu reklam kampanyasına başlamadan önce bir araştırma şirketine "turkcell reklamlarında ne görmek istersiniz? " konulu bir anket yaptırmıştır..anketten çıkan sonuç "çocuk" olunca turkcell'in de reklamlarında kullandığı ana öğe çocuk olmuştur..
benim fikrim geldi gibi bir cümleyi reklamının içinde bulunduran kurumdan herşey beklenir.

Onu bunu bırak içinde turk de geçiyor. (bkz: Turkcell)